Gazete Vatan Logo

4+4+4’e laiklik gerekçesi!

Temel nokta Erdoğan'ın görüşü oldu.

Anayasa Mahkemesi, CHP’nin 4+4+4 eğitim sistemindeki bazı düzenlemelerin iptali istemiyle açtığı davada verdiği ret kararının gerekçelerini açıkladı. Kanunların laikliğe aykırı olup olmadığı konusunda son sözü söyleyen Anayasa Mahkemesi, yeni bir laiklik tanımı getirdi. Yüce Mahkeme’nin yeni tanımının temel noktasını ise Başbakan Erdoğan’ın “devlet laik olur, birey laik olmaz” görüşü oluşturdu. Anayasa Mahkemesi, CHP’nin açtığı davada “Kur’an-ı Kerim” ve “Hz. Peygamberimizin Hayatı” başlıklı seçmeli derslerin okutulmasını öngören kuralın laiklik ilkesine aykırı olduğu iddiasını incelerken şu değerlendirmeleri yaptı:

LAİK BİREY OLMAZ: Laiklik, bireyin ya da toplumun değil, devletin niteliğidir. Katı laiklik anlayışına göre din, bireyin sadece vicdanında yer bulur, toplumsal ve kamusal alana yansımaması gerekir. Laikliğin esnek-özgürlükçü yorumu ise dini bireysel ve kollektif kimliğin önemli bir unsuru görmekte, toplumsal görünürlüğüne imkân tanımaktadır. Laik bir sistemde, dini konulardaki tercihler ve yaşam tarzı devletin müdahalesi dışında ancak koruması altındadır.

YÜKÜMLÜLÜKLER: Negatif yükümlülük, devletin resmi bir dini olmaması ve din ve vicdan hürriyetine zorunlu olmadıkça müdahale etmemesidir. Pozitif yükümlülük devletin, bu hürriyetin önündeki engelleri kaldırması, kişilerin inandıkları gibi yaşayabileceği uygun bir ortamı sağlamasıdır. Laik devlet, dinler karşısında tarafsızdır ama toplumun dini ihtiyaçlarının karşılanması konusunda kayıtsız değildir. Seçmeli din dersleri, devletin din eğitimi konusundaki pozitif yükümlülüğün gereğidir. AİHM’nin tespitlerine göre Avrupa Konseyi’ne üye 46 ülkeden 43’ü devlet okullarında din dersleri sunmaktadır. 26’sında bu eğitim zorunludur.

DİNİ İHTİYAÇLAR KARŞILANMALI: Türkiye’de laikliğin baştan beri devlet ile İslam arasındaki kurumsal ilişkiyi mutlak surette dışladığı da söylenemez. Anayasa, resmÓ bir dine yer vermemekle birlikte, çoğunluk dininin mensuplarının inanç, ibadet ve eğitim gibi ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik resmi mekanizmalar öngörmüştür.

AZINLIKLARA FARKLI KURALLAR EŞİTLİĞE AYKIRI DEĞİL: Dava dilekçesinde, kanunda sadece bir dinin mensuplarının yararlanacağı seçmeli din dersine yer vererek diğer dinlere yönelik dersleri bakanlığın takdirine bırakmasının ‘eşitliğe’ aykırı olduğu ileri sürülmektedir. Anayasa’daki eşitlik, aynı durumda olanlara aynı, farklı konumda olanlara da farklı kuralların uygulanmasını gerektirmektedir.

‘İçeriği değişir’

Anayasa Mahkemesi’nin kararında, okula başlama yaşının 5’e düşürülmesi “Eğitim, doğumla başlayan bir süreç olup, bireyin yaşına ve fiziksel, bilişsel, psiko-sosyal ve ahlaki gelişim düzeyine göre içeriği ve yöntemi değişebilmektedir” sözleriyle savunuldu.

Haberin Devamı