Yüksek getiri arayışı Türk Lirası’na yaradı
Trump’a yönelik risklerin artması, sıkı para politikasının yarattığı olumlu etki ve dolardaki düşüş ile küresel yatırımcının yüksek getiri arayışı TL’ye yaradı. TL, yılın en güçlü seviyesine yükseldi
Küresel piyasalarda son zamanlarda yaşanan gelişmeler ile yurt içindeki olumlu havadan etkilenen Türk Lirası (TL), dolar karşısında bu yılın en güçlü seviyesinde bulunuyor. 2017’nin başında 3.9422 ile tüm zamanların en yüksek seviyesini gören dolar/TL, düşüş trendine girdi. ABD Başkanı Donald Trump’a yönelik risklerin artması, yurt içinde ekonomi yönetiminin yatırımcıya verdiği güven ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) uyguladığı sıkı para politikasının etkisiyle TL değer kazanmaya başladı. Dolar/TL, haftanın son kapanışında bu yılın en düşük seviyesi olan 3.4346 seviyesine indi.
KapitalFX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, bayram öncesinde kısa çalışma haftasına girilirken; küresel anlamda halen Trump yönetimi, ABD borç tavanı, Kore gerginliği gibi risklere rağmen yatırımcıların bu riskleri ikinci plana atarak yüksek getiri arayışı içine girdiklerini dile getirdi.
Bu durumda da gelişmekte olan piyasaların ön plana çıktığını ve en yüksek reel faize sahip piyasalardan birisi olan Türkiye’nin finansal varlıklarının momentum kazandığına dikkati çeken Erkan, yurt içi piyasalarda TL, tahvil ve hisse senedi üçgeninde uzun süre sonra fiyat hareketlerinin hepsi için olumlu yönde olduğunu ifade etti.
Talep arttı
Enver Erkan, şunları kaydetti:
“Bu dönemde yüksek getirili gelişen piyasaların para birimleri dolar karşısında güçlenirken dolar/TL’nin de 3.4346 seviyelerine kadar gerilediğini gördük. TL’de, küresel fiyat baskıları da dolar aleyhine olduğu sürece pozitif eğilimin devamını bekleyebiliriz. Bayram öncesi yerlide TL talebinin artması da marjinal bir etkide bulunmuş gibi görünüyor ancak bunun 3.30’lara doğru uzanacak uzun soluklu bir hareket olmasını beklemem.”
Yurt içinde sıkı para politikası devam ettikçe, enflasyon düştükçe reel faizin de yükselerek cazibesini artıracağını belirten Erkan, uzun dönem için yapısal reformlara odaklanılması gerekliliğinin sadece fiyat istikrarı için değil, reel ekonominin sağlığı açısından da bir gereklilik olduğuna vurgu yaptı.
Trump faktörü var