Valiler teyakkuza geçmeli

Türkiye'nin alt yapı sorunları herkesin malumu. Yaklaşık 40 bin köyümüzü ilçelere bağlayan yolların durumunu anlatmaya gerek yok

Haberin Devamı

Türkiye'nin alt yapı sorunları herkesin malumu. Yaklaşık 40 bin köyümüzü ilçelere bağlayan yolların durumunu anlatmaya gerek yok. Anadolu'nun her tarafında içme suyu sıkıntısı olan köylerimiz var. Bu gerçekten hareket eden hükümet, köylerin yol ve su eksikliklerinin giderilebilmesi için sınırlı kaynakların dışında özel bir kaynak paketi hazırladı.

Ağırlıklı olarak özelleştirme gelirlerinden beslenen bu paketin hacmi 2 katrilyon TL. Bu para köy yolu ihtiyaçları ve içme suyu eksiklikleri dikkate alınarak 81 il'e dağıtıldı. Örneğin 2006 yılında bu tertipten Osmaniye 17, Malatya 32, Samsun 49 trilyon TL alacak.

Bu rakamlar Özel İdare bütçesinin sunduğu imkânlarla bir arada değerlendirildiğinde köylerin ihtiyaçlarının karşılanması için Malatya'da 39, Samsun'da 60 trilyon liralık bir kaynak kullanıma sunulacak. Bu rakamlar, köylerin geçmişteki 10 yıllık bütçelerinin toplam tutarına eşit.

Hükümetin hedefi yol, su, kanalizasyon eksiği olan köy bırakmamak. Bu, büyük bir atılım. Çok iddialı bir çıkış.

Özal döneminin elektriksiz ve telefonsuz köy bırakmama projesini aşan, maliyet olarak da kat kat üzerine çıkan külfetli bir iş. Ancak ihtiyaçların büyüklüğüne, geri kalmışlığın ürkütücülüğüne rağmen ortaya konulan 2 katrilyon TL bu işin üstesinden gelmeye yönelik iradenin kuvvetini gösteriyor.

Üstelik bu proje sadece 2006 yılını değil yine yüksek bir parayla 2007 yılını da kapsayacak. "Gidemediğin yer senin değildir" sözünden hareketle her köyümüz rahatlıkla gidilir gelinir olacak.

Çok çalışanlar ödüllendirilmeli
Ankara'nın iradesi bu konuda sağlam. Para miktarı ihtiyaca cevap verecek düzeyde. Kamu ve özel sektör makine parkları kullanıma hazır. Geriye plan, program ve koordinasyon kalıyor. İl Genel Meclisi ve Özel İdare Genel Sekreterliği son dönemde yapılan düzenlemelerle güçlü yetkilerle donatıldı. Eğer bu yetkiler yerinde ve etkin bir şekilde kullanılabilirse köylerimizin makus talihini yenmek mümkün olacak.

Ancak geçen yaz olduğu gibi vali, vali yardımcısı ve kaymakamlar yaz tatili için iş mevsimini tercih ederlerse yine el ele baş başa kalacağız demektir. Özellikle Karadeniz gibi yağışlı bölgelerde temmuz, ağustos, eylül ayları dışında sağlıklı bir alt yapı ve asfalt çalışması yapabilmek mümkün değil.

Mülki idare amirleri tatil için bu ayları seçtikleri takdirde ihaleler yapılamıyor, aksıyor. Şantiyeler verimli çalıştırılamıyor. İl Genel Meclisi üyeleri ve muhtarlar arazide muhatap bulamıyor. Ondan sonra soruyoruz: Un vardı, yağ vardı, şeker vardı da niye helva yapamadık?

Madem bunca imkân var, mülki idare amirleri tatil dönemlerini iş zamanının dışına taşıyabilmeli. Hiç olmazsa birkaç yıl, Türkiye için değmez mi? Mülki idare amirlerinin terfilerinde de performans kriterlerine göre hareket edilmeli. 51 köy ve 3 beldeye su verecek olan, 40 yıldır yılan hikâyesine dönmüş bulunan, ödeneği, projesi, birliği tamamlanan bir içme suyu projesini ihale edemeyecek kadar misyonundan uzaklaşan mülki amirler valiliğe terfi edememeli.

Her kaymakam ve vali ilçesinde ve ilinde kaç susuz köy olduğunun, ne kadar köy yolu yaptığının hesabını vermeli. Çok çalışanlar ödüllendirilmeli. İçişleri Bakanlığı objektif kriterlere dayalı bir yarış ortamı oluşturmalı.

DİĞER YENİ YAZILAR