Kazanmayı unuttular

24 Ekim 2017

Öyle bir maç izledik ki sanki çift maçlı bir kupa finali. İlk maçı Başakşehir evinde 1-0 kazanmış ve rövanşı oynanıyor. Beşiktaş çok dikkatli. 1 gol yerse kupa için 3 tane atması gerekiyor. Başakşehir ise savuma konsantrasyonu yüksek ve rakibin açık vermesini bekliyor ancak 0-0’dan rahatsız değil.

Taktiksel bir pozisyon oyunu oldu. Beşiktaş yavaş oynayan, pres yapmayan temposuz bir takım hüviyetinde. Sadece Quaresma’nın bireysel becerisi ile rakibi tehdit eden siyah-beyazlılarda Cenk Tosun da savunmanın arasında yalnızları oynadı. Siyah-Beyazlılar rakip ceza alanı içinde yeterli sayısal çoğunluğu sağlayamadı. Talisca kanat hücumlarında Cenk Tosun ile ön-arka bölge paylaşımını yeterince yapmadı.Son maçlarda çok olumsuz bir görüntüsü var Brezilyalının.. Çok top kaybediyor. Kopuk oynuyor.

CENK DAHA AKTİF OLMALI

Cenk Tosun ise sadece vuruş kalitesi ve özelliği ile sahne alıyor. Oyunda daha aktif olmalı. Daha fazla dolaşmalı. Ligde çok fazla stoperlerin kucağında kalıyor. Zaten 9 haftada 2’si penaltıdan sadece 3 golü var.

Beşiktaş’ın kadro kalitesi son derece yüksek ancak bu sezon ligde çok az gol atıyorlar. Az pozisyona giriyorlar. Çünkü yürüye yürüye top oynuyorlar, pres yapmıyorlar ve ligdeki santrfor performansları çok yetersiz. Beşiktaş 1-0 yenik duruma düştükten sonraki 6 dakikalık sürede oynadığı futbolu en az 30 dakikaya çıkartmalı.

Devamını Oku

Avrupa’nın zirvesinde

18 Ekim 2017

BEŞİKTAŞ, Şampiyonlar Ligi’nde kendi oyun yapısına daha uygun bir düzlem buldu. Çünkü rakipler oynamak istiyor, sertlik yok faul yok ve daha tedbirli savunma anlayışları yok. Tuhaf hakem kararları yok. Dün akşam da Monaco karşısında kendisine çok uygun bir rakip ile karşılaştı siyah-beyazlılar.. Tarihi bir gece yaşadık. 3 maçta 9 puan ve devler liginde liderlik gerçekten de rüya gibi. Beşiktaş daha farklı da kazanabilirdi.

İLK yarıda Babel’in ofsayt gerekçesiyle verilmeyen golü buz gibi nizamiydi. Babel, top Cenk’in ayağından çıkarken topun gerisindeydi. Bu tip maçlarda öne geçmek çok önemli. 2 maçta 1 puan toplamış Monaco yenik duruma düşse risk alacak ve bu durum maçın devamında Beşiktaş’ın lehine olacaktı. Yine de Beşiktaş, kendi futbolunu oynayarak maçı 1-0’dan çevirmeyi başardı.

TÜRKİYE’NİN GURURU

DÜN gece Adriano, Atiba ve Babel’in oynadığı futbolu ayrı bir yere koymak lazım. 2 gol atan Cenk maçın adamı olmayı hak etti gerçi ama Tosic ve Pepe de mükemmel oynadılar. Tolgay ve yerine oyuna giren Oğuzhan da çok başarılıydı. Dün gece Talisca hariç herkes görevini yaptı.

ŞAMPİYONLAR Ligi’nde 3’de 3 yapmak bir Türk takımı için hayal gibi. Avrupa’nın devlerinin ancak yapabileceği bir şey. Başta Şenol Güneş olmak üzere emeği geçen herkese tebrikler. Bundan sonra da rehavete kapılmadan yola devam. Harikasın Türkiye’nin gururu Beşiktaş.

Devamını Oku

Defansı bilmiyoruz

7 Ekim 2017

Lucescu orta alanda teknik kapasitesi yüksek oyunculardan kurulu bir tercih yaptı. Oğuzhan, emre, Nuri ve Arda ile topu yere indirip kendi oyunumuzu rakibe kabul ettirmekti amaç. Ancak İzlanda’nın organize , alan bırakmayan çok adamla kapanan savunması karşısında adeta duvara tosladık. Rakip defansın arasına ve arkasına geçemedik.

SORUN yine de orta alanda ve hücumda değildi. Türk futbolunun kronikleşmiş hastalığı olan savunma problemleri ile dün gece de yüzleşmek zorunda kaldık. Açıkça vurgulamak gerekirse dün geceki savunma dörtlüsü böylesine bir finali kaldıracak düzeyde değildi. Kaan, Almanaya 2. lig seviyesinde. Caner, savunma yönüyle öne çıkan bir oyuncu hiçbir zaman olmadı. Mehmet Topal zaten stoper değil. Ve Çağlar da tecrübesiz.

DURUM böyle olunca da ciddi sorunlar yaşadık ve acemice goller yiyerek böylesine büyük bir finalde henüz ilk yarıda 2-0 yenik duruma düştük. İkinci yarıda İzlanda gibi oturmuş bir takım karşısında 0-2’den geriye dönebilmek için bir şok gerekiyordu. Hem bizi ateşleyecek hem İzlanda’yı telaşa sevk edecek bir şok...

BİR KADRO BULAMADIK

ANCAK İzlanda’nın ilk kornerinde fark üçe çıktı ve bizim için her şey bitti! 3-0’dan sonra İzlanda topu tamamen bize bıraktı ve savunmaya çekildi. Oyuncuları ve Lucescu’yu suçlamak, yargılamak şu an için işin kolay tarafı. Lakin gerçek şu; dünkü savunma hattı ile bu seviyeleri oynayamazsınız. Mevcutlar içinde Ömer Toprak, formda Serdar Aziz ve sakatlıktan çıkan Gökhan Gönül, hatta tecrübeli Sabri daha akla yatkın tercihler olurdu.

ÖMER Toprak, Devler Ligi oynuyor ancak nedense ulusal takımda yedek kulübesinde. Ya Dortmund’da sorun var ya da bizde! Bu seviye, bu kadar kolay kırılan bir savunmayı kaldıramaz. Türk futbolunun yıllardır kanayan yarası olan kollektif savunmayı bir türlü öğrenemedik. Doğru düzgün profesyonel ligi olmayan İzlanda bile taş gibi defans yapabiliyor.

TERİM ve Lucescu gibi iki büyük kariyere ve tecrübeye sahip teknik adamlarla da bu işi yapamıyorsak sorunların daha derinlerine inmek gerekiyor. Son 5 Dünya ve Avrupa Şampiyonası elemesinde ilk ikiye giremedik. Oyuncu havuzunun 25-30’lara indirip bir kulüp takımı anlayışı ile hareket etmek bundan sonra yapılması gerekenlerden biri. Her maç her eleme farklı isimler, farklı kadrolar ve arayışlar... İzlanda, Hırvatistan gibi takımların ilk 11’i değişmiyor. Biz ise sürekli arıyoruz!

Devamını Oku

Premier Lig TADINDA

2 Ekim 2017

BEŞİKTAŞ 3 önemli oyuncusundan yoksun çıktığı maçta Trabzonspor karşısında ilk yarıda oyun anlamında çok bocaladı. Topa sahip olan ve istediği tempoyu Trabzonspor’a kabul ettiren bir Beşiktaş göremedik. Bunun nedeni Oğuzhan ve Atiba’nın yokluğu idi. Genel anlamında kazandığı toplarla hızlı çıkmaya çalışan bir Beşiktaş izledik. Premier Lig temposunda sert ve mücadeleci bir maç oldu.

TRABZON 1-0’dan sonra iyi reaksiyon gösterdi ve çok adamla Beşiktaş’ın üzerine geldi. Bordo-mavili ekibin iyi bir orta sahası var. Kucka ve Sosa Milan, Onazi Lazio seviyesinde oynamış futbolcular... Ancak Trabzonspor’un etkili oyununa rağmen Beşiktaş gibi bir takımın sorunlu Trabzon savunması karşısında daha fazla pozisyon üretmesi gerekiyordu.

TALISCA, Babel ile girdiği işbirliği ile harika bir gol attı bir de asist yaptı ancak zaman zaman yaptığı çok basit top kayıpları ile da takımın hücum performansını olumsuz etkiledi.

CANER ÇOK ZORLANDI

2. yarıda sarı kartlı Medel’i çıkartıp yerine orta alana Necip’i çeken ve sağ bekte Gökhan ile devam eden Beşiktaş daha olumluydu. Maçın kırılma anı ise Lens’in kaçırdığı gol idi. Ardından Trabzon beraberliği buldu.

GENEL anlamda Babel, Lens, Pepe ve Necip üst düzey bir mücadele ortaya koydular. Trabzonspor’da ise Kucka ve genç Abdülkadir’i beğendim. Negredo istekliydi fakat İspanyol futbolcunun talihsizliği Beşiktaş’ın dün ona uygun bir futbol oynamamasıydı. Caner’in bu sezon en çok zorlandığı maç oldu. Maçın ana fikri ise şu: Trabzonspor dünkü futbolu ile İstanbul’dan puanla dönmeyi hak etti.

Devamını Oku

Alınlarından ÖPELİM

27 Eylül 2017

LEIPZIG kesinlikle göz ardı edilecek, küçümsenecek bir takım değil. Geçen yıl Bundesliga’da Dortmund’un önünde yer almış, son derece atletik ve organize bir takım. Beşiktaş özellikle ilk yarım saatini mükemmel oynadığı maçta Alman ekibinin işini ilk yarıda bitirdi desek abartmış olmayız.

MAÇI statta seyrettim. Çok büyük bir seyirci baskısı vardı. Bu durum Beşiktaş’a büyük itici güç oldu. Babel ve Quaresma savunmaya yardımcı oldular. Herkes iyi savaştı. Bütün gücünü ve var olan enerjisini sahaya koydu.

BU maçları oynamak kolay değil. Şampiyonlar Ligi çok farklı bir düzlem. Özellikle Porto karşısında 3-1 kazandıktan sonra bu maçta alınabilecek bir galibiyet gruptan çıkma yolunca Beşiktaş’a çok büyük bir avantaj getirecekti. Görünen o ki tüm oyuncular bunun bilincindeydi ve bu duyguyla dün gece her şeylerini ortaya koydular. Ancak Babel, Pepe, Tosic ve Atiba çok iyi bir futbol ortaya koydular.

POZİSYON VERMEDİLER

BEŞİKTAŞ çok kaliteli bir takım. Kalitesinin üzerine savaşçı kimliğini de koyduğu zaman daha önce de vurgulamıştım her güçte ekibi yenebilecek bir takım. Açık konuşmak gerekirse temsilcimiz rakipten baskı yedi ama iyi baskı yaptı ve pozisyon vermedi. Yine de rakibin bıraktığı alanları daha iyi değerlendirip 3. gol de gelebilirdi.

DÜN gece Vodafone Park’ta sahaya bütün yüreğini koyan Beşiktaşlı oyuncuları gönülden tebrik etmek lazım. Güçlü bir Alman takımı karşısında Türkiye’yi çok iyi temsil ettiler ve Şampiyonlar Ligi’nde liderliklerini sürdürdüler.

BU grup hep söylüyorum, kırıcı bir grup. Puan kayıpları ve beraberlikler maçların devamında olacaktır. Bu açıdan bakarsak Beşiktaş büyük avantaja sahip.

Devamını Oku

Kırmızı gece

24 Eylül 2017

BEŞİKTAŞ’IN özellikle ilk yarıda oynadığı futbol siyah-beyazlıların kalitesinin çok altında kaldı. F.Bahçe sadece daha istekli ve dirençli gözükerek Beşiktaş karşısında penaltıyla da olsa golü buldu ve disiplinli oyunuyla da siyah-beyazlılar pozisyon vermedi. Quaresma’nın atılmasıyla 10 kişi kalan siyah-beyazlılar için her şey çok zor gözüküyordu. Hem 11’e 10 dezavantajı hem de skor olarak yenik durumda olmak büyük bir felaketti. Ancak Neto’nun büyük hatası ve bariz gol şansı olan Cenk’i düşürmesiyle birlikte karşılaşmanın 10’a 10 noktasına gelmesi Beşiktaş için avantaj oldu.

TARTIŞILACAK ÇOK ŞEY VAR

F.BAHÇE stoperde Josef-Neustadter ikilisiyle oynamasına rağmen iyi bir savunma yaptı, özellikle de kaleci Kameni bence takımın en iyisiydi. Beşiktaş’ta derbi performanısını eleştirdiğimiz Quaresma sarı kartı olmasına rağmen yaptığı kontrolsüz hareket sonrası oyundan atılarak mağlubiyette en önemli etkendi. Talisca kötü oyunuyla hayal kırıklığı yaratan bir isimdi. Dünkü yazımda da bahsettim daha çok savaşan ve ev sahibi olan İstanbul derbilerinde avantajlı oluyor. F.Bahçe daha çok isteyerek ve savunmada dikkatli oynayarak kazanmaya başardı.

BEŞİKTAŞ 9 kişi bile 2-1’i buldu ancak bu gol için çok gecikti. 5 kırmızı kart, penaltılar, tartışılacak çok fazla pozisyon var. Bana göre kırmızı kartlarda Atiba’nın 2. sarısı belki biraz ağırdı. Beşiktaş’ın iptal edilen golünde de Palabıyık yanlış karar verdi.

Devamını Oku