Hangi probiyotik ne işe yarıyor?

14 Eylül 2018

Uzmanlara göre, ‘iyi’ bakteriyle bağışıklık sisteminin güçlenmesi arasında önemli bir ilişki var. Probiyotikler sindirim sistemimizde yaşayan iyi bakteriler ve temel beslenmenin yanında sağlık açısından çok yararlı olan canlı organizmalar. İlk probiyotik ürünler 1987 yılında Fransa’da piyasaya sürüldü. Bugün ise dünyanın pek çok ülkesinde market raflarını süslüyor. Yoğurt, süzme peynir, boza, kefir, şarap probiyotik gıdalar arasında.

Yoğurt

Probiyotik denince akla ilk yoğurt geliyor. Bir kap yoğurtta milyarlarca iyi bakteri olduğunu biliyor muydunuz? Ama özellikle ev yapımı yoğurt probiyotiklerin en bol bulunduğu ürün. Bilhassa dışarıdan aldığınız yoğurtların içinde fruktoz, yapay tatlandırıcılar ve yapay tat vericiler olabilir. İçindeki probiyotik bakterilerin ölmemesi için yoğurdun sıcak yemeklerle birlikte tüketilmemesi gerekiyor. Bekletildiğinde tüm etkisini kaybettiği için paketi açar açmaz hemen yenmesi gerekiyor. Bu sebeple marketteki yoğurtlar 100-125 gramlık ufak paketlerde satılıyor.

Yararları

Bu yoğurtların en büyük faydası, bağırsak tembelliğine ve kabızlık sorunlarına iyi gelmesi. Düzenli tüketilen probiyotik yoğurdun, kalın ve ince bağırsakta pek çok sorunu giderdiği ve hastalıkları önlemeye yardımcı olduğunu gösteren araştırmalar var. Yoğurt yendiğinde vücuda giren bakteriler, emilmeden bağırsaklara kadar geliyor, burada yerleşiyor ve etkisini göstermeye başlıyor. En az 15 gün tüketildiğinde, karında şişkinliği, kabızlığı, sindirim sorunlarını, bağırsak enfeksiyonları ve idrar yolu iltihabını engelliyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.

Kefir

Devamını Oku

Kadın sağlığı konusunda doğru bildiğimiz yanlışlar

31 Ağustos 2018

Kondom her zaman korur

Kondom kullanımının HPV virüsünü engellediği sanılıyor...

Kondomun tamamen koruması mümkün değil. HPV virüsü, yani rahim ağzı kanseri virüsü, siğil virüsü, sadece cinsel ilişki ile değil cilt teması ile de bulaşıyor. Dolayısıyla kondom kullanmak evet birçok cinsel yolla bulaşan hastalıkta koruyucu olabilir ama HPV virüsünde koruyucu olması mümkün değil. Bu nedenle önlem olarak HPV aşısını 9-26 yaş arasında özellikle öneriyoruz. 50 yaşına kadar da koruyuculuğunun olduğunu biliyoruz. Şu anda yurt dışındaki bazı gelişmiş ülkelerde, (Kanada, Danimarka, Avustralya gibi) çocuklara da HPV aşısı yapılıyor. Bu virüs sadece rahim ağzı kanserine yol açmıyor, bağırsak, üst solunum yolu kanserlerinde de bu virüs bulunmaya başlandı. Erkek çocuklarını da bu kanserden korumak amacıyla, hem de yine kadınların rahim ağzı kanserinde, bu virüsün alınması ve üremesinde erkeklerin kilit rol oynadığı bilindiği için erkek çocuklara da aşı yapılmaya başlandı. Erkekte de 9 yaşından itibaren. Bu henüz bütün dünyada yaygınlaşmadı aşı pahalı olduğu için yapılamıyor ama gelişmiş ülkelerde devlet bu aşıyı karşılıyor.

2 aşı yeter

16 yaşına kadar 2 aşı ömür boyu yeterli. 16 yaşın üstünde üç aşı gerekiyor. O yüzden 9-16 yaş çok önemli. O yaş grubunu biz aşılarsak bunun maliyetini yüzde 33 oranında düşürücez. Hem engel olacağız hem de bütçe maliyeti açısından 16 yaşından sonra fazladan bir aşı yapmış oluyoruz.

Doğum kontrol hapları kansere neden oluyor

Devamını Oku

Tenten’den Birkin çantaya; Avrupa’yı Avrupa yapan değerler

25 Ağustos 2018

Avrupa denince aklınıza ne gelir? Kültür ve sanatın başkenti Paris, Paris’le özdeşleşen Eyfel kulesi, Rönesansın etkilerini taşıyan müze şehir Floransa, edebiyat ve İngiliz yazar Shakespeare, moda ve tabii ki Chanel, müzikte Mozart, Chopin ve diğerleri… Avrupa’yı Avrupa Yapan Değerler kitabında Pieter Steinz Avrupa kıtasının DNA’sını ele alıyor. Yazarın 104 başlık altında topladığı değerler silsilesi Avrupa’yı Avrupa yapıyor... Bu başlıklardan bazıları şunlar: The Beatles’ın Back İn The U.S.S.R’ı, Carmina Burana, Üç Kuruşluk Opera, Andersen Masalları, Aydınlanma Çağı Edebiyatı, Kafka, Dadaizm ve Punk, Goethe, Gregoryen Müziği, Yüzüklerin Efendisi, Guernica, Büyük Avrupa Romanı, Chopin’in Polonez ve Mazurkası, İlahi Komedya, Samuel Beckett’in Godot’yu Beklerken’i, Mary Shalley’in Frankestein’i, Citroen DS, Rodin’in Düşünen Adamı, Pippi Uzun Çorap, Romeo ve Jüliet, Strauss’unValsleri, Platon’un Yarattığı Sokrates...Ve aşağıda da listede yer alan diğer dikkat çeken başlıklar.James Bond

Centilmen, yakışıklı ve korkusuz İngiliz ajan Bond için pek çokları, ‘Bond ne kadar Avrupalı?’ diye sorabilir. Neredeyse 60 yıllık varlığı boyunca tüm dünyanın ajanı haline gelen Bond’un maceralarını yaşadığı mekanların pek çok kıtaya dağılmış olması bu soruyu haklı kılıyor. Karayiplerde doğan, adını Amerikalı kuşbilimciye borçlu olan Rus ve Hollandalı ajanları örnek alan albay James Bond tabii ki bu anlamda kozmopolit bir karakterdi. James Bond’un dünyanın hoşuna giden yanı soğukkanlı acımasızlığı ya da kurnaz yaratıcılığı değil, onun stile olan hassaslığıydı. Ve eskinin Avrupa’sıyla haklı, özdeşleştirilen bir stil bu. Nitekim Bond Fransız şampanyası içer (Don Perignon ya da Bollinger), Rus havyarı yer (Beluga), Cortina d’Ampezzo’da kayak yapar. James kaç ülkeden geçerse geçsin sonuçta döneceği mekan Avrupa’nın batı kıyısındaki adadır.

Tenten

Tenten’i çizen Herge çığır açan hikayesiyle çizgi romanı kökünden yenilemişti. Tarihte ilk defa bir Avrupalı çizgi roman yapımcısı uzun bir macerayı, yeni bir biçim tarzıyla hız ve hareket ima eden balonların, bulutların, yıldızların ve çizgilerin içine yazarak anlatmıştı. Gezgin muhabir Tenten’i kendinden önceki 19. Yüzyıl karakterlerinden ayrı kılan çizilen resimlerin kalitesiydi. Yüzden fazla dile çevrilen ve Spielberg tarafından filme de çekilen Tenten dünyadaki en yaygın çizgi romanlardan biri ve tartışmasız bir Avrupa ürünü. Avrupa Araştırmaları profesörü ve Aynalar Sarayı Avrupa kitabının yazarı Joep Leerssen’e göre becerikliliği sayesinde tüm tehlikelere göğüs geren ebedi gezgin Tenten, Odysseus’tan bu yana sahip olunan Avrupa öz imgesinin dışa vurumu.

Lego

Lego Kuzey Amerika, Uzakdoğu ve tüm Avrupa’da büyük gelişme gösterdi. Demir perdenin indirilmesi ve soğuk savaşın sürmesi tüm Avrupa için yavaşlatıcı bir etki gösterse de Lego’nun fetih zaferi, (Kimya devi Bayer’in 1963’ten itibaren Lego bloklarının sabit sentetik tedarikçisi olduğu) Almanya’da başladı. Komşu ülkeler, İngiltere onu izledi. Legoland’in ilk şubesi 96’da Windsor’daki sarayın hemen dibinde açıldı.

Mini etek

Pek çok kişiye göre mini eteği icat eden 1958’den itibaren Londra’daki King’s Road’daki Baazar adlı butiğinde giderek daha kısa etekler satmaya başlayan Britanyalı moda tasarımcısı Mary Quant’dır. Quant’ın sonradan şeffaf yağmurlukları, parlak renkli külotlu çorapları da moda oldu. Altmışlı yılların mini etek fırtınası, bugüne kadar tasarlanmış olan en şımarık ve iyimser, ’bak bana hayat ne şahane’ modasıydı. Daha sonra Vatikan mini eteği men etti ve mini etek cinsel devrimin simgesi oldu.

Devamını Oku

Lider ve yöneticilerden başarıya götüren sözler

25 Ağustos 2018

Başarı herkesin hayali ama herkes başarılı olamıyor. Alanında öne çıkmış başarılı isimlerin önerileri bu nedenle önemli. Başarıyı araştıran Mümin Sekman’ın da önerileri dahil, işte dünyanın ve Türkiye’nin öne çıkan isimlerinin başarı tüyoları...

- Her şey muhteşem bir ürünle başlar. Malum, müşterileri dinlemenin önemine de inanırım. Ancak, müşteriler size ertesi yıl bütün endüstriyi değiştirecek, bir sonraki çığır açıcı yeniliği söyleyemez. Bu yüzden çok dikkatli dinlemeniz gerekir ki, bir kenara çekilip işe koyulabilesiniz.
Steve Jobs / Apple
- Para kazanmak ve refah içinde yaşamak için insanın bir stratejisi olması lazımdır. Strateji donuk, katı bir şey değil. Esnek ve değişen bir hedef. Hedefi iyi tayin etmek lazım. Abartılı olan vizyonlar illüzyon olmaya mahkumdur. Vizyonunuzu hangi olanaklar ile elde edeceğinize karar vermeniz lazım. Rahmi Koç / İş adamı - Sağlam bir ‘mükemmeliyetçilik kültürü’ yaratın. Kollarınızı sıvayın, ekibinizle beraber çalışın ve onları ihmal etmeyin.Firmanın yararına olduğu sürece kendinizi maskara durumuna düşürmekten korkmayın.Çalışanlarınızı, gezegeni ve karlılığınızı dengelemenin yollarını arayın. Çünkü bunu başarabilmenin yolları mevcut! Richard Branson / Virgin - Eğer insanların fikirlerini sorsaydım daha hızlı bir at yapardım. Henry Ford / Ford Motors - Gelecekte firmalar, ‘eski tas eski hamam’ kafa yapısından uzaklaşacak. Ayakta kalacak firmalar, kendi ürünlerini kendileri demode edenler olacak. Pazara ilk giren’ firma olmak önemli. Bill Gates / Microsoft - Kendinize inandıktan sonra reddedilmekten kesinlikle korkmazsınız. Stephen King / Yazar - Başarmak için hem inatçı hem de esnek olmak gerekir. Vizyonunuzla ilgili inatçı, ayrıntılarla ilgili esnek olmanız sizi ileriye götürür. Takımlar büyüdükçe, verimleri azalır. Bu yüzden takımları küçük tutmak gerekir. Jeff Bezos / Amazon.com - Başarının birinci gerekliliği, insanın zihinsel ve fiziksel enerjisini, durmaksızın, bıkmadan ve yorulmadan bir soruna odaklayabilmesidir. Böylesine odaklı düşünmek zor olduğu için, bazı insanların düşünmekten kaçmak uğruna yapacaklarının sınırı yoktur! … İnsanların yüzde 5’i düşünür. yüzde 10’u düşündüğünü sanır, yüzde 85’i düşünmektense ölmeyi yeğler! Thomas Edison / Mucit - Genelde insanlar, yaptıkları girişimler başarılı olduktan sonra rahat oda ve koltuklarında yakaladıkları bu zaferin tadını çıkarmayı çok sever ve kendini bırakır. Başarıya ulaşmış çoğu projede değişiklik yapmak için genelde korkulur. Facebook’ta kendime ait bir oda ve masam olmadı. Mark Zuckerberg Facebook - Ne istiyorsunuz? Önce ona karar verin. Alternatifler arasında tercihinizi yapın. Boşluğu yakalayın. Fırsatları değerlendirin. Bilgi toplumunda insanın değeri arttı. Bilgili insan bilmiş insan değil, bilgideki değişimi izleyebilendir. Sakıp Sabancı / İş adamı - “KISS” (Keep it Simple and Stupid- basit olsun, salak olsun)u prensip edindik. Kendi videolarımızı yüklemek için oluşturduğumuz platform sadelik ve basit arayüz sayesinde en çok tıklanan siteler haline geldi. Büyük hayaller kurmadan yola çıktık ve basitliğin çekiciliğinden yararlanarak bugün en çok ziyaret edilen sitelerden birini kurduk. Ve Google 2007 yılında bu sade ve basitlik için 1 Milyar ücret ödedi. Chad Hurley / YouTube - Disney’de geçmişe bakarak vakit geçirmeyiz. İleriye gideriz, açılmamış kapıları açar, yapılmamışları yaparız. Meraklı insanlarız. Ve merakımız bize hep yeni yollar gösterir. Walt Disney Yapımcı - Terbiye edilmiş bir makine gibi yazının başına geçerim. Bazı törencikler, kurallar, ezberlenmiş alışkanlıklar beni disipline eder. Yazarlık disiplinli iştir. Yüzlerce kuralınız olacak. Bir anlamda kendimi kurallarla döve döve, ite ite, terbiye ede ede yazar yapmışımdır. Böyle yazar olunur. Yazarlığı gösterişli jestler, büyük dramatik hayatlar sanıyorsanız hemen cayın. Orhan Pamuk / Yazar - Hiçbir zaman tekniğiniz yeterli değildir, çünkü teknik heceleri söyleyebilme yetisi ya da alfabe gibidir. Eğer nasıl söyleyeceğinizi bilmiyorsanız, bir roman yazamazdınız, başkasına dikte ettirmediğiniz sürece. Kendi sağlam hayal gücünüzü geliştirmek zorundasınız. İdil Biret / Piyanist Dünya herkese yetecek büyüklükte. Onun için başkasının yerini kapmaktansa, çalışarak gerçek yerinizi bulun. Charlie Chaplin / Komedyen - Hırs yoktur bende ama inatçıyımdır. Birisi bana yapma derse, ısrar eder yaparım! Nasıl ki, her başarılı erkeğin arkasında bir kadın varsa, her başarısız kadının önünde de bir erkek vardır. Onun için kızlar evlenmek için çok acele etmeyin. Önce işinizi bulun sonra hayatı kurun. Duygu Asena / Yazar - Eğer yatırım yapmak eğlenceliyse, eğer eğleniyorsanız muhtemelen para kazanamıyorsunuz demektir. İyi yatırım sıkıcıdır. Zenginim çünkü ne zaman hatalı olduğumu biliyorum. George Soros Yatırımcı - Yaptığım on şeyden dokuzunun başarısızlıkla sonuçlandığını gördüm. Gençken başarısız olmak istemiyordum, onun için ben de on kat daha çok çalıştım. Bernard Shaw Yazar - Gençken risk almak ileriki yaşlara nispeten daha kolay. Bu yüzden inandığınız projeler için risk almanız gerekecektir. Bazen başarıyı o kritik an belirler ama yapacağınız hata bir son değil bir deneyimdir. Elon Musk /Tesla Uzaya yayılmadığımız sürece insan ırkının hayatta kalabileceğini sanmıyorum. Bir tek gezegenin başına gelen çok sayıda kaza var. Ama ben yıldızlara ulaşacağımıza inanıyorum. Stephen Hawking/ Fizikçi - Mutlaka kendinize has bir kişiliğiniz olsun ve her zaman dürüst olun. Ayrıca iş hayatında güçlü yanlarınızı ön plana çıkarıp, birtakım modern değişikliklere açık olmanız gerekiyor. Oprah Winfrey / TV yıldızı - Amaç para değildi. Sadece iyi bir arama teknolojisi oluşturmak isteyen iki hackerdık. Yapılandırdığımız Google’ın nasıl sonuçlanacağı hakkında bir fikrimiz de yoktu. İçimizde sadece yeni bir şey üretme ve üst düzey bir teknoloji geliştirme isteği vardı. Sergey Brin ve Larry Page / Google - Yüzünüzdeki çizgiler saygınlığınızın işaretidir ve onları geri planda tutmak için savaşmak zorunda değilsiniz.Yaş ve mutluluk arasındaki ilişki 40’lardan sonra değişiyor ve mutluluk artmaya başlıyor. Kilo vermek için asık suratlı odaklanma yerine hayatınızın en büyük amacı mutluluk olursa dünya daha güzel bir yer olacaktır. Coco Chanel / Modacı - Ben en iyisiyim, bunu gözlerimle görmeden önce de söylüyordum. Sakın bana şu işi yapamazsın demeyin. Olanaksız olduğunu anlatmayın. En iyisi olmadığımı söylemeyin. Ben en iyinin de iyisiyim. Benim kadar harika olduğunuzda sıradan olmak zor. Büyük bir şampiyon olmak için öyle olmasan bile öyle davranmalısın. Muhammed Ali / Boksör - Yaş aldıkça iki elin olduğunu keşfedersin. Biri kendine diğeri başkalarına yardım eder. Bir insanı başkalarının onun hakkındaki görüşlerinden ya da başkaları hakkındaki görüşünden anlayabilirsin. Hayatı hayat yapan en önemli şey mutlu olmaktır.İşte bu, tüm sorunların en gizli anahtarıdır. Kavga sırasında sesini yükseltme bu seni haklı yapmaz çünkü. Audrey Hepburn / Oyuncu - Bir sabah uyanınca yılların nasıl geçtiğine inanamazsınız. Bu süreçte hayatın bir rotası olmadığını anlarsınız. Ancak önünüzde hedefiniz varsa savrulmazsınız. John Lennon / Müzisyen - Birini işe alırken üç şeye bakarız: Dürüstlük, zeka ve enerji. Bunların en önemlisi dürüstlüktür. Eğer o yoksa diğer iki özellik sonunuzu getirir. Ne kadar yetenekli olursanız olun, ne kadar çalışırsanız çalışın bazı şeyler zaman alır. Warren Buffet / Yatırımcı iş adamı - Başarılı olmak için en önemli tavsiyem; sıkı ve disiplinli çalışmanın yanında, yeni fikirlere açık olmanız ve yeteneklerinizi her zaman ileri taşımanız gerekiyor. Madonna / Şarkıcı - İş hayatında başarının sırrı, şaşalı tahminler yapmak değil, değişime anında cevap verebilme yeteneğine sahip olmaktır. Her zaman etrafınızda sizden daha zeki insanların olduğu firmalara gidin. Jack Welch / General Electric CEO

Devamını Oku

Rooftop Festivali başlıyor

24 Ağustos 2018

Şehrin en güzel manzaraları müzikle birleşti. Bu sene üçüncüsü düzenlenecek olan İstanbul Rooftop Festival, İstanbul’un eşsiz teraslarında müzik keyfi yaşatacak.

8-9 Eylül tarihlerinde İstanbul’un en gözde 12 terasında gerçekleşecek olan etkinlik 40’tan fazla müzisyene ev sahipliği yapacak. Performansların yanı sıra birbirinden farklı aktivitelerin de gün boyu devam edeceği festivalde, katılımcılar yaza hep beraber son bir kez veda edecek. Dünyaca ünlü müzisyenlerin yanı sıra yerli sahnenin de en güçlü isimlerini ağırlayacak olan festivalde, kokteyl atölyelerinden gastronomi atölyelerine, uçurtma yapımından yogaya kadar daha bir çok aktivite gerçekleştirilecek. 2015 yılından bugüne toplam da 15 binden fazla müzikseveri ağırlayan ve şehrin içinde gerçekleşen en kapsamlı festival olarak tanımlanan İstanbul Rooftop Festival, tek bir bilet ile 15’e yakın mekanı deneyimleme fırsatı tanıyor. Bilet fiyatları ise 110 TL.

Tek bir biletle 12 terası ziyaret edebileceksiniz

Festivalin organizatörü Profun Creative Events ekibi’nden Ilgaz Karakuş, Eray Öz, Volkan Bahar, Murat Zaroğlu ve Ali İlerigelen, festival ile ilgili şunları söyledi: ”İstanbul Rooftop Festival, diğer projelerimiz arasında bizi en fazla heyecanlandıran projemiz diyebiliriz. Festival bu sene en kapsamlı hali ile katılımcıları bekliyor. 12 farklı teras ve 2 farklı kulüpte gerçekleşecek etkinlikleri katılımcılar tek bir bilet ile deneyimleyebilecek. Yaza en güzel vedayı yine İstanbul’un nefes kesen güzelliğine karşı hep beraber yapacağız diyebiliriz!

Bu seneki Line up’ımız, genel olarak iki senedir İstanbul’da oluşturmaya çalıştığımız rooftop kültürü ile uyumlu sakin ama enerjik basslar üstüne yumuşak melodiler ve vokallere ağırlık veren müzisyenlerden oluşuyor. Round Table Knights’ın duygu yüklü melodileri bir yana Timboletti’nin sizi sanki bulutlarda dans ettiren ezgileri, Kalabrese’nin dansa davet eden vokalleri ve Jad&the’nın soul dokunuşları, oluşturmaya çalıştığımız bu kültürün en önemli parçalarından bir tanesi.”

İstanbul teraslarında sonsuz müzik keyfi

Kalabrese
İsviçreli deep house müziğin temsilcisi Sacha Winkler, (sahne adı Kalabrese), Kafi Lied ve Purple Rose adlı şarkıları ile tanınıyor.
Round Table Knights
İsviçreli Biru Bee ve Marc Hofweber ikilisinin oluşturduğu grup, DJ setlerinde genellikle house tarz müzik yapıyor. İkili müzik kariyerlerine hip-hop ve cazz ile başladı.
Timboletti
Helve Selva parçasında Selda Bağcan’ın Gesi Bağları’nı kullanan Alman sanatçı, müziğini sihirli bir ağacın etrafındaki dans olarak tanımlıyor.
Jad&The
House müzik temsilcisi Jad Lee’nin tek kişilik projesi Jad&The, bu yıl çıkardığı EP’i Rage In Europe ile İstanbul’da sevenleriyle buluşacak.
Nico Sun
Müziğini canlı ve eğlenceli perküsyonlar, etnik ritimler ve derin bas hatları ile buluşturan İsviçreli melodic house temsilcisi Nico Sonne’da festivalde.
Headwaters
Elektronik müziğe olan ilgisi ile Dj’lik yapmaya başlayan Engin Ozbatir ve erken yaşlarda elektro gitar çalarak müzik kariyerine başlayan Onur Okutan’dan oluşan dub house ikilisi Headwaters, 2016 yılında kuruldu.
Islandman
İstanbullu yapımcı Tolga Böyük’ün solo projesi olarak hayata gelen Islandman, enstrümantalist üçlüsü olarak sahne alarak, Anadolu melodilerini gitar ve synth rifflerle dans pistleri ile bir araya getirdi. Tolga Böyük, Eralp Güven ve Erdem Başer in oluşturduğu grup, “Ağıt” adını verdikleri EP’lerini 2016 yılında yayınladı.
Gidin, görün, dinleyin...
90’ların en iyileri sahnede Türk pop müziğinin sevilen isimleri Yaşar ve Emre Altuğ, 29 Ağustos’ta KüçükÇiftlik Park’ta. 90’ların sonunda hayatımız giren, pop müziğin önemli isimleri Emre Altuğ ve Yaşar ile unutulmaz bir konserin bilet fiyatı 68 TL. Geleneksel danslar bir arada Osmanlı Saray danslarının oryantal danslar ile harmanlanarak sunulacağı Dansın Ritmi, 28 Ağustos’ta Hodjapasha Gösteri ve Etkinlik Merkezi’nde. Bilet fiyatı 78.50 TL. Bir Selami Şahin müzikali Selami Şahin’in ölümsüz şarkıları, canlı orkestra ve güçlü oyuncu kadrosu eşliğinde Bir Selami Şahin Müzikali “Seninle Başım Dertte” ismi altında seyirci ile buluşacak. Başrollerinde Toprak Sağlam ve Lider Şahin gibi isimlerin yer aldığı müzikal, 30 Ağustos’da Çeşme Açıkhava Tiyatrosu’nda. Bilet fiyatları 40-150 TL.

Devamını Oku

Ağustos havası değil

11 Ağustos 2018

Doğa bize ayak uydurmuyor, bizler doğanın kurallarına ayak uydursak…” diye uyarıyor bilim adamları. Beklenenden daha kuvvetli ve mevsiminin dışında meydana gelen yağışlar, oluşan taşkın ve seller Türkiye’nin gündeminde yerini koruyor. Meteoroloji uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen tropik kuşağın 150 kilometre yukarı çıktığını belirterek Türkiye’nin bu kuşağın etkisine girdiğini söylüyor.

Ve Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’nun “Afetler Affetmez” söylemine vurgu yapan uzmanlar uyarıyor! Küresel iklim değişikliğine uygun yaşamayı öğrenmeliyiz.

Köprüler nehirlerin en dar kesimine yapılıyor

Meteoroloji Mühendisleri Odası 2’nci Başkanı Ahmet Köse, “Doğayı hoyratça kullanan, talan eden, beton yığınına çeviren, derelerin kenarı yetmedi üstüne bina yapan, yanlış hesapla altyapı ve imar planı yapan biz insanoğlunun hiç ama hiç mi suçu yok? 2017 ile 2018 yılının ilk 4 ayı ülkemiz genelinde kurak ve ılıman seyretti. İlkbaharda almamız gereken yağışları mayıs, haziran, temmuz ve ağustos aylarında aldık. Yer seviyesinin ısındığı, nemin arttığı bu dönemde denize yakın ülkemizde atmosferin üst seviyesine inen soğuk hava, ‘kararsız hava koşulları’nı yaratıyor. Kısa süreli fırtınalı, şimşekli, yıldırımlı, dolu yağışları anında akışa geçip sel ve taşkınlara neden oluyor. Öte yandan sellerde yıkılan köprüler konusuna gelirsek; Mimar Sinan’dan sonra teknoloji gelişse de, son seller sonucu yıkılan köprüler yıllardır söylediğim sözü ne yazık ki ispatlıyor. Mimar Sinan köprüleri nehrin en geniş kesitine yaparken günümüz mühendisleri ve mimarları en dar yerine yapıyor. Üstelik bu durum karşısında tüm belediye ve partilerin hepsinde durum ne yazık ki aynı... Gelecek nesillere yaşanabilir şehirler ve ülke bırakmamız için Mimar Sinan’ın iklime, havaya ve meteorolojiye verdiği önemi gösterip bizlere de fikrimizi sormanızı rica ediyoruz. Bunu kendimiz için değil sizin çocuklarınız ve torunlarınız için istiyoruz. “Mimar Sinan’dan sonra ne mimar ne de mühendis yetişmedi, bu kafayla da ne yazık ki yetişmeyecek. NOKTA!”

Meteoroloji Mühendisi Prof. Dr. Orhan Şen

Sıcaklıktaki 1 derece yükselme felaketi yüzde 30 artıyor

“2017 ve 2018’in ilk dört ayı kurak geçti. Mayıs’tan itibaren yağışlar normallerin üzerine çıktı. Hatta, normale göre yüzde 50 ile yüzde 100 fazla yağış aldık. Temmuz, sanki Nisan gibi geçti. Buna rağmen toprağın altı çok sıcak, nemli. Atmosfere soğuk hava gelince de bu durum dengesizlik yaratıyor. Denize yakın yerlerde buharlaşma oluşturuyor. Deniz suyu sıcaklığı küresel ısınma nedeniyle mevsim normallerinin üzerinde. Karadeniz 23-24 dereceden, 26-27 dereceye çıktı bu da bu tür yağışları tetikliyor. Kısa süreli ve yoğun düşüyor. Bu sene Türkiye değişik meteorolojik parametreler yaşıyor. Hem sıcaklık yüksek hem nem. Sıcaklığın ortalamanın 4-5 derece üzerinde olması bulutların kuvvetini artırıyor. Deniz suyu sıcaklıklarının yüksekliği yağışların şiddetini artırıyor. Bu sene her yerde durum bu ve küresel ısınma bu durumu tetikliyor.

Türkiye dağlık bir yapıya sahip. Böyle olunca hava kütlesinin yükselmesi bu tür kuvvetli hareketlerin şiddetini daha da yükseltiyor. Dünyanın sıcaklığının 1 derece artması bu olayları yüzde 30 artırıyor. 1.5 derecelik bir artış var. Bu yüzde 60 lık bir artış getirecek. Artık bunları sürekli yaşayacağız. Tropik iklim kuzeye kaymaya başladı. Bu iklim 30 derece enlemdedir ve oralar kuru ve sıcaktır. Şimdi küresel ısınmadan dolayı bu kuşak 150 km yukarı geldi ve bizimle tropik iklimle aramızda 500 km var. Dolayısıyla biraz daha sıcak iklimleri yaşamaya başladık. Bu tür havalarda gece sıcaklıkları 20 derecenin üzerinde olur ve bu durumda insan vücudu uzun süre yüksek sıcaklıkta bulunursa arızalanır. Yaz aylarında vücudun soğuması lazım. İnsan vücudu bunu gece yapabilir ama tropik gece sayısı arttığı için soğuma yapamıyor.”

Devamını Oku

Türk gençleri kadına tokadı haklı buluyor

10 Ağustos 2018

Gazeteci-eğitimci Fatoş Karahasan, Y ve Z nesli olarak tanınan 1980 sonrası iki kuşağın ülkemizde nasıl bir dünya kuracağını araştırdı.

Uzun bir dönemdir Bilgi Üniversitesi’nde iletişim, reklam ve dijital pazarlama konularında ders veren gazeteci Fatoş Karahasan Batı’daki araştırmaların Türk gençliğini yansıtmadığını gözlemlediği için 2016’da, Y ve Z Nesli olarak tanınan 1980 sonrası doğan iki kuşağın ülkemizde nasıl bir dünya kuracağını sorgulamak amacıyla bilgi toplamaya başladı.
Sia Insight şirketi, 15 ilde, 2 bin gençle yüzyüze görüştü. Sonuçlar tahmin ettiğim gibi, bizim gençlerimizin Batı’daki yaşıtlarından çok farklı olduğunu ortaya koydu. Araştırma verilerini, Türkiye’de yapılmış başka araştırmalarla kıyasladım. Onların verileriyle, bizim çalışmamızın verileri örtüştü. Daha sonra Batı’daki Y ve Z nesli üzerine yapılan araştırmaların sonuçlarıyla, Türkiye gençliği hakkında elde ettiğimiz bilgiyi karşılaştırdım. Bu veriler ışığında, gençlerimizin bugününü ve ülkemizi nasıl bir gelecek beklediğini daha net görebilmek mümkün oldu.
%46
Öğrencilerin yüzde 46’sı öğretmenlerin dayak attığını söylüyor
Gençlerin, yüzde 46’sı öğretmenlerin fiziksel ceza verdiğini hatta dayak attığını; yüzde 61’i yönetim ve öğretmenlerin, öğrencilerin maddi durumuna göre öğrenciler arasında ayrım yaptığını, yüzde 63’ü kuralların herkese eşit uygulanmadığını ifade ediyor. %81 Liseli gençlerin eğitim kalitesinden memnuniyet oranı Gençlerin eğitimden de iş yaşamından da şikayetleri var. Lisedeki yüzde 81 memnuniyet oranına karşın, üniversite öğrencilerinin yüzde 60’ı lisans eğitim kalitesinden memnun olduğunu belirtiyor. Yani her 10 öğrenciden 4’ü eğitim kalitesinden memnun değil. %89 Yabancı dil bilmiyor
Gençlerin yüzde 89’u yabancı dil bilmiyor. Öğrencilerin yüzde 72’si okul kütüphanesini kullanmadığını belirtiyor. Okulardaki öğrenci kulüplerinde görev yapan öğrenci sayısı da çok sınırlı. Öğrencilerin yüzde 96’sı ERASMUS programına katılmamış, ama yüzde 91’i başvurmayı düşündüğünü söylüyor.
%77
Başka iş bulamadığı için çalıştığı yerde bulunuyor
Başka bir iş bulamadığı için mevcut işyerinde çalıştığını söyleyen gençlerin oranı yüzde 77. Çalışan gençlerin yüzde 49’u işinden ayrılmayı düşünüyor. Yüzde 37’si ise bunu bir yıl içinde yapmayı planlıyor. Çalışma hayatındaki gençlerin yüzde 43’ü düşük ücretten şikayetçi. %66 Gelirden memnun olduğunu belirtiyor Gençlerin yüzde 66’sı gelirinden/harçlığından memnun olduğunu söylüyor. Çalışan gençlerin yüzde 45’lik bölümü, kazancını elden aldığını, yüzde 18’iyse parça başına ücret aldığını belirtiyor. Sadece yüzde 35’i maaşlarının düzenli olarak banka aracılığıyla alıyor. %32 İş bulamadığı için çalışmıyor İş yaşamında olmayan gençler, bunun nedeninin iş bulamamak olduğunu söylüyor. “İş aramaktan yoruldum” diyen yüzde 10’luk bölümün bezginliği dikkat çekiyor. %98 Bir STK’ya üye değil ABD’de her dört Z nesli üyesinden birisi gönüllü projelerde yer alıyor. Gençler sosyal değişim talep ediyor. Buna karşın, Türkiye’deki gençlerin yüzde 98’i hiçbir STK’ya üye değil. %32 kendi işini yapmak istiyor Gençlerde kendi işini yapmak isteyenlerin oranı yüzde 32. Meslek seçimlerinde doktorluk, mühendislik, kamuda çalışmak gibi geleneksel tercihlerin ön planda oluşu dikkat çekici.Yüzde 78’inin tam zamanlı çalışmayı istemesi Batı’daki yaşıtlarından farklılık gösteriyor. %22 Kadına tokat atılabilir Gençlerin yüzde 60’ı bir kadına gerektiği durumda tokat atılıp atılamayacağı sorusuna “Hayır” yanıtını veriyor. Yüzde 22’si ise gerektiğinde kadına tokat atılabileceğini düşünüyor. Kadınların yüzde 19’u, erkeklerin ise yüzde 25’i böyle düşünüyor.

Devamını Oku