Baktı komşu gürültüsü sorun çıkarıyor, ortak duvarı olmayan birbirinden kopuk evler tasarladı

Selçuklu Holding, sessiz, derinden giden bir grup. 2006 yılında sahibi oldukları Biofarma ilaç fabrikasını 200 milyon doların üzerinde bir fiyatla Citigroup iştiraki Citi Venture Capital Int’e satmışlardı. 3 yıl boyunca sektöre girmemek üzerine yaptıkları centilmenlik anlaşması bittikten sonra şimdi yeniden kolları sıvadılar ve bu kez Konya’da 120 milyon liraya malolacak bir ilaç fabrikası kuruyorlar. İlaç yatırımına ayrı bir kutu açacağım ancak Selçuklu Holding’in ayrıca mutfak gereçleri ve elektrikli ev aletleri üreten Mehtap, Almesan Alüminyum ve ambalaj alanında faaliyet gösteren Naturel Kağıtçılık ile Sentez Ambalaj şirketlerinin de sahibi olduğunu belirtmek istiyorum.

Selçuklu Holding Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Öncel ile geçen hafta içinde buluştuk ve yeni projeleri konuştuk. Şu an İstanbul Sancaktepe’de başlayacakları ilk konut projelerinin heyecanına kapılmışlar. Birkaç gün içinde ‘Rings İstanbul’ adlı projelerini kamuoyuna tanıtacaklar.

İsmail Öncel, İstanbul Sancaktepe’de yükselecek Rings İstanbul’un proje çizimlerini gösterdi. Ancak bir ricası oldu. Mayıs’ın 10’unda bir lansman yapacakları için proje resimlerini o toplantıya sakladıklarını belirtti.

1.600 konuttan oluşan proje oldukça ses getirecek. Zira bu konutlar, bildiğimiz apartman dizaynında olduğu halde dairelerin hiçbirinin birbiri ile teması olmayacak.

Rings İstanbul’da ortalama metrekare fiyatı 2 bin 500 TL civarında olacak. İsmail Öncel, bu projeye başlamadan önce çok çalıştıklarını, Türk insanının ne istediğini iyi anlamaya çalıştıklarını söyledi. Öncel, Rings İstanbul’un Sancaktepe’de bir çekim merkezi olacağını iddia ederken bunun nedenlerini de şöyle sıraladı:

-Bu bizim konutta ilk işimiz olacağı için ince eleyip sık dokuduk. Çünkü prestij projemiz olacak. Geleneksel Türk ailesine uygun ancak modernliği de içinde barındıran bir konsept ortaya çıkarmaya çalıştık.

-Gözlemleyerek tüketicinin ne istediğini anlamaya çalıştık. Mesela komşuların birbirinin sesinden rahatsız olduğuna dair şikayet geldi. Biz de öyle bir dizayn geliştirdik ki hiçbir dairenin diğerine komşu duvarı olmayacak. Müşterinin çok katlı bina da istemediğini gördük. Bizim projede en yüksek bina 9 katlı olacak. Tüm daireleri fiber optik altyapısını kurarak teslim edeceğiz.

-Büyük ev istendiğini gördük. O yüzden 1+1’leri bile 85 metrekare olarak tasarladık.

-230 dönümlük kendimize ait arsada projeyi yapacağız. 2012 sonunda teslim edeceğiz. Bölge gelişmeye müsait. Sancaktepe’nin Samandıra tarafındayız. TEM’e çok yakınız. Mayıs’ın 27’sinde TEM’den yeni bir çıkışın açılışı yapılacak. Bizim projemize çok yakın bir nokta.

-Bu projede tekerlekli sandalye kullananlar da her yeri rahatlıkla gezebilecek. İnsanın başına gelmeyince önemi anlaşılmıyor. Ayağımı kırdım, bir süre tekerlekli sandalyeye mahkum oldum. Türkiye’de hayatın engelliler için çok zor olduğunu gördüm. Hiçbir proje onlar düşünülerek tasarlanmıyor.

-Burada 5 bin kişinin yaşayacağı modern bir kent kuracağız. 21 bin metrekare kiralanabilir alanı olan, yarı açık bir AVM’si de olacak. Hakan Kıran gibi çok değerli bir üstad ile çalıştık. Projenin etrafı 3 kilometrelik bir yürüyüş yolu olarak dizayn edilecek. Projenin yüzde 75’i yeşil alan olacak. Aynı şekilde bir bisiklet yolu da olacak.

Herkes ilaçtan kaçıyor O yeniden fabrika kuruyor

Geçenlerde Novartis’in üst yöneticisini dinlemiştim. Türkiye’de ilaç sektörünün artık cazibesini kaybettiğini söylüyordu. SGK’nın tavrı ortada. İlaç giderlerini düşürmek için firmalardan bir hayli taviz aldı. İlacın neredeyse tek alıcısı olduğu için böyle bir gücü var. Baktı giderler yine yüksek, bir taviz daha istedi. Biofarma’yı 2006’da satıp ilaç sektöründen çıkan Selçuklu Holding’in yeniden bu alana yatırım yapması enteresan. “Tüm yatırımcılar dertli. İyi ki kurtulmuşuz demeniz gerekirken İlko İlaç ile bir daha neden bu sektöre adım atıyorsunuz?” diye sordum. Öncel, şöyle konuştu:

“Eğer yatırımınızı, organizasyonunuzu değişen şartlara göre yaparsanız ilaç sektörü hâlâ kârlı. Biz de bunu yapacağız. Şu an mevcut şirketlerin genel giderleri çok yüksek bir yapısı var. Dönüşmeleri zor oluyor. Mesela ordu gibi satış mümessilleri var. Oysa artık doktorlar ilaç firmalarından tek bir plastik kalem bile alıp önlüklerine takamıyor. Bu şartları dikkate alarak yapıyoruz Konya’daki yatırımımızı. Ayrıca bu grubun ilk faaliyet alanı eczacı babamızın kurduğu ilaç şirketi. İlaç sektöründen geldik. O kültürü aldık. Hep önce insan, önce sağlık dedik.”