8 saat uyuyup 2 saat güneşlenin

29 Haziran 2018

Sağlıklı beslenmenin ve sporun hayatı nasıl uzatabileceği kanıtlandıkça daha çok hareket ediyoruz, yiyeceklerimizi seçiyoruz. Peki uzun yaşamak için hangi ana noktalara dikkat edelim?

Hepimiz daha uzun ve sağlıklı yaşamak istiyoruz. Bu konudaki araştırmalara her geçen gün yenisi ekliyor. Sağlıklı beslenmenin ve sporun hayatı nasıl uzatabileceği kanıtlandıkça bizler de çaba gösteriyoruz; daha çok hareket ediyoruz, sigarayı bırakıyoruz, uykumuza dikkat ediyoruz, yiyeceklerimizi seçiyoruz. Peki uzun yaşamak için hangi ana noktalara dikkat edelim? İşte ipuçları:

İçinizdeki çocuğu daima diri tutun

Dünyaya merakla bakan, bilgiye aç, neşeli, güleç çocuktunuz. Şimdi büyüdünüz, ama içinizdeki çocuğu hep diri tutun. Onu kucaklayın. Araştırmalar yeni deneyimlere açık kişilerin daha az kalp krizi geçirdiği, daha az beyin felci olduğu, daha az hipertansiyona sahibi olduğunu gösteriyor. Yeni arkadaşlar edinmekten korkmayın, yeni hobileriniz olsun, yeni teknolojik gelişmelere açık olun. Yeniye ‘merhaba’ deyin.

Tabağınıza bitki koyun

Daha çok sebze-meyve yemeye çalışın. Özellikle de koyu yeşil yapraklı ıspanak, maydanoz, dereotu, roka, ısırgan otu,pazı, semiz otu gibi sebzeleri ve otları.. Böylece hem yükselişe geçen kolon kanseri riskinizi azaltırsınız, hem de ihtiyacınız olan pek çok bitkisel bileşiği alırsınız.

Gün ışığını yakalayın

Bazı çiçekler gün ışığıyla açılıyor, güneş çekilince kapanıyor. Vücudumuzu da öyle düşünün; gün ışığında metabolizmamız bile daha hızlı. Güneşi, gün ışığını kaçırmayın. Sabahları erken kalkın. Mümkünse temiz havaya çıkıp, güneşin teninize ve zihninize değmesini sağlayın. Gün ışığı ruh halimizi de çok olumlu yönde etkiliyor, hayata daha pozitif bakmamızı sağlıyor.

Devamını Oku

Kalbin leziz dostu: Kakao

22 Haziran 2018

Kakao, çikolata sevmeyene az rastladım. Siz de bu nadir kişilerden biriyseniz yazımı okuyunca kakaoyla ilişkinizi gözden geçirin derim.

Kakao her zaman yeşil yapraklı 4-8 m. yüksekliğinde bir ağaç. Meyvelerinin çekirdeklerinden kakao elde ediliyor. Bu kakaodan da çikolata yapılıyor. Kakaoyu en çok yetiştiren ülkeler arasında ne yazık ki biz yokuz. Bu ülkeler; Fildişi Kıyısı, Brezilya, Papua Yeni Gine, Kolombiya, Meksika, Gana, Nijerya, Ekvador, Solomon Adları ve Hindistan.

Flavanol zengini

Kakao kalbi koruyan bitkisel bir bileşik ‘flavanol’den çok zengin. Flavanoller tansiyonu düşürüyor, tıkanmaları engelliyor, kan akışını düzenliyorlar. Flavanol içeren yiyecekler, özellikle de kakako ve kakao bazlı ürünler hayvanlar ve insanlarda tansiyonu düşürüyor. 1990’larda yapılan deneylerde kakao flavanolleri ve nitrik oksit arasında bir ilişki saptanmış. Yiyecek ve içeceklerle kakoa flavonolleri aldıkça vücutta nitrik oksit üretiminin arttığı görülmüş. Nitrik oksit vücutta damar duvarlarındaki kasları gevşeten, dinlenmeye sevkeden bir bileşik.

Kakaoyu çok tüketenin kalbi daha sağlam

Panama kıyısı açıklarında San Blas adasında yaşayan Kuna Yerlileri’nde hiç tansiyon sorunu olmadığı görülünce araştırmalara başlanmış. Bu adada her taraf kakao ağacıyla dolu imiş ve yerlilerin çok kakao tükettikleri görülmüş. Tipik bir Kuna günde 4-5 fincan kakao içiyormuş. 65 yaşındaki bir yerlinin 20-30 yaşlarında birinin kan basıncına sahip olduğu gözlenmiş. Nedeni araştırılınca da şu ortaya çıkmış: Kunalar dünyada kakao tüketerek flavanolü en çok alan topluluklardan.

2009 yılında Amerikan Hipertansiyon Topluluğu Dergisi’nde yayımlananan araştırmaya göre Kuna yerlilerinin tansiyonu düşük ve uzun yaşıyorlar. Kalp krizi, kanser, diyabet, felç çok daha az görülüyor. Diyetlerine bakıldığında öne çıkanın çok yüksek kakao tüketimi.

Devamını Oku

Bayramda keyifle yiyin

15 Haziran 2018

Bayramın her günü bir sevdiğinize gidip size sunulan ikramları tadacaksınız ama sonunda kilo almak da var. İşte size sağlıklı bayram önerileri.

İyi Bayramlar! Bir ay oruç döneminden sonra şimdi keyifle yeme zamanı. Bayramın tadını sevdiklerinizle güzel sofralarda gülüşerek , güzel sohbetlerle çıkartın. Ancak unutmayalım, çoğumuz, normal kilodakiler bile, bayram tatilinde kolaylıkla 1-2 kilo alabiliyoruz.

Sonrasında vermek de çok zor oluyor. Azıcık dikkat ederek bayramı kilo almadan geçirebiliriz. Gelin nelere dikkat etmeliyiz, sıralayalım, içlerinden yapabileceklerinizi seçin. Hepsini yapamasanız bile yine de yararını göreceksiniz.

Tatlıları yarım porsiyon isteyin

Ramazan Bayramı demek tatlı demek! Hepsi birbirinden güzel tatlılarımız var. Yiyin ama tatlı porsiyonlarınızı küçültün. Örneğin; 2 dilim baklava yerine 1 dilim baklava yiyin. Sütlü tatlıları küçük kaselere koyun. Kocaman kaselerde önünüze gelince dayanamayıp hepsini yersiniz ve daha çok kalori alırsınız. Her gittiğiniz yerde ağzınıza çikolata atmayın.
Sütlü tatlıları tercih edin
Geleneksel tatlılarımızın çoğu inanılmaz lezzetli ancak bol şerbetli ve şekerliler. Bu tatlılar yerine hafif, meyveli, sütlü tatlıları tercih edin. Sütlü tatlıların az şekerli olanını bulmak zor. Evde yapabiliyrsanız kendiniz yapıp götürün. Gittiğiniz yerde sağlıklı, daha hafif bir tatlıyı paylaşmış olursunuz.
Sağlıklı hediye seçin
Bayram ziyaretine giderken tatlı götürmek adetimiz var. Şerbetli tatlılar genelde aşırı kalorili. Daha sağlıklı seçimler yapmaya çalışın. Kakao oranı yüksek çikolata, sütlü tatlı, evde kendi yaptığınız hafif bir tatlı, kuruyemiş kutusu gibi…Artık hepimiz ya kilo vermeye, ya da kilomuzu korumaya çalışıyoruz. Kafeine dikkat edin Bayram ziyaretlerinde çay-kahve kolalı içecekler gibi kafeini bol içecekleri kaçırabiliyoruz. Sonrasında çoğumuzda uykusuzluk sorunu oluyor. Öğlene kadarki ziyaretlerinizde kafenli içecekler sorun yaratmayabilir. Ancak öğlen saat en geç 13’ten sonra kafeinli içeceklerden uzak durmalısınız. Uykunuzu kaçırıp ertesi günü kötü geçirmeye neden olurlar. Yeşil çay için Yeşil çay artık hemen her yerde bulunuyor. Siyah çay yerine kafeini biraz daha az olan yeşil çayı tercih edin.Yeşil çayın kanıtlanmış yağ yakıcı etkisi de var.Eğer kaliteli beyaz çay bulabilirseniz en iyisi beyaz çay içmek. En yararlı olan, antioksidan gücü en yüksek olan beyaz çay. İkinci tabağı almayın Gittiğiniz bayram davetlerinde ikinci tabağı almayın. Israrlara karşı koymasını bilin. Siz de kimseyi ikinci tabağı almak için zorlamayın. İkinci tabak demek en az 200-300 kalori fazla demek; bantta yürüyenler bilir zor yakıldığını!

Devamını Oku

Sağlıklı oruç tutmanın yolları

1 Haziran 2018

Doğru uygulanırsa oruç tutmanın sağlığımız için faydalı birçok yanı var. Eğer fazla kilonuz varsa bu dönemde fazlalıklarınızdan da kurtulabilirsiniz.

Oruç döneminde vücutta meydana gelen değişiklikler orucun süresine bağlı. Son yemeğimizin ardından bağırsaklarımız besinleri emiyor ve vücut sonrasında en az 8 saatlik bir oruç dönemine giriyor. Normalde vücut enerji kaynağı olarak kullandığı şekeri yani glikozu kaslar ve karaciğerde depoluyor. İşte oruç tuttuğumuz zaman da bu depo enerji kullanılmaya başlıyor. Oruç uzar, glikoz depoları sona ererse vücut bu kez enerji kaynağı olartak yağı kullanmaya başlıyor. Eğer hiçbir şey yemezsek o zaman vücut bizi hayatta tutmak için son çare olarak vücudumuzdaki proteini kullanmaya başlıyor. Proteini yıkıyor ve enerjiye çeviriyor. Bu sayede uzun süre aç kalsak da (ancak su içerek) yaşayabiliyoruz. Ancak bu tür uzun oruçlar genelde kaslarımız, beynimiz, sinir sistemimizde kalıcı hasarlara yol açıyor. Ramazan ayında sağlıklı bir insan oruç tutarken bunların olması mümkün değil. Çünkü düzenli bir şeklide orucu bozuyoruz, yemek yiyor, su içiyoruz.

Ramazan orucu sahurdan iftara kadar sürdüğü için vücudun enerji ihtiyacı iftar ve sahurda yediklerimizle karşılanabiliyor. Bu sırada vücut enerji kaynağı olark önce glikoz, sonra yağı kullanıyor. Proteini yıkmaya ihtiyaç kalmıyor. Enerji kaynağı olarak yağın kullanılması kilo kaybına yardımcı oluyor. Kolesterol de azalabiliyor. Tansiyonda da düşme sağlanabiliyor. Birkaç günlük oruç sonrasında kanda mutluluk hormone dediğimiz endorfin hormonu yükseliyor. Kendimizi çok daha aktif hissediyoruz. Hem vücut, hem zihin olarak zindeleşiyoruz.

Oruç tutmadığımız iftardan sahura kadarki zamanda dengeli beslenme ve sıvı alımı çok önemli. Böbreklerimiz vücudumuzun su ve tuz ihtiyacını sürekli düzenlemede çok etkili, ancak aşırı sıcak günlerde terleme de çok olacağı için bu işlev yeterli olmayabiliyor. Böbreklerimize destek olmalıyız. Kas yıkımını önlemek için yemeklerimizde yeterli karbonhidart ve yağ almaya özen göstermeliyiz.

Ramazanda güvenli oruç tutmanın yolları

Oruç tutarkenki beslenme şekliniz dengeli ve sağlıklı olmalı. Doğru oranda karbonhidrat, protein ve yağ alımına dikkat etmeliyiz. Bu dönemde kilo alan kişiler genelde bu dengeyi sağlayamayan kişiler. Oruç tutarken de yeme biçimimizde bir disipilin gerekiyor. Ancak bu sayede kilo almanın önüne geçebiliriz. Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın şu şözü çok yerinde: “Fazla yemekte ilim ve irfan anlayış eksikliği vardır.” Ramazanın mesajı dispilin ve kendi kendimizi kontrol edebilme, irade imtihanı. Günün sonunda orucumuzu açarken de bu iradeyi elden bırakmamalıyız.

Sahuru atlamayın

Yiyecekler sade ve besleyici olmalı, normal beslenme biçiminizden çok farklı olmamalı. Tüm ana besin gruplarını içermeli:

Devamını Oku