Mimarlar İstanbul'da buluşuyor

Dünyanın ilk bakışta Türkiye olarak gördüğü İstanbul, yaz aylarında önemli bir uluslararası organizasyona daha ev sahipliği yapacak

Haberin Devamı

Dünyanın ilk bakışta Türkiye olarak gördüğü İstanbul, yaz aylarında önemli bir uluslararası organizasyona daha ev sahipliği yapacak. 1948'den bu yana her üç yılda bir gerçekleştirilen Uluslararası Mimarlık Kongresi'nin bu yılki zirvesi, 30 Haziran -10 Temmuz günlerinde İstanbul'da toplanacak. Bu organizasyonla dünyanın değişik ülkelerinden on bini aşkın mimar bu güzel kentte buluşacak. Kongreye ev sahipliği yapacak olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Uluslararası Mimarlar Birliği ve Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odaları Birliği arasında bu konuda bir işbirliği sözleşmesi imzalandı.

Görkemli bir tarih, medeniyet ve kültür hafızası saklı İstanbul'da. Uzun uzadıya anlatmaya gerek yok. Coğrafya, tarih, kültürler, dinler, diller ve milletler, insanlığın bu önemli buluşma noktasında randevulaşmış. Her buluşma, bugünlere kadar uzanan derin mimari izler bırakmış. Dünya mimarları buluşması için İstanbul'dan daha uygun bir yer olamazdı. Bine yakın bildirinin sunulacağı kongre, bilimsel açıdan da üretken bir forum olmaya aday.

Kongre turizmine katkı
Bu zirve İstanbul'un aynı zamanda bir kongre turizmi merkezi olma hedefi açısından da çok önemli. Bu konuda İstanbul'un çok da iyi bir yerde olduğunu maalesef söyleyemeyiz. Elbette ki, İstanbul her şeyden önce bir tarih, kültür ve turizm kentidir. Benzersiz bir siluettir. Ancak sadece bir siluetten ibaret de kalmamalıdır. Dillere destan güzelliklerini ve eşsiz avantajlarını kongre turizmi açısından da büyük bir kazanca neden dönüştürmesin? Bu süreçte elde edeceği kazanımları, kendi kentsel dönüşümü için, insanlarının refahı için niçin değerlendirmesin? Bir misyon ve vizyon şehri olarak tüm dünyada neden gereği gibi tanınmasın?

İşte, bu tür uluslararası kongreler bu açıdan da büyük önem taşıyor. Mimarlar Zirvesi deyip geçmeyelim. Dünyanın dört bir yanından on bini aşkın katılımcıdan, üstelik de mesleği mimarlık olan katılımcıdan söz ediyoruz. Şehircilik ve mimarlık konusunda HABITAT'tan sonra dünyanın en büyük ikinci organizasyonu bu. Geçtiğimiz yıl düzenlenen NATO Zirvesi'nin, spotları uzun bir süre İstanbul ve Türkiye'nin üzerine çevirdiğini unutmayalım. Mimarlık zirvesi de İstanbul gibi bir "tozlu markanın" cilâlanması ve tanıtımı için büyük önem taşıyor.

Kendimizi sorgulamak
Çeşitli altyapı yatırımlarına da bu ve benzeri vesilelerle ivme kazandırılması, kente hizmet açısından önemli. Nitekim organizasyon sözleşmesinin imza töreninde konuşan ve kendisi de mimar olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, "Kongre nedeniyle İstanbul'a gelenlere, "Bu kente yazık olmuş dedirtmem" diyerek İstanbul hassasiyetini ve bu organizasyona verdiği önemi vurguladı.

Yüzyılların içinden süzülüp gelen nadide bir kültür ve medeniyet kenti olan İstanbul, korunmaya ve geliştirilmeye başka her kentten daha çok muhtaç. On yılların ihmaliyle, miras eserleri yeterince korunamadığı gibi yoğun sanayileşme ve kontrolsüz iç göç sonucu, yüzde 65'i çarpık yapılaşmaya kurban gitmiş dev bir kent var karşımızda. Çirkin ve plansız kentleşme, tüm dünyanın gıpta ile baktığı mimari eserlerin kenti İstanbul'u adeta mimarisiz bir kent görünümüne sokuyor. Şehir, keyfiliğin değil, kurallı yaratıcılığın hâkim olduğu bir insani yerleşim birimidir. Hele, söz konusu olan İstanbul ise üzerine daha özenle titremek gerekiyor. Mimarlık Zirvesi gibi büyük uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapmak da İstanbul bilincinin gelişmesine ve kendimizi sorgulamamıza yeni bir fırsat sunuyor.

DİĞER YENİ YAZILAR