Her sabah bir masanın başına oturuyorlar, magazin olaylarını bizler için yorumluyorlar. İşte ekranların magazin bekçileri…
İkinci Sayfa: Az elektrik, çok magazin!
Gülşen Yüksel ve Müge Dağıstanlı, basının önde gelen magazincilerinden... Ünlülerin arasındaki ilişkileri, olayların perde arkasındaki bağlantıları onlardan daha iyi bilen yok. Her ikisinin de iyi birer ekran yüzüne sahip olduğunu bunlara eklememiz gerekiyor. Bu nedenle sabahları gözünüzü magazinle açmak istiyorsanız en iyi seçenek onların hazırlayıp, Kanaltürk ekranlarında sunduğu İkinci Sayfa programı. Her gün tek bir konukla yetinmeleri; kimin, ne hakkında konuştuğunu anlamamız açısından olumlu bir seçim. En büyük handikapları, ele aldıkları konulara genellikle aynı bakış açısından yaklaşmaları. Bu da programın elektriğini bir miktar azaltıyor. En sıkı takipçileri arasında yer alan Demet Akalın arada ya telefonla ulaşıyor programa, ya da sosyal medya üzerinden...
Rol yapma yeteneklerinin kapasitesinden olsa gerek, birçok dizi oyuncusu büründüğü role kendini kaptırıyor ve sevgilisini canlandıran oyuncuya âşık oluyor. Ta ki yeni diziye kadar…
Serenay Sarıkaya: Her dizide âşık olurum
Serenay, Lale Devri’nde kısa sürede dizinin “esas oğlanı” Tolgahan Sayışman’ı kapmayı başarmıştı. Dizi sona erdiğinde ayrılacaklarından adımız gibi emindik. Yanılmadık da! Yeni dizisi Medcezir’e başlar başlamaz Serenay’ın hayatına dizi partneri Çağatay Ulusoy girdi. Dizi mi onların aşklarını sürükledi, onların aşkları mı diziyi sürükledi, daha karar veremeden Medcezir ekranlara, bizler de genç çift de aşklarına veda etti.
Kerem Bursin: Ateşle barut yan yana durmaz!
Medcezir’in ardından Serenay Sarıkaya henüz başka bir diziye başlamadı ancak bir jeans firmasının uzun süredir devam eden bir reklam kampanyası için Kerem Bursin ile yan yana geldi. Aralarında oluşan elektrik önce onları, daha sonra da magazin severleri yaktı doğal olarak. Kerem, Güneşi Beklerken sırasında hem Yağmur Tanrısevsin, hem de Hande Doğandemir ile anılmıştı. Ateşle barutun yan yana durmayacağı belliydi.
Fahriye Evcen: Dizi yetmez, sinema filmi de olsun!
Özcan Deniz’le kameralar önünde tanışmasa da, ayrıldıktan bir buçuk sene sonra beraberce kameralar önüne geçmeyi ihmal etmedi. Fehriye’nin dizi çekimleri sırasında tanıştığı ve sevgili olduğu isim Burak Özçivit oldu. Çalıkuşu ile başlayan birlikteliklerini daha sonra sinema salonlarına da taşımayı bildiler.
Onlar bir barışıp bir küsmeleriyle tanınıyorlar. Yaşadıkları aşklar gerçek mi, yoksa ünlü olmak için aşklarını mı kullanıyorlar, izleyiciler bir türlü karar veremiyor. İşte tüm zamanların en unutulmaz ekran çiftleri…
HAKAN / SEBA
Dört aylık bir şey!
Geçtiğimiz yıl Esra Erol’da tanıştılar. İran’dan programa katılan Seba, locanın emektar isimlerinden Hakan’a kaptırdı gönlünü. Aralarında hem 20 yaş, hem de kültür farkı söz konusuydu. Bir gün iyi olsalar, ertesi gün “şok ayrılık”larıyla gündeme geliyorlardı. Seba allem etti kallem etti, Hakan’ı nikâh masasına oturtmayı başardı. Biz onların sezon arasında mutlu mesut yaşadıklarını düşünürken işler meğerse hiç de sandığımız gibi değilmiş. Yeni sezonun ilk gününde Hakan, Esra Erol’a katılarak ayrılmak istediğini açıkladı. Aynı dakikalarda Seba da Zuhal Topal’da benzer açıklamalar yapıyordu. Büyük olasılıkla ekran önünde olmadıkları zamanlarda mutlu olmalarına imkân yoktu. Dört aylık bir evlilikti; ekranlarda yaşandı ve ekranlarda bitti diye düşündük.
SEMİH / KURRETÜLAYN
Arkadaşım Hoşgeldin
Yönetmen ile oyuncu arasındaki diyaloglar
Önce Komedi Dükkânı’ydı. Tolga Çevik ve Salih Kalyon, görmediğimiz yönetmenin direktifleri ile skeçler oynuyordu. Salih Kalyon ücretine itiraz etti ve programdan çıkartıldı. İki yıldır Tolga Çevik yoluna Ezgi Mola ile devam ediyor. Her hafta onlara ünlü isimler ve seyirciler arasından seçilmiş konuklar eşlik ediyor. Piyano başındaki Özer Atik ise yerini muhafaza ediyor. Tolga Çevik ile yönetmen arasındaki iletişim sorunu çözülünce program ekranlara veda edecek gibi görünüyor.
Buyur Burdan Bak
Doğaçla ama zorlama!
Mahşer-i Cümbüş ekibinin yer aldığı ve Osmantan Erkır’ın sunduğu Anında Görüntü’yü hatırlıyor musunuz? Kanal D ekranlarında bu yaz başlayan Buyur Burdan Yak, işte o formatın farklı bir versiyonu. Erkır’ın yerinde Güldür Güldür’den transfer edilen Doğa Rutkay var. Sahnede doğaçlama yaparken izlediğimiz genç oyuncular ne yazık ki, Mahşer-i Cümbüş’ü mumla aratıyor. Sonuçta doğaçlama yaparak izleyici güldürebilmek hem çok zor bir iş, hem de zengin bir altyapı gerektiriyor.
Seda Sayan ve “güler yüzlü” kadın katili
Geçtiğimiz yıl canlı yayın sırasında ağzından çıkan birkaç cümle Seda Sayan’ın 20 küsur yıllık ekran kariyerini neredeyse yerle bir ediyordu. Daha önce beş kez evlenen ve bu eşlerinden ikisini öldürmüş olan Sefer Çalınak adlı şahsı programına konuk alan Sayan seyircilere dönüp “Bu kadar güler yüzlü bir katil gördünüz mü?” diye sorunca yer yerinden oynadı. Bu cümleyi duyan kadın izleyiciler, Show TV yöneticilerine, RTÜK’e, hatta programa sponsor olan şirketlere tepkilerini en yoğun şekilde dile getirdiler. Program birkaç gün sonra yayından kaldırıldı. Seda Sayan, kendisini ağır bir dille eleştiren CHP Ankara milletvekili Aylin Nazlıaka ile mahkemelik olma aşamasına geldi.
Tarkan ve tutamadığı çişi
İlk üne kavuştuğu yıllarda, özel bir televizyon kanalının açılışının birinci yıl kutlamasına katılan Tarkan, kendisiyle röportaj yapmak isteyen Savaş Ay’ın uzattığı mikrofonlara “Çişim geldi” diye cevap verince ekran başındaki seyircilerin başlarından adeta kaynar sular dökülmüştü. Tarkan’ın yanında bulunan o günlerdeki sevgilisi Elif Dağdeviren, sanatçının o sırada canlı yayında olduklarını bilmediğini ileri sürse de, Savaş Ay bunun böyle olmadığını iddia etti.
Atiye ve teknisyenlerin marifeti
Geçtiğimiz yıl Kanal D’de yayınlanan X-Factor adlı müzik yarışmasında jüri koltuğuna oturan Atiye, sahnedeki yarışmacının performansı sırasında ses teknisyenlerinin yeterli eforu sarf etmediğini düşününce durumu “Sesçilerimiz s*çtı” cümlesiyle açıklamaya kalkıştı. Almanya’da doğup büyüyen genç şarkıcıya canlı yayın sırasında neden böyle kelimeler kullanmaması gerektiği bir türlü anlatılamadı. Zaten iyi reyting alamayan yarışma, Atiye’nin bu gafının hemen ardından yayından kaldırıldı.
Güner Ümit ve kariyerini bitiren cümlesi
20 yıl önce ekranların vazgeçilmez isimleri arasında yer alan Güner Ümit, kendisiyle özdeşleşen Turnike yarışmasını sunduğu bir canlı yayın sırasında, programın hostesiyle şakalaşayım derken ağzından kaçırdığı “Yoksa siz Kızılbaş mısınız?” cümlesiyle kariyerine bir anlamda kendi elleriyle son vermiş oldu. Program bittikten sonra televizyon kanalının önünde toplanan Aleviler Güner Ümit’i yoğun bir şekilde protesto ettiler. Turnike ertesi gece yayından kaldırıldı. Ünlü sunucu ise yıllar sonra birkaç kez ekranlara tekrar dönme girişiminde bulunsa da hiçbir zaman eski günlerine dönemedi.
Dizilerin gittikçe büyüyen maliyetleri, yapımcıları yeni yıldızlar yaratmaya yöneltiyor. Özellikle yaz aylarında kadrosunda star barındıran bir dizi bulmak neredeyse imkansız. İlk dizileriyle ünlü olan bazı isimler ise sonraki işlerinde ücret indirmek zorunda kalıyor.
Hazal Kaya: Adını indirim koydum
“Aşk-ı Memnu”yla ekranlara merhaba dediğinde daha 20’li yaşlara adımını atmamıştı. “Adını Feriha Koydum” biraz da Çağatay Ulusoy’un yüzü suyu hürmetine izlendi. Hazal Kaya’nın daha sonra içinde yer aldığı projeler tabir-i caizse birer birer gümledi. Özellikle iki sezon önce izlediğimiz “A.Ş.K” tam anlamıyla bir fiyaskoydu. Bu yıl Aras Bulutlu İynemli ile başrolünü paylaştığı Maral’a da büyük umutlarla başlamıştı. Bölüm başına 50’şer binden 26 bölümlük bir anlaşmaya rağmen, dizi 12. bölümün sonunda erkenden sezonu kapattı. Genç oyuncunun ücreti ise 30 bine düşürüldü. Hazal Kaya’nın oyunculuk kabiliyeti yaşıtlarından çok ilerde, güzelliği ise su götürmez. Kariyer yönetimi ise şimdilik yokuş aşağı yuvarlanıyor.
Kerem Bursin: Şeref meselesi yapmayalım
Bir yaz dizisi olarak başlayan “Güneşi Beklerken”, onun sayesinde birden bire parladı ve bir yılı aşkın süre kesintisiz ekranlara geldi. İsmi hiç duyulmamış genç bir oyuncu olarak dizinin ilk bölümlerinde 8 bin lira alıyordu, daha sonra yapımcılar yüzde 50 zammı uygun gördüler ona. “Güneşi Beklerken”in vedasının ardından üç ay geçmemişti ki onu bu kez “Şeref Meselesi”nde izlemeye başladık. Ücretini 30 bine çıkardığı da çok geçmeden basına yansıdı. Bir İtalyan dizisinden uyarlanan yapım büyük umutlarla ve görkemli tanıtımlarla ekranlara geldi. Ne var ki Bursin’in vücudunun şekline verdiği önem kadar oyunculuğunu geliştirmediği kısa sürede anlaşıldı.
Dizi beklenenden çok daha kısa sürede, 26. Bölümün ardından bizlere veda etti.
Fox dizileri: Ücret az, reyting çok
Bölüm başına 100 bin lira kazanan Özcan Deniz’in “Kaderimin Yazıldığı Gün”ü, geçtiğimiz sezon hemen her hafta reytinglerde Fox TV’nin “Aşk Yeniden” dizisine geçildi. “Aşk Yeniden”in oyuncu kadrosunun toplamının aldığı ücret büyük ihtimalle sadece Özcan Deniz’inkini dahi geçmiyordu. Fox sadece bu dizisiyle şaşırtmadı, “Kiraz Mevsimi”yle de cumartesi gecelerine damgasını vurmayı başardı. Dizinin başrollerinde oynayan Serkan Çayoğlu’na bölüm başına yedi bin, Özge Gürel'e de dört bin lira vererek üstelik. Star ağırlıklı dizilerin reytinglerde her hafta yukarılarda yer alma zorunluluğu düşük bütçeli dizilerde geçerli değil. Bu da doğal olarak hem yapımcıların, hem de oyuncuların üzerindeki baskıyı hafifletiyor. Daha stressiz işler ve eğlenceli diziler ortaya çıkıyor.
Muazzez Hanım: İlle de döşü kıllı olsun!
Yıllar önce Almanya’ya gidebilmesi için yaşını 10 yaş büyüttüklerini iddia ettiği için şu anda 65 yaşında mı yoksa 75’inde mi kimse emin değil. Beş yıl önce henüz başörtüsüz iken katıldığı programda Esra Erol için sarf ettiği “Siz Allah’ın en son peygamberisiniz” cümlesi hâlâ hatırlarda. Yıllar içinde dolaşmadığı kanal kalmadı; bu yılki durağı Seda Sayan’ın Evleneceksen Gel’i oldu. Uzun boylu, yakışıklı ve özellikle “döşü kıllı” bir talip arayışından hiç vazgeçmedi. Bir diğer şartı da gelen adayların kombili bir evinin olması… İzdivaç programlarına altı sezondur Almanya’dan adeta tatil yapmaya geliyor.
Nimet Hanım: Beyaz atlı prensi bekliyor
Üç yıl önce Su Gibi’deydi, geçen yıl Esra Erol’a katıldı, şimdi de Seda Sayan’da taliplerini bekliyor. Kayseri’de yaşayan Nimet’in bu yıl yanında ablası Firdes de vardı üstelik. Ancak iki kardeş bu sezon da evlenemediler. Haftada bir saç rengini değiştiren Nimet’in gelen taliplerine güler yüzlü davrandığını söylemek mümkün değil. Bugüne kadar hiç evlenmediğini ve evlenirse bunun bir aşk evliliği olacağını sık sık dile getiriyor. Beklediği büyük olasılıkla beyaz atlı prens ama gelin görün ki televizyon stüdyolarına atla girmek pek mümkün değil.
Polat Bey: İsteyenin bir yüzü kara
Miami’de yaşayan Polat Bey, her yıl memleketi ziyarete geldiğinde farklı bir izdivaç programında kendini göstermezse rahat edemeyenlerden. Kendisi 70 yaşını aşmış olmasına rağmen 38 ile 45 yaş arasındaki adayların kendisine gelmesini bekliyor. Üstelik sadece yaşla da bitmiyor aradıkları; gelen adaylar 1.65’in üzerinde boya, 55 ile 60 arası kiloya sahip ve illa ki atletik ve de fit olacaklar. Adayların çocuk sorununun olmaması ise bir başka şartı… Takdir edersiniz ki; günümüzde Miami’ye kapak atmak o kadar kolay bir iş değil.
Ayça Hanım: Abla kardeş eş arıyorlar
İzdivaç programlarındaki tecrübesi neredeyse Esra Erol’inkiyle boy ölçüşür. İki defa evlenip boşanmış olan Ayça, program süresince gerekli gereksiz şekilde mikrofonu eline alarak konuyu kendine getirmekte uzman… Yine kendisi gibi bu tarz programların gediklisi olan Ahmet Bey’le geçtiğimiz aylarda bir küstüler, bir barıştılar. Onlara günümüzün Karagöz’üyle Hacivat’ı gözüyle bakanlar bile var. Esra Erol’da izlediğimiz Ayça’nın kız kardeşi Aylin de Seda Sayan’da taliplerini bekleyenler arasındaydı.
TUĞBA ÖZAY
İlle de albüm olsun
Televole’lerin bir başka vazgeçilmez ismi de oydu. Kafasında aşçı şapkası, elinde döner bıçağıyla katıldığı dönerci açılışlarındaki halleriyle hafızalarımızda yer etmiş olması sanırız bundan kaynaklanıyor. Birçok dizide rol aldı, Çarkıfelek’in tableronunda uzun zamanlar geçirdi ama bunlar ona yetmedi gün geldi, ille de şarkıcı olacağım diye tutturdu. Üstelik bundan beş yıl kadar önce üst üste iki albüm yayınlamayı başardı. Video kliplerine gösterdiği özeni şarkılarının seçimine de gösterse bir fark olur muydu, şarkıları dillere düşer miydi diye sorarsanız… İşte orası meçhul!
PETEK DİNÇÖZ
Ah! Nerde o eski Televole’ler?
Sevgilisi Can Tanrıyar’ın hazırladığı Televole sayesinde diğer mankenler arasından sıyrılarak üne kavuştu. “Hazır üne kavuşmuşken neden sahnelere de çıkmayayım” dediği anda kendini Günay’da buldu. “Foolish Kazanova” ile fantezi müziğin sınırlarını zorladı. Ondan yeni bir Seda Sayan yaratmak isteyenler bir süre sonra bu ısrarlarından vazgeçmek zorunda kaldılar. Televole devrinin sona ermesi, Tanrıyar’dan ayrılması onu gündemden düşürmeye yetti. Son projesi Roman Havası da apar topar yayından kaldırıldı.
DEMET AKALIN