Gazete Vatan Logo

Yapay kalple dünya rekorunu kırdı!

Yapay kalp takılan Ömer Bayrak, bir ilke imza attı

2 yıl önce yapay kalp takılan Ömer Bayrak, bir ilke imza attı. Bayrak, dünyada yapay kalple en uzun yaşayan hasta.

Tokatlı hamam işletmecisi Ömer Bayrak, 10 yıl önce kalp krizi geçirince, ameliyata alınıp kalp pili takıldı. Ancak kalbi tekliyor, birkaç adım attığında nefes nefese kalıyordu. Doktorlar, 1 yıl ömür biçti. Üç çocuk babası Ömer Bayrak, iki yıl önce Florence Nigthingale Hastanesi’nin yolunu tuttu. Yaşaması için gerekli olan polükarbondan üretilen yapay kalbin takılmasına razı oldu. Türkiye’deki ilk yapay kalp nakli 24 ay önce nam-ı diğer “Kalpsiz Adam” Ömer Bayrak’ yapıldı. Bayrak bir ilke daha imza atarak dünyada yapay kalple en uzun süre yaşayan insan unvanını kazandı.

‘Bu bir mucize’

Nakli gerçekleştiren Prof. Dr.Süha Küçükaksu şunları anlattı: “Yapay kalp cihazını üreten ABD’li firmadan bir mektup aldık. Ömer Bey, dünya genelinde yapay kalple normal yaşamını en uzun süre devam ettiren kişi ünvanına sahip oldu. Bu başarıda kendisi ve ailesinin de büyük payı var. Sabrı ve yaşama olan bağlılığıyla herkese örnek oldu. Kilo verdiği için yakın zamanda kalp naklinin de gerçekleşeceğine inanıyoruz. Organları normal insanlardan daha iyi çalışıyor. Ameliyat sırasında kalbini çıkarıp yapay kalp taktığımızda yıllarca anestezi uzmanı olarak ekibimde yer alan yardımcım bile gözlerine inanamadı. Adamcağız resmen şoka girdi. ‘Hocam bu bir mucize’ dediğini hatırlıyorum. Yapay kalp ABD’de poliüretan maddesinden imal ediliyor. Değeri ise 300 bin lira civarında. Son bir yıldır cihazın masrafını devlet karşılıyor ama bakım masrafına karışmıyor.”

Günde 12 saat çalışıyor

Ömer Bayrak, umudunu hiç yitirmedi, şunları anlatıyor: “Kilo, 2 paket sigara ve alkol kalbimi öldürdü! Kalbimi ameliyatın ardından fanusun içinde getirdiler. Bir akşam kalbime hüzünlendim. Kendisiyle vedalaştım ve aile mezarlığına defnedildi. Normal yaşantım devam ediyor. İşime, alışverişe gidiyorum. Günde 12 saat çalışıyorum. Toplu taşıma araçlarına binmeyi özlüyorum. Bir keresinde travmaya binmeyi denedim. İnsanlar şaşırdı. Herkes dönüp baktı. Yoğunluk ve itiş-kakıştan hortum kopuyordu.”


Haberin Devamı