Tüp mide ameliyatı olacaklar dikkat!

Çelik, fazla kilolardan kurtulmak için uygulanan tüp mide ameliyatları kısa vadede başarı sağlasa da, hastaların 5'inci yılın ardından tekrar kilo almaya başladığını savundu. Özellikle obezite hastaları ile fazla kilolarından kurtulmak isteyenlerin başvurduğu son dönemin popüler uygulamalarından tüp mide operasyonlarıyla ilgili önemli bir uyarı geldi. Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı Başkanı Doç. Dr. Alper Çelik, tüp mide ameliyatlarının doğru endikasyonlarla yapılmadığını belirterek, özellikle şeker hastalığı nedeniyle tüp mide ameliyatı olan hastaların dörtte birinin, takip eden 8-10 yıllık süre zarfında ilave cerrahi müdahalelere ihtiyaç duyabileceğini savundu.

Sadece mide küçültme esasına dayanan her türlü işlemin ilerleyen dönemde yetersiz kalacağına işaret eden Doç. Dr. Çelik şunları söyledi: "Obezite ameliyatları ve bunun bir tipi olan tüp mide ameliyatları, insülin rezervi ve aktivitesi iyi hastalarda kan şekeri kontrolünde etkili olmaktadır. Ancak, tüp mide operasyonu sonrasında mide, doğası gereği zaman içinde genişleyecektir. Bu da istenilen oranda kilo kaybının oluşmasını engelleyecektir. Böylece hastaların bir kısmı ilerleyen süreçte ya yeniden tüp mide ameliyatı olacak, ya da ince barsak müdahalesine ihtiyaç duyacaklardır. Çünkü, bizim açlık/tokluk hissimizi dengeleyen hormonların çoğu incebağırsaklarımızın son kısmından salgılanmaktadır. Bu noktada yapılacak ince barsak müdahalesi hayati öneme sahiptir. Zira bu müdahaleler emilim bozukluklarına yol açtığı gibi, hastaların önemli bir kısmı ömür boyu vitamin, mineral, demir ve kalsiyum vitaminlerine bağımlı bırakacaktır." Doç. Dr. Alper Çelik, tüp mide ameliyatı olanların aradan geçen süre zarfında verdikleri kiloları tekrar geri alma riskinin bulunduğunu ifade ederek, "Hastalar kısa vadede fazla kiloların yüzde 70’ini veriyorlar, ama 5'inci yıldan sonra verilen kiloların yüzde 20-25 kadarı geri alınıyor. Ancak, Metabolik Cerrahi yöntemleri kullanılarak gerçekleştirilecek bir operasyonla tüm bu olumsuzlukların önüne kolayca geçilebilir" dedi.

Metabolik Cerrahi yöntemlerinin, vücudun açlık-tokluk hissini dengeleyen hormonlarını ve insülin aktivitesini düzenlediğinin altını çizen Doç. Dr. Alper Çelik, bu yöntemi şöyle anlattı: "Metabolik cerrahinin birkaç yöntemi bulunmaktadır. Bu yöntemlerden birisi ince bağırsağı devre dışı bırakmadan giriş ve çıkışını değiştirmek, bir diğeri ise mideden iki tane çıkış vermektir. Açlık hissini bastıran hormonlarımızın yüzde 90’ı ince bağırsağımızın son kısmında salgılandığı için ince bağırsağın son kısmı ile ilk kısmının yerini değiştirdiğimiz zaman erken tokluk hissi oluşuyor ve insülin aktivitesi artıyor. Hastalar sağlıklı bir şekilde fazla kilolarından kurtuldukları gibi, kan şekerlerinde de düşme meydana geliyor. Böylelikle emilimi bozmadan, ince barsak kaynaklı iyi hormonları aktive ederek hastaları ömür boyu vitamin, mineral bağımlısı yapmaksızın iyi sonuçlar elde edilebiliyor"