22 yıl sonra biyonik gözle ışığı görecek

Türkiye’de yaklaşık 20 bin kişide görülen ve halk arasında tavukkarası veya gece körlüğü olarak adlandırılan retinitis pigmentosa hastalığı nedeniyle 22 yıl önce görme yetisini kaybeden Serkan Çeçen, Biyonik Göz ile yeni hayatına merhaba diyecek.

Ekmeğimi bırakmıyorum

İstanbul’da yaşayan Serkan Çeçen 1980 yılında doğdu. 13 yaşında hastalığı dolayısıyla görme yeteneğini kaybetti ancak o hayata tutunmaya devam etti. En büyük destekçileriyse abisi Hakan, 26 yaşındayken evlendiği eşi Kader ve oğlu Umut oldu. Dünyagöz Hastaneler Grubu’na Temmuz ayında gözdeki yeni teknolojileri öğrenmek ve muayene olmak için geldiklerinde biyonik göz için uygun olduğunu öğrenen Çeçen öyküsünü şöyle anlattı:

“İlkokulu tamamladıktan sonra hastalığımın teşhisi konuldu. 13 yaşından bu yana görmüyorum. Evlendim, bir oğlum oldu. Ailemin geçimine katkı sağlamak için Kadıköy’de mendil sattım. Mendil satarken birkaç kez yaralandım ve ağabeyim sonunda mendil satmama izin vermedi. Hala onlardan habersiz bazen kaçıp mendil satıyorum. Dünyagöz’e ağabeyim ile kontrol için geldiğimde Biyonik Göz ameliyatını ve bu operasyon için uygun olduğumu öğrendim. 22 yıl sonra nesneleri fark edebilecek olmam gerçekten benim için inanılmaz bir duygu.” Bu ameliyatla düşlerinin gerçekleşeceğini dile getiren Çeçen, “13 yaşımdan bu yana görmüyorum. Aileme sarılmak ve çocuğumu görmek istiyorum. Bu yaşadıklarım adeta bir mucize” dedi.

Yeni hastalara umut

Dünyagöz Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Gülferi Yıldırım, “Retinitis pigmentosa hastalığı sebebiyle görme yetisini kaybeden hastalar ve yakınları için büyük bir umut olan biyonik göz ameliyatları, ABD ve Avrupa’nın önde gelen ülkelerinde gerçekleştiriliyor. Serkan Çeçen’in gerçekten çok güçlü bir kişiliği var. Türkiye’de Serkan gibi birçok hastaya daha ışık olacağımız için çok heyecanlıyız” dedi.

Siyah-beyaz ama görüyorlar

Biyonik Göz sistemi iki parçadan oluşuyor. İç parça, cerrahi operasyonla gözün içerisine yerleştiriliyor. Dış parça ise hastanın takacağı özel bir gözlük ve video işleme ünitesinden oluşuyor. Gözlüğün üzerindeki minyatür kameradan alınan görüntüler, göze yerleştirilen retinal implanta kablosuz olarak gönderiliyor. Hastalar siyah beyaz görüyor, gölge ve ışık algıları artıyor. Yeniden görme eğitimi veriliyor.