Gazete Vatan Logo
Magazin Sadece Buse

Sadece Buse

Henüz 25. Yeni nesil bir iş kadını. Akıllı. Çalışkan. Güzel. Başarılı. Ne istediğini çok iyi biliyor. Çok çalışıyor; ama çok! Çok da aşık. Ve artık hayatımızın bir parçası. Bu kez, Terim’den sıyırın adını ve sadece adına, Buse’ye odaklanın!

Sadece Buse

10 yıl önce yani 15 yaşındayken, nelerin hayalini kuran bir çocuktunuz? Bugünden izler var mıydı acaba geçmişin hayaller evreninde?

O zaman tabii ki böyle bir şeyi asla hayal etmezdim. Tek gayem okulu bitirmek, iyi notlar almak ve iyi bir insan olmaktı. Üniversite döneminde yaptığım stajlar sonucu ben kendi işimi yapmalıyım ve kendi işimin başında olmalıyım dedim. Yapacağım iş ise matematik gerektiren bir alanda olmamalıydı, çünkü bu alanda gerçekten zayıf bir öğrenciydim.

Ne istediğinizi hep bilen biri mi oldunuz?

Hep! Annemler de bunu söyler sık sık; “Sen her zaman ne istediğini bilen bir çocuk oldun! Hep ne istediğini bilen, istediğinin peşinden koşan…” Hep hayallerimin ve isteklerimin peşinden gitmeye çalıştım.

Bunlar hep hırstan mı peki?

Hayır değil. Çalışmayı, yeni bir şeyler yapmayı çok seviyorum. Üretmeyi çok seviyorum. O yüzden bence hırslı değilim ama çalışkanım.

Blogger’lığı aslında Türkiye’de ilk keşfedenlerdensiniz değil mi? Bu konuda ilginizi çeken ne olmuştu?

Liseyi bitirdim ve üniversite için Amerika’ya gitmeye karar verdim. Önce Miami Üniversitesi’ne başladım. Aslında istediğim şey işletme alanında bir bölüm okumaktı. Modanın işletme, idare etme kısmını istiyordum ama böyle bir bölüm o zaman üniversitelerde yoktu. Sonra Miami Üniversitesi’ni bırakıp New York’ta moda okuluna transfer olmak istedim. Modanın içinde olan bir şehirde yaşamak ve bunu yaparken de yapmak istediğim işin eğitimini almak istediğime karar verdim. Ve üniversite okurken hobi olarak kendime çok amatör bir blog açtım. Çünkü moda haberlerini, yenilikleri deli gibi takip ediyor ve bunları bir platform altında toplayayım, bir yere yazayım istiyordum. Blogspot formatıyla yazı yazmaya başladım. Bütün fashions night out’larda, defilelerde, önemli moda etkinliklerinde fotoğrafları kendim çekiyor, yüklüyor, hatta kendi sitem üzerinden satışlar yapıyordum. Baktım ki beklediğimden daha çok ilgi görmeye başladı, İstanbul’a dönünce bunu daha profesyonel hale getirmeye ve eğitimini aldığım şeyleri bununla harmanlamaya karar verdim.

Haberin Devamı

BABAMIN GENLERİNİ TAŞIYORUM

Haberin Devamı

Filmi biraz da geriye sarsak... Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?

Yaramaz olmayan, ailesine çok düşkün, annesinin sözünden çıkmayan, kendi halinde bir çocuktum.

En çok kimin genlerini taşıyorsunuz?

Babamın.

Babaya hayranlık da üst düzeyde sanırım...

Hayatı boyunca yaptıkları, başardıkları, durduğu çizgi, karakteri... Bunlara hayran olmamak mümkün mü? O yüzden hep söylüyorum, böyle bir babaya sahip olduğum için çok mutluyum, çok gururluyum, çok şanslıyım. Ondan bir şey kapabiliyorsam ne mutlu bana, benim için böyle bir örneğin yakınımda olması muhteşem bir durum.

AKIL HOCAMA DANIŞIRIM...

Evde otoritesini hissettirir miydi?

Baba olarak böyle değil tabii ki. Çok iyi bir arkadaş; hatta yaş ilerledikçe daha da yakın bir dost. Aynı zamanda beni hiç yanlış yönlendirmeyeceğini bildiğim çok güvenilir bir dost. Biz iki kız kardeş babamızla her şeyimizi paylaşırız, bize akıl verir, yol gösterir. Hep sıcak bir ilişkimiz oldu.

Taktikler verir mi size de?

Haberin Devamı

Ben bu işe girdiğimde hep babamdan akıl aldım, hala da almaya devam ediyorum. O benim aynı zamanda akıl hocam aslında. Çünkü ben onun kızıyım ve beni iyi şeylere teşvik edeceğini biliyorum.

EVLİLİK TEKLİFİ COMO ÜZERİNDE HELİKOPTERLE UÇARKEN GELDİ

Eşinizle nasıl tanıştınız?

2008 yılında Avrupa Futbol Şampiyonası sırasında. Orada tanıştık.

Nasıl geldi evlilik teklifi?

Moda haftası için Milano’ya gidiyordum, eşim de benimle birlikte geldi. Milano’da okuyan çok yakın arkadaşlarımız var, onları da görürüz diye düşündük. Milano’ya indiğimizde kendimi Como’da buldum. Neden buraya geldik demeye kalmadan orada ufak bir helikopter turu yapacağımızı söyledi. Bu turu yaparken de evlenme teklif etti. Hayatımın en güzel ve en unutulmaz anıydı.

ANNE OLMAK İSTİYORUM

Anne olmakla ilgili ne düşünüyorsunuz?

İstiyorum tabii ki. Özellikle yeğenim Yaman doğduktan sonra bu isteğim daha da arttı. Biz abla-kardeş nasıl birlikte büyüdüysek çocuklarımız da öyle büyüsün istiyorum.

O konuda da erkenci davranacaksınız sanırım...

Haberin Devamı

Evet, genç yaşta anne olmak istiyorum çünkü enerjim varken bu enerjimi çocuğuma da verebilmeyi isterim. Yetişkin bir yaşta onunla sohbet edebilmeyi, vakit geçirebilmeyi çok istiyorum.

Annenizle ilişkiniz nasıl?

Anne-kız ilişkisi çok farklı bir ilişki. Herkesin annesi kendisi için çok kıymetlidir tabii ama annem bizim ailemizi bir arada tutandır. İnşallah ben de bir gün annem gibi bir anne olurum..

ÇABUK PARLAYAN BİRİYİM

Çabuk parlar mısınız, yoksa sakin bir yapınız mı var?

Maalesef çabuk parlayan biriyim. Aslında değiştirmek istediğim huylarımdan biridir bu. Yeni yeni kendimi kontrol ederek olayları daha sakin karşılamaya çalışıyorum.