Gazete Vatan Logo

Referandum olmaz!

Yerel seçimin 27 Ekim 2013’te yapılmasını sağlamaya yönelik anayasa değişikliğinin referandum eşiğine takılmasının ardından Ankara’da “referandum satrancı” oynanmaya başladı. Başbakan Yardımcıları “referandum ihtimali görmediklerini” söyledi

Referandum olmaz!

Referandum konusunda dün hükümet kanadından açıklamalar Başbakan Yardımcılarından geldi.

24 TV’de soruları yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, yerel seçimlerin öne alınmasını öngören teklife verilen kabul oylarının sayısı hatırlatılarak, ”Yaptığımız planlamanın aksine bir karar çıkmış oldu” dedi. Yerel seçimlerin öne alınmasını aslında bütün partilerin istediğini belirten Beşir Atalay, ”Gizli oylamaya bir şey de denilemez. Ama bu, doğrusu çok sürpriz. Niye böyle oldu? Bunu, bu oylamanın sonuçlarını herhalde grubumuz, parti grupları irdeliyordur” dedi. Referandumu hiç kimsenin istemediğini vurgulayan Atalay, şunları kaydetti:

Referandum olmaz

“Referandum dediğiniz başlı başına seçim, ülke genelinde ciddi bir seçimdir bu. Şu anda hiç kimse bunu planlamış değil, bizim de öyle bir beklentimiz yoktu. Gerekirse bizim referandumdan, seçimden parti olarak kaçınacak bir şeyimiz yok, ama ülke açısından, ülkenin şartları açısından, önümüz kış, bir referandum, doğrusu bir de tarih yetişmiyor zaten. Maksat hasıl olmuyor. Bir yıla erken alınmasını da referandumla sağlayamazsınız. Burada tercih edilen zannediyorum o değil. Ya Meclis’e geri gelecek, tabii Cumhurbaşkanımızın oradaki kararı önemli, o zaman ya geri oylanacak veya bundan vazgeçilecek. Ama üzerinde herhalde daha biraz çalışılır, o konuda bir karar çıkar. Çok fazla tedirgin olacak bir konu da değil. Siyasetin, demokrasinin içinde gelişmeler kendi çözümünü de bulur. Vatandaşlarımızın da çok fazla tedirgin olmasını bu manada biz de istemeyiz.” Atalay , referandum ihtimalinin çok zayıf olduğunu da sözlerine ekledi.

‘4’er fire verdik’

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise Anayasa değişikliği ile ilgili son oylamada 367 oyun çıkması gerektiğini söyleyen Arınç, fireleri şöyle anlattı: “Gördük ki 8 milletvekili oylamaya katılmadı. Dördü AK Parti’den, dördü de MHP’den. Nasıl oluyor ki 4 milletvekili bu oylamaya katılmıyor? Hem de son oylamanın ne kadar önemli olduğunu bile bile. AK Parti’den 2’si hacca gitmiş, ikisin nerede olduğunu ben bilmiyorum. MHP’dekilerin nerede olduğunu bilmiyoruz. Birisi genel başkan yardımcısı. ’Onlar da izinli’ diyorlar. Kritik bir oylamada 8 kişiye birden izin vermek ne kadar doğru.”

Siyasi hayatı biter

Arınç ”Bir partinin genel başkanının MHP de olsa AK Parti de olsa prestiji var, gücü var. ’Ben buna imza koydum, bu teklif benimdir’ dedikten sonra hiçbir milletvekili hiçbir düşünceyle bunun aleyhinde bir davranış gösteremez. Gösterirse yanlış olur, o kadar büyük bir yanlış olur ki, sonunda siyasi hayata veda etmek zorunda bile kalabilir” dedi.

‘Gül’ün takdiri’

Aynı konuda Anadolu Ajansı’na değerlendirmelerde bulunan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ise, ”Cumhurbaşkanımız bu değişiklik teklifini bir daha görüşülmek üzere TBMM’ye geri gönderebilir veya referandum yolunu açabilir. Her iki halde Cumhurbaşkanımızın takdirinde olan bir konudur. Şu an itibarıyla referandum ihtimali görmüyorum” dedi. Seçimlerin kış aylarında yapılmasının sıkıntılı olduğu konusunda herkesin hem fikir olduğunu dile getiren Bozdağ, CHP’yi eleştirdi.

Bozdağ, anayasa değişikliği ile ilgili oylamada 360 oy çıkmasının bazı milletvekillerinin olumlu oy kullanmadıklarını gösterdiğini de belirterek, şöyle devam etti:

“Çünkü 368 vekilin katıldığı bir yerde her iki partinin genel başkanlarının gruplarının ’evet’ dediği bir yerde bunun normal şartlarda 368 civarında ’evet’in çıkması herkesin olmasını beklediği bir sonuçtu. Ancak böyle bir sonuç çıkmadı. Bu bazı milletvekillerinin kabul oyu vermediğini gösteriyor. Kimde kabul oyu vermeyen milletvekilleri var? Bu MHP’nin içinde bazı milletvekilleri vermemiş olabileceği gibi, AK Parti içinde bazı milletvekilleri de vermemiş olabilir. Gerçek olan ortada bir firenin olduğudur. Oy gizli olduğu için de kimin vermediğini de tespit etme imkanı söz konusu değildir.”

Konuşulan senaryolar

Cumhurbaşkanı bugün önüne gelmesi beklenen anayasa değişikliğini ya geri gönderek ya da onaylayarak, Resmi Gazete’de yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderecek.

Kulislerde konuşulan senaryolar şöyle özetleniyor:

- Cumhurbaşkanı anayasa değişikliğini Meclis’e iade eder. Teklife destek veren MHP’nin desteğiyle 27 Ekim 2012 tarihinden önce Meclis’te yeniden oylama yapılır ve bu kez 367 sayısına ulaşılırsa, yerel seçim 27 Ekim 2013’te yapılır.

- Gül anayasa değişikliğini bir süre beklettikten sonra iade ederse, yeni anayasa değişikliği için zaman kalmaz. Yerel seçimler normal zamanında yani Mart 2014’te yapılır.

- Gül değişikliği onaylar ve Aralık ayında referanduma gidilirse, yerel seçimlerin 27 Ekim 2013’te yapılmasının önü açılır ancak Meclis’ten geçen değişikliğin referanduma sunulması Anayasa’ya aykırılık tartışmasını başlatabilir. Anayasa’nın 67. maddesine göre seçim yasalarındaki değişiklikler, 1 yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanamıyor. Referandum yapılsa bile, seçimlerin 27 Ekim’de yapılması AYM’ye takılabilir.

- TBMM, 330 oyun yeterli olduğu yeni bir oylama yaparak, Anayasa değişikliğini geri çekebilir. Bu yöntem 2007 yılında uygulandı. (Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa değişikliği, 21 Ekim 2007’de yapılan referandumla kabul edildi. Hükümet sözkonusu pakette yer alan ve 16 Haziran 2007’de Resmi Gazete’de ‘halk oyuna sunulacak düzenleme’ olarak yayımlanan paketteki bir maddeyi gümrüklerde oy kullanılmasına başlandıktan sonra değiştirdi. Meclis, pakette yer alan 11. Cumhurbaşkanının da halk tarafından seçileceğine yönelik geçici 19. maddeyi ‘Meclis’in 11. Cumhurbaşkanı olarak Abdullah Gül’ü seçtiği, bu madde geçerse Gül’ün Köşk’ten inmesi gerekeceği’ itirazları üzerine Meclis’teki oylamayla referandum takvimi işlerken paketten çıkarttı. Bu konuda YKS ve AYM’ye yapılan itirazlar da sonuç vermedi, referandum paketinin geçici 19. maddesi çıkartılmış haliyle oya sunuldu.)

60 gün içinde referandum

Anayasa uyarınca TBMM’de 330-366 oy aralığında kabul edilen anayasa değişiklikleri, Cumhurbaşkanı’nca Meclis’e iade edilmediği takdirde referanduma sunuluyor. 367 ve üzeri oyla kabul edilen anayasa değişiklikleri ise otomatik referandum riski taşımasa da Cumhurbaşkanı’nın anayasal yetkisi çerçevesinde Köşk tarafından referanduma götürülebiliyor. Yerel seçim tarihin 5 ay öne alınması amacıyla anayasaya geçici madde eklenmesini öngören anayasa değişikliği TBMM Genel Kurulu’ndan 330’un üstünde oyla geçtiği için “kabul” edilmiş durumda. Ancak 367 eşiğini aşamadığı için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından TBMM’ye iade edilmemesi durumunda, Gül’ün onay tarihinden itibaren 60 gün içinde referandum için sandık başına gitme durumuyla karşı karşıya kalacak.

Haberin Devamı