Arkaya doğru ilerleyelim, pasta keseceğiz...

Ülkemizde güzel şeyler de oluyor mu desek, yok artık daha neler mi desek bilemedim. Konu İETT'nin yeni başlattığı bir uygulama. Bu uygulamayla vatandaşlar İstanbul kartlarını kullandıklarında kutlama mesajıyla karşılaşıyorlar ve bu kutlama mesajı diğer yolcuların duyacağı şekilde oluyor. Aslında sempatik, ama bir yandan da hüzünlü. Her ne kadar bir makina marifetiyle olsa da kimi kimsesi olmayan insanlar için hoş bir şey. "En azından hatırlayan var lan" diye teselli bulabilir. Küçük bir tebessüm olur, güzel olur. Bir televizyon muhabirinin bu uygulamanın haberini yaparken "bakiye yetersiz" uyarısına maruz kalması ise hem komik ve hem hüzünlü. Doğum günü olan kişiye o gün boyunca bedava yolculuk hakkı verilse de gayet şukela olur aslında.

Bu uygulama üzerine şöyle fantaziler kurdum;

- Kutlama mesajını duyan cengaverin "Adamın doğum günü beyler" haykırışıyla harekete geçen otobüs ahalisi mevzu bahis şahsa yer verebilir. "Doğum günümde metrobüste oturarak gittim" diye torunlarına bile anlatır. 300 yılda bir olabilen bir şey sonuçta bu, anısı olur.

Haberin Devamı

- Kuru kuru kutlama olmasa mesela, pasta da kesilse. Şöför torpidodan pastayı çıkarıp "İyi ki doğdun Şaduman" diye bağırsa, bunu duyan yolcular mezdeke eşliğinde çılgınca göbek atsa şahane olmaz mı? Hatta belki bir dansöz. Otobüste bir bayram havası.

- Kaptan emniyet şeridine çekse, teyzeler çantalarından dolmalar çıkarsa, kekler çıkarsa, kısırlar çıkarsa. Herkes nasiplense. "Dolmamdan bir tane yemeden indirmem durakta valla" gibi dialoglar yaşansa.

- Taşıta ilk binen kişiysen kötü ama. Kimse olmayacak kimse duymayacak. Karşında kıllı böğürlü bir şöför ve sen Sudenaz. Sen manitam Burak'la kutlarım önce diye düşünürken, şöför Selahattin abiyle kutluyosun. Büyük hayal kırıklığı.

Bunlarla tatile gidilmez

- Bütün gün camış gibi şezlongta yatanlarla. Sabahın köründe kuaföre gidip saçına fön çektiren ve sırf bu yüzden denize girmeyen insanlar var, valla bak gözümle gördüm.

- Hesap geçirme konusunda mba yapmışlarla. Yok efendim cüzdanımı odada unutmuşum, yok efendim sende nakit var mı, yok efendim sen hesabı iste ben bi tuvalete gideyim. İliğini kemiğini kurutur valla bunlar.

Haberin Devamı

- Ortamda prim yapmak için yeni tanışılan insanlara senin üzerinden espri yapanlarla. Bunlar en kötüsü, tatili zehir eder bunlar. Tam şakayı yaparken ağzının ortasına şiddet uygula bunun.

- Tatilden tek anladığı "biriyle tanışmak" olanlarla. Yahu gel iki tek atalım. Marinayı gezelim, Bodrum kalesine doğru iki çay içelim. Libido manyağı ruh hastası.

- Hep bir oraya da gidelim buraya da gidelim kafasında olanlarla. Şu şelaleye gidelim, o tepeye çıkalım, bu koyda yüzelim. Dur kıçımızın üzerine oturalım biraz be. Dur dinlenelim, nefes alalım. Orta Asya'dan yeni mi geldin?

- Kalınacak yer, gezilecek yer, gidilecek plaj vesaire konularında kararsız olup hiçbir yeri beğenmeyenlerle, bütün tatil gidilen ortamı eleştirenlerle. Buranın denizi iyi değil, oranın barmeni kötü, şuranın müziği bayık. Yerden boş bir şezlong alıp geçireceksin kafasına.

- Tatilden dönüldüğünde tüm ülkeye ve yavru vatana, hatta dünyaya kainata o tatilde neler yaşandığını, ne haltlar karıştırıldığını anlatanlarla. Tatilde olan tatilde kalır, niye anlatıyosun davar gibi horladığımı, niye anlatıyosun sarhoş olduğum gece o 60 yaşındaki İngiliz turist kadına "you are my princess" dediğimi. Ayıp ya valla ayıp.

Haberin Devamı

- Çok düzenli insanlarla gidilmez bir de. Yahu tamam ben de düzenli biriyimdir ama bazıları çok abartıyor be. Bırak biraz dağınık kalsın ulan. "Housekeeping" diye bir şey var. Toplasın katlasın işte. Deve yüküyle para ödüyoruz.

- Kahvaltıyı kaçırmamak için alarm kuran manyaklara ne demeli. Gece hayvan gibi sürttük orada burada, yorulduk. Bırak kaçsın o kahvaltı. Yok illaki uyandıracak. Rüya görürken ağzıma salam sokuşturuyorum.

DİĞER YENİ YAZILAR