Hıyar turşucusuydu çelik üreticisi oldu!

Küçümsemek için yazmıyorum. Turşu (tuzlu suda ya da sirkede bırakılarak özel bir kıvama getirilmiş hıyar, lahana, biber, pancar gibi ekşi yiyecekler) sevenler de alınganlık göstermesin

Haberin Devamı

Küçümsemek için yazmıyorum. Turşu (tuzlu suda ya da sirkede bırakılarak özel bir kıvama getirilmiş hıyar, lahana, biber, pancar gibi ekşi yiyecekler) sevenler de alınganlık göstermesin.

Tespit yapıyorum.

Atılımı anlatıyorum.

Dikkat çekiyorum.

Milli kuruluş OYAK (Ordu Yardımlaşma Kurumu) bankacılık yapıyordu, sigortacılık, otomobil üreticiliği, nakliyecilik, bilgisayar programcılığı sektörlerinde yatırımların sahibiydi. Bir de domates salçası ve hıyar, patlıcan turşusu üreten fabrikası vardı. Ereğli Demir Çelik'i de yabancı sermayeye kaptırmadı.

Satın aldı.

Çelikçi de oldu.

***

Turşucular, "çelik fabrikası işletemezler, batırırlar, Erdemir'i yabancı çelik devleri almalıdır" diyen özgüvenini yitirmişlere tokat gibi cevap oldu. Erdemir'in son derece tarafsız ve şeffaf yapılan özelleştirme ihalesinde dünya çelik devleri Arcelor, Mittal erken havlu attı.

Erdemir milliydi.

Milli kaldı.

İşçiler, özelleştirme ihalesinden önce "Erdemir vatandır, satılamaz" diye pankart açıp yürüyüş yapmışlardı.

İşçiler, memnun.

Erdemir'de çalışan 7 bin 537 işçi var. İsdemir, Romanya'daki fabrika ve maden yatağıyla birlikte çalışan sayısı 14 bin 961 işçiye çıkıyor. Özelleştirme şartnamesine konulan bir madde ile OYAK, Erdemir'i teslim aldığı tarihten itibaren 2 yıl süreyle bu işçilerin yüzde 95'ini işten atamayacak, ücretlerini de (ortalama 2 bin 500 dolar) indirmeyecek. Bu kadar işçiyle 3 milyon ton çelik üretmeye devam edecek.

***

Çin'in daha geçen yıl kurduğu yeni çelik fabrikasında sadece 650 işçiyle yılda 6 milyon ton çelik ürettiği göz önüne alınırsa OYAK'ın ne müthiş bir dünya rekabetini göğüslediği anlaşılır.

Bununla kalmıyor.

Yeni yatırımlar var.

İhale şartnamesine göre Erdemir'i satın alan OYAK, 2007 yılında üretimi 3 milyon tondan 7 milyon tona, 2010 yılında da 10 milyon tona çıkartacak yatırımları da yapacak. Dolayısıyla Türkiye'de fabrikaları olup da Ereğli'nin yassı çeliğini kullanan yerli sanayiciler de, fabrika yabancının eline geçmediği için memun.

***

Ayrıca bir nokta!

OYAK'ın "turşucu hale gelebilmesi"nin altında Türk halkının desteği vardı. OYAK, özel bir kanunla kurulmuştu, subayların maaşından kesintilerle yaptığı ticaretten doğan kazancından ne gelir vergisi, ne kurumlar vergisi, ne de KDV alınıyordu. Hatta, sonradan Koç Holding'e geçen OYAK pazarlarında satılan mallardan KDV alınmadığı halde, buradan alışveriş edenlerin vergi iadesi aldıkları ortaya çıkmıştı. Dönemin Maliye Bakanı Adnan Kahveci, "haksızılık bu" diye itiraz etmiş, OYAK pazarlarındaki alışveriş fişlerinin KDV iadesinde kullanılması önlenmişti. Böylece OYAK, sadece subayların maaş kesintileriyle değil, vergi avantajı sağlandığı için halkın da desteğiyle varolup bugünlere gelen bir yerli girişimci holdingi oldu. Bu grup şimdi "turşuculuktan çelikçiliğe" atladı. Belki gün gelir, tankçılığa atlar. Ordu, tankını yabancıdan alıyor ve eski tanklarını da İsrail'de onartmak zorunda kalıyor.

DİĞER YENİ YAZILAR