Savaş Koç ile Sabancı arasında değil!

Görünene bakma, görünmeyeni görmeye uğraş! Zarfa takılma, zarfın içindekini (mazruf) yakalamaya çalış

Haberin Devamı

Görünene bakma, görünmeyeni görmeye uğraş! Zarfa takılma, zarfın içindekini (mazruf) yakalamaya çalış. 81 il içinde şu anda sadece İstanbul, Ankara ve İzmir gibi üç büyük kentin pazarını ele geçirmiş "A sınıfı süpermarketleri sahiplenme savaşı" Koç ile Sabancı arasında değil.

Vicdansız kapitalizm!
Ruhsuz küreselleşme!
Agresif globalizm!

Bizim 50 yılda gözümüz gibi bakıp büyüttüğümüz, koruyup kolladığımız iki seçkin özel sektör grubumuz Koç ile Sabancı'yı birbirine düşürdü. Koç ile Sabancı bir bütün elma gibiydiler, yabancılar paslı bir hançer gibi girdi aralarına!

Gima satılığa çıkmıştı.
Koç alacaktı.
Sabancı aldı.
Bizimkiler birbirine küstü!

Carrefour seviniyor, Wal-Mart elini ovuşturuyor. Tesco, sipere yattı izliyor. Dünya dev süpermarketler zincirinin birincisi Wal-Mart (yıllık cirosu 280 milyar dolar), ikincisi Carrefour (yıllık cirosu 75 milyar dolar) üçüncüsü Tesco (yıllık cirosu 50 milyar dolar) Türkiye pazarında büyümeye karar verdiler.

***

Bu onların vizyonudur! Onların stratejisi! Onların hedefidir!

Koç'un Migros'u Türkiye perakende pazarının A klas süpermarketlerinin en büyüğü olarak kalabilirse, dünyanın en büyüğü Wal-Mart ile ilerde el ele verir. Sabancılar'ın CarrefourSA'sı da pazarın "önemli bir aktörü olmaya gözünü diktiğinden" Gima'ya Hüsnü Özyeğin'in beğeneceği fiyatı, cumartesi gecesinin saat 02.30'unda rakipler altın uykularındayken bastırıverir.

Parayı veren.
Marketi alır.
Marketi alan...

Sadece Türkiye pazarını değil, Türkiye'nin sınır komşuları olan ve henüz perakende piyasalarına hiçbir market zinciri girmemiş olan İran, Irak, Suriye, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ülkelerinin geleceklerini de alma önceliğini ele geçirir. Ayrıca büyük gelecek vaat eden Rusya pazarına girmek ve "gel beni de al kollarına" diye bekleyen maden-petrol-doğalgaz zengini olmaya aday Orta Asya Türk köklü cumhuriyetlerinin perakende pazarları için de "pre-emptive vuruş" (rakibin harekete geçmeden sen onu yok et) üstünlüğü kazanır.

Bilmiyorum!
Anlatabiliyor muyum?

***

Türkiye'nin perakende pazarının "A klas büyük marketleri, Migros, CarrefourSA, Metro, Kipa, Tansaş, Bim" İstanbul dışında fazla güçlü değil. A klasın altında bir de "yerel zincirler" denilen söz gelimi İzmir'de Pehlivanoğlu, Ankara'da Makro, Malatya'da Esenlik, Erzincan'da Erinpaş gibi yerel girişimcilerce kurulmuş, çok iyi yönetildiği için pazan tutmuş marketler var.

İkinci hedef onlardır.

Büyükler Anadolu'da gelişen ikinci zincir marketleri alabilmek ve şu anda kabaca bir tahminle 60 milyar dolar olan perakende pazarını ele geçirmek için şimdi İstanbul'da büyüyor.

Dünyanın 3 büyüğü...
Wal-Mart...
Carrefour...
Tesco....

Küresel ekonominin yarattığı "kapitalizmin yeni kaleleri" olarak Türkiye ekonomisini biçimlendirmeye, onu köprü yapıp Orta Asya'ya, Rusya'ya ve Ortadoğu'ya atlamaya karar vermiş bulunuyorlar. Bugün dünya kapitalist sisteminde tayin edici olan fabrikalar değil. Bugün tayin edici olan marketler. Çünkü bugün üretmek zor değil, bugün satmak zor.

Dün üretmek zordu.
Fabrikalar kaleydi.
Bugün satmak zor.
Marketler kale...

Ve bu yeni kaleler "toplu alım güçlerini kullanarak" hangi mal hangi şehirde, hangi kasabada, hangi köyde, hangi fabrikada, hangi ülkede ucuzsa ona gidiyorlar.

Ne milli ekonomi kalıyor.
Ne kahraman bakkal..
Ne tutmuş marka...

Dünyanın neresinde olursa olsun, ucuzu bulup tüketiciye sundukları için ezip geçiyorlar. Ampulü getirip yarı fiyatına satabiliyorlar. İki yıl önce kilosu 2 dolar olan deterjanı bugün büyük marketlerde kilosu 1 dolar 25 cent'e indirmiş bulunuyorlar. Dünyanın ve ülkemizin yeni sahipleri marketlerdir, savaş onların arasındadır.

Anlatabiliyor muyum?

DİĞER YENİ YAZILAR