Küreselleşme efsanesi 10 metre tsunamide boğuldu!

Dini bütün, inancı eksiksiz şairlerimizden Abdurahman Karakoç, "Sapkınlık girdabında komaya giren dünya / imanla vücut bulur ve izanla uyanır" diye yazıyor ama Allah da hep yoksulları, fakir fukarayı vuruyor!

Haberin Devamı

Dini bütün, inancı eksiksiz şairlerimizden Abdurahman Karakoç, "Sapkınlık girdabında komaya giren dünya / imanla vücut bulur ve izanla uyanır" diye yazıyor ama Allah da hep yoksulları, fakir fukarayı vuruyor!

Fakirin aklı yoksa!
Önlem alamıyorsa!
İzanı nefessiz kalmışsa!
Allah ne yapsın!

Siz de haklısınız, dünya kurulduğundan beri sürekli hareket (devinim) halinde olan deniz dibi levhalarından "Hint levhası Burma levhası "nın altına girince Sumatra'da 1000 kilometrelik "bir dalma batma bölgesinde" fay 9 büyüklüğünde kırılınca deniz dip toprağı 200 metre yukarı kalkıverdi.

Hint Okyanusu...
Ateş çemberine donuverdi.

Uzmanların söylediğine göre, 9 ülkede büyük deniz altı depremleri oluverdi ve Hiroşima'ya atılan atom bombasının 30 binine eşdeğer enerji oluşuverdi. Gerçi bu 9 ülke fakir ülkelerdi fakat "9 büyüklüğündeki depremin meydana geldiği bölümler" bu ülkelerin turistik zengin yerleriydi. Fakir balıkçılar, denizde balık avlıyorlardı ama Türkiye dahil dünyanın her bir yanından gelmiş zengince insanlar da "deniz-kum-güneş-dalma tatili" yapıyorlardı.

***

Deprem oldu.
2 saat geçti.

İtalyan pasta ismini çağrıştıran tsunami (liman dalgası) 2 saat sonra geliverdi, 10 metre yüksekliğe kadar çıkan ve hızı jet uçağı hızına ulaşan dalgalar, kıyıdaki evlere, turistik otellere, balıkçı barınaklarına, denizde avda olan balıkçı kayıklarına, kumda yatmış güneşlenen turistlere "jet uçağı hızıyla" çarptı.

40 binden fazla insan öldü.
1,5 milyon kişi etkilendi.

Bu insanların deprem olduğu anda "haberleri olsaydı" muhtemelen yarısından fazlası önlem alacak, yüksek yerlere çıkacak ve ölümden kurtulacaklardı. Çünkü depremin olması ile tsunaminin patlaması arasında 2 saat fark vardı.

Yani şunu söylüyorum: Depremden ölen yok. Ölümler tsunamiden...

***

Bu ülkeler fakirdi, izansızdı, paraları yoktu. "Tsunami dehşetini önceden haber alacak sistemler kurmadılar" diye bir "garibanizm edebiyatı" yapılıyor.

Küresel ağalar!
Küresel paşalar!
Küresel beyler!
Bilim adamları!
Küresel uzmanlar!

Şimdi TV'lerde, radyolarda, gazetelerde "tsunami edebiyatı"nı koyulaştırdılar. Tamam da süper ülke ABD'nin, ikinci süper ülke Japonya'nın, teknolojide bu kadar ileri gitmiş Hindistan'ın ve 9 ülke içinde yer alan ve nispeten ileri sayılan Endonezya'nın "Kandilli Rasathanesi'ne" benzer merkezleri ile "Deprem Dede Mete Işıkara'ya" benzer bilim adamları yok mu?

Var! Hem de yüzlerce!

Onlar, Hint levhasının Burma levhası altına 9 büyüklüğündeki kırılmayla girdiğinden anında haberdar oldular ve yaptıkları ya da yapmış olmaları gereken "modellemeye göre" 2 saat sonra 10 metrelik dalgaların patlayacağını da biliyorlardı.

Niçin haber vermediler?

Dünya küresel sisteme geçmiş. ABD'de dolar bir cent oynasa anında Japonya'da duyuluyor. Japon şirketi Sony'nin hisse senedi bir yen düşse anında Londra'da biliniyor. Peki "tsunaminin patlayacağı" niçin haber verilmiyor?

***

Ellerinde CNN var.
BBC var...

Bunlardan vazgeçtim, bizim televizyonculara; Ali Kırca'ya, Fatih Altayl'ya, Reha Muhtar'a, Mehmet Ali Birand'a açıp söyleselerdi, onlar anında dünya yayar, ertesi gün de "İlk önce biz haber verdik..." diye gazetelerine yazı serisi bile yaparlardı.

Tarihe not düşelim:
Küreselleşme efsanesi!
tsunamide boğulmuştur!

DİĞER YENİ YAZILAR