Eskişehir’de ‘ahlakı bozulamaz adam’ın estirdiği rüzgar!

Haberin Devamı

Burada Anadolu Üniversitesi’nde Ali Özgentürk’ün 100 yıl öncesinin kadı defterlerinden yola çıkarak günümüze getirdiği “adalet arayışını” anlatan son filmi “Yengeç Oyunu”nun galası vardı.

Çıktım geldim Eskişehir’e!

Usta rejisör Ali Özgentürk’ün, kıt imkânlar ve çok az bir parayla sinema yapabilmeyi şahikasına çıkardığı yeni filmi hakkında cumartesi günü yazacağım. Bugün size Eskişehir’de rastlayıp tanıştığım “ahlakı bozulmaz bir adamın” estirdiği rüzgarı anlatmak isterim.

Bu yeni bir esinti.

Taze bir filizlenme.

Geç gelen umut.

Düşündüm ki Türkiye’nin insanları parti, sınıf, kök, köken ayrımı yapmadan Eskişehir’de filizlenen “ahlakı bozulmaz adamlar rüzgarını” bütün ülkeye yayarlar. Bu kavram ilk kez; bir sıfat olarak bundan 220 yıl önce Fransız Devrimi’nin liderlerinden Robespierre için “incorruptible” diye kullanıldı.

Incorruptible!

Yani çürümez.

Ahlakı bozulmaz!

Rüşvet kabul etmez!

***


Türkiye belediyeciliğinde özellikle son 25-30 yılda; “çürümenin, ahlak bozulmasının” en üst noktasına çıkıldı. Çulsuz, on parasız, çocuklarını bursla okutabilecek kadar yoksul olarak belediye başkanlığına başlayanlar, parti kurabilecek, üniversite dikebilecek kadar zenginleştiler. İskileme, arsa dişleme, asfalttan ziftlenme, doğalgaz sayacından tırtıklama “Türkiye belediyeciliğinin” kabul edilebilir vasıfları arasına girdi ve acıdır; halkın bir bölümü de “çalıyorlar ama iş de yapıyorlar” demeye başladı. Ahlak bozulması kabul edilebilir seçilmiş yönetici özelliği arasına girdi.

İşte burada!

Bu şehirde!

Eskişehir’de!

Bir belediye başkanı; Prof. Yılmaz Büyükerşen çıktı ve “Çalıyorlar ama iş de yapıyorlar” çürümesinin geçersizliğini ispatlayarak; “çalmadan, çırpmadan, çürümeden, ahlakı bozulmadan, iktidar partisinin desteğine sığınmadan” bir şehre çağ atlatılabileceğini ispatladı.

Kalkınma ile ahlak!

İş yapma ile dürüstlük.

Rekabet ile yaratıcılık.

Eskişehir’de buluşmuş.

***


Bu buluşmayı mümkün kılan Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Yılmaz Büyükerşen ve onun “ahlakı bozulmaz adamlar çizgisinden” gelme Tepebaşı Belediye Başkan adayı Ahmet Ataç gibi ilçelerdeki kadrosu bir araya gelmiş; Anadolu bozkırında Avrupa’ya gittiğimizde görüp iç geçirerek imrendiğimiz şehirler çapında bir Eskişehir ortaya çıkarmışlar.

Müthiş yenilenme var.

“Büyükşehir Belediyesi Kentsel Gelişim Projeleri”yle pırıl pırıl tertemiz, elektrikle çalışan, trafik karmaşası ve gürültü kirliliği yaratmayan modern tramvay sistemi, dip çamurundan arındırılarak billur akışlı hale getirilmiş Porsuk Nehri, nehir üzerinde Venedik tipi gondollarda Amsterdam ya da Strasbourg’da olduğu gibi turistik gezi tekneleri hizmet veriyor.

Pejmürdeliğe paydos denmiş!

Eski hal binaları yenilenmiş.

Londra’daki Covent Garden ile Hamburg’daki çiçek hali binalarından esinlenilerek “gençlik parkları” yaratılmış, kültür ile sanat, eğlence ile estetik birbiri içinde kaynaşmış.

***


Eski evler restore edilmiş.

Tarih bu şehirde dirilmiş.

Kent müzeleri kompleksi, tarihi silodan otel!

Bilim parkı!

Açık hava konser alanı.

Engelliler için gözlem evi.

Bilim deney merkezi.

Masal şatosu.

Park içinde özel trenler.

Korsan gemileri.

Türkiye’de bir ilk olan suni plaj, gerçek deniz kumu ile donatılmış ve Eskişehir bozkırına deniz gelmiş. Eskişehir, meydanlar ve heykeller kenti olmuş. Ali Özgentürk yeni filminde “Ahlakı bozulamaz Başkan”ın estirdiği rüzgarla yükselen bu şehri yeni filmi “Yengeç Oyunu”nun dekoru olarak kullanmış.

DİĞER YENİ YAZILAR