Gazete Vatan Logo

Mesaj okunurken Meclis

Öcalan'ın mektubunun okunmasının ardından Meclis'te gerginlik yaşandı.

Mesaj okunurken Meclis

Diyarbakır’da okunan Öcalan’ın mesajı TBMM Genel Kurulu’nda gerginliğe neden oldu.

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten’in, “Nevruz Kürt halkı için zalim Dehak'tan kurtulma günüdür” sözü ise tansiyonu yükseltti. Tansiyonun yükselmesi üzerine birleşime ara verildi. Ancak verilen arada da tartışmalar uzun süre devam etti.Genel Kurul'da, "ırkçı", "namus", "şeref", "bölücü","lanet olsun, "Allah belanı versin" sesleri yükseldi.
Meclis Genel Kurulu, Başkanvekili Sadık Yakut başkanlığında toplandı.Genel Kurul açılmadan önce MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Türkiye haritasının üzerinde yer alan Türk Bayrağını MHP sıralarına bıraktı. Bu arada MHP sıralarına şehitlerin fotoğrafları da konuldu.

Mesaj okunurken Meclis

AK PARTİLİ İÇTEN’İN KONUŞMASI TARTIŞMA YARATTI

Birleşimi açan Yakut, Nevruz Bayramı'nı kutladı. AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, Nevruz Bayramı konusunda gündem dışı yaptığı konuşmada, “Nevruz Kürt halkı için zalim Dehak'tan kurtulma günüdür. Demirci Kawa'nın zalim kraldan kaçırdığı kurbanlık çocukları eğittiği ve yetiştirdiği özgürlük mücadelecileriyle zalim Dehak'ı devirdikleri gündür” dedi.



GERGİNLİK TUTANAKLARA YANSIDI

İçten’in konuşmasına MHP sıralarından sert tepki geldi. MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, “Yakışıyor mu böyle bir konuşma?” diyerek yerinden bağırdı. Ardından tutanaklara şu konuşma yansıdı:
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Nevruz, Türk Bayrağı'nın ayak altına alındığı gündür.
OKTAY VURAL (İzmir) - Her kim ki bu dönemde terör örgütünü muhatap alırsa, her kim ki Türk milletini ayaklar altına alırsa…
OKTAY VURAL (İzmir) - Namusu ve şerefi üzerine yemin eden milletvekilleri…
OKTAY VURAL (İzmir) - Katile kıymet veren…
CUMA İÇTEN (Devamla) - Türkçe, Kürtçe, Zazaca, Arapça, Farsça ve Lazca, Nevruz'unuz kutlu olsun.

Cuma İçten konuşmasını bitirdikten sonra yerine oturdu, ancak tartışma devam etti. Tutanaklara şu konuşmalar yansıdı:
KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Türkçe, Türkçe… Türk bayramıdır Nevruz.
OKTAY VURAL (İzmir) - Büyük Türk milleti önünde namus ve şeref sözü veren bir milletvekilinin, bu coğrafyada Türk milleti dışında insanları ayrımcı ve ırkçılıkla bölmesini kınıyorum.
CUMA İÇTEN (Diyarbakır) - Seni muhatap almıyorum. Sen muhatap alınmayacak bir adamsın. (MHP sıralarından gürültüler)
OKTAY VURAL (İzmir) - Kınıyorum… Kınıyorum…
OKTAY VURAL (İzmir) - Sen kınıyorsun… Bölücü, ırkçı…(AK PARTİ ve MHP sıralarından gürültüler)
CUMA İÇTEN (Diyarbakır) - Sensin ırkçı!
OKTAY VURAL (İzmir) - Namus ve şeref sözü verdin Büyük Türk milleti önünde!
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Lanet olsun, lanet olsun!
CUMA İÇTEN (Diyarbakır) - Seni muhatap bile almam. (MHP sıralarından gürültüler)
OKTAY VURAL (İzmir) - Namus ve şeref sözü verdin sen. Namusunu ve şerefini ayaklar altına alıyorsun.
KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Olmayan şey nasıl ayaklar altına alınıyor ya!

AYAĞINI MI KALDIRMIŞTIN YEMİN EDERKEN?

OKTAY VURAL (İzmir) - Ayağını mı kaldırmıştın yemin ederken?
CUMA İÇTEN (Diyarbakır) - Kürsüde konuş. Saygı göstereceksin. Kürsüde konuş.
OKTAY VURAL (İzmir) - Neye saygı? Neye saygı? Sen saygı gösterilebilecek birisi değilsin ki!
CUMA İÇTEN (Diyarbakır) - Kürsüye çıkıp ifade edeceksin. Saygı göstereceksin bana.



TANSİYON YÜKSELDİ OTURUMA ARA VERİLDİ

Tansiyonun yükselmesi üzerine Sadık Yakut, oturuma ara verdi. Bu arada MHP’li vekiller ayağa kalktı. Ali Uzunırmak, yerinden kalkarak AK Parti sıralarına doğru yürüdü. CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, Uzunırmak’ın yanına geldi ve sakinleştirmeye çalıştı. Genel Kurul Salonunda uzun süre tansiyon dinmedi, Uzunırmak, “Nasıl milletvekilisiniz siz?” diyerek bağırdı.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da, “Utanın, yemin ettiniz. Hepimiz namus ve şeref sözü verdik ” diye bağırdı. Bu arada MHP sıralarından “Allah belanızı versin” sesleri yükledi.



ARADAN SONRA DA TARTIŞMA DEVAM ETTİ

Aradan sonra açılan oturumda da tartışma uzun süre devam etti. Gündem dışı konuşmak için kürsüye gelen CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, “Bir tek kırmızı çizgimiz vardır. Bu ülkede Misak-ı Millî sınırlarını değiştirmemek; laik, demokratik, sosyal hukuk devletini devam ettirmek; bu ülkede millî bayrağımız ay yıldızlı bayrağın her yerde dalgalanmasını sağlamak ve bir ulus olarak hep birlikte, bütün olarak yaşamak bizim öncelikli görevimiz ve savunacağımız kırmızı çizgilerimizdir.
Nevruz'u kutlarız ama Nevruz'u kutlarken tüm ülkelerde kutlandığı gibi her ülke kendi bayraklarıyla Nevruz'u kutlar. Türkiye Cumhuriyeti de Nevruzu kutlar, bu konuda Nevruz Bayramı'nı Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz de kutlarız ama bu kutlamalarda Türk Bayrağı'nın ay yıldızıyla dalgalanmasından onur ve şeref duyarız” dedi.

MHP KINADI

Gündem dışı söz alan MHP Ankara Milletvekili Mustafa Erdem de, “Bugün gelinen noktada, 7 tane teröristin dizinin dibine devletin çöktürüldüğünün ve bunlarla bir şekilde de devletin nasıl âciz hâle getirildiğinin sembolü hâline geldiğini üzülerek görüyoruz” derken, şöyle konuştu:
“Gelin, Allah'a iman eden, Allah'a iman eden milletin oylarını alanların, Allah'ın imanıyla birlikte tevhit akidesinde birleşmesi ve bu milleti birlik ve beraberlik içerisinde ebediyete kadar bağımsız kılmasını diliyor; bu telini, bu rezaleti, Türk milletine karşı yapılan bu manifestoyu huzurlarınızda kınıyorum" dedi.



"TÜRK BAYRAĞI OLMAMASINI BEN DE BURADAN NEFRETLE KINIYORUM"

İçişleri Bakanı Muammer Güler de, Nevruz haftası münasebetiyle 13 Mart'tan bugüne kadar yurdun çeşitli yörelerinde, 46 il ve bağlı ilçelerinde, yaklaşık 190 eylem ve etkinlik düzenlendiğini belirterek şöyle konuştu:
“Bu düzenlemelerin bir kısmı siyasi partilerin, bir kısmı da oluşturulan tertip heyetlerinin müracaatı üzerine, valiliklerce verilen izin çerçevesinde yapılmıştır.
Tabii ki nevruz münasebetiyle bunu provoke etmek isteyen, başka amaçlarla kullanmak isteyenlerle de 9-20 Mart tarihleri arasında, önleyici kolluk faaliyetleri olarak yapılan çalışmalar neticesinde 16 ilimizde 107'ye yakın illegal nitelikli el yapımı bomba, patlayıcı atma, molotof atma, araç yakma, güvenlik güçlerine taşlı sopalı eylem gibi faaliyetler de önlenmeye çalışılmış, failleri yakalanmış ve adli mercilere sevk edilmiştir. Bu olaylar sırasında 7 kişi yaralanmış, 7 güvenlik görevlisi de hafif şekilde yine yaralanmış bulunmaktadır. Bugün Diyarbakır'da gerçekleştirilen Nevruz etkinliği 7 kişilik bir tertip komitesi tarafından gerçekleştirildi. Burada Türk bayrağı olmamasını ben de buradan nefretle kınıyorum.”
Bu arada MHP sıralarından, “Kınama, gereğini yap Sayın Bakan, kınama yetmez. Burası konuşmanın yeri değil, siz Bakansınız” sesleri yükseldi
İçişleri Bakanı da, “3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nda bununla ilgili hükümler var.
Bu Kanun'un 4'üncü ve 7'nci maddelerinde, Türk Ceza Kanunu'nun 215'inci maddesinde, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 23'üncü maddesinde yer alan aykırılıklar tespit edildiğinde adli mercilere teslim edilecektir. Bu konudaki yetki, sorumluluk adli mercilerindir ancak bizim tespitlerimiz vardır. Bu tespitlerimiz adli mercilere intikal ettirilecektir, bundan kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.
Vural da yerinden, “Sayın Bakan, ama terörist başının mesajını bizatihi Başbakan Erdoğan orada okutturuyor” dedi. İçişleri Bakanı da, “Gündemde hangi süreç olursa olsun terörle mücadele kesintisiz sürecektir. Bizim çözüm sürecinden anladığımız, birilerinin şartlı beklentilerini karşılamak değil… Millî Birlik ve Kardeşlik Projesi içerisinde herkesi kucaklayan, ülkede huzur ve güvenliğin tesisini amaçlayan bir ortamı oluşturmaktır” diye konuştu.

"AMUDA KALDIRIP YÜRÜTECEĞİZ"

MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak da, “Bugün efsunlu kelimelerle maksadını aşan, bilime, tarihe, kültüre, siyasete, sosyolojiye, hiçbir şeye yakışmayan ama her bir şey '-kolog' olmuş birileri tarafından efsunlu kelimelerle millete yutturulmaya çalışılan, sözleriyle eylemleri çatışan bir nutuk irade eden herkesi bu Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden kınıyorum” dedi.
Cuma İçten’in konuşmasına tepki gösteren Uzunırmak, “Dehak nedir? Demirci Kawa kimdir? Eğer bu kültüre ulaşmadan gelen samimi milletvekilleri varsa onlara bunları anlatmak istiyorum: Dehak, Firdevsi'de geçer ve muhtelif iki ayrıntısı vardır, iki farklı nitelenmeyle gider; bunlardan birincisi: Zalim bir padişahtır ve kendi hastalığının tedavi olabilmesi için her gün 2 genç beynin kendisine temin edilmesi ve o 2 çocuk beyniyle tedavi edilmesi gerekmektedir. Her gün 2 genç beyni alına alına Demirci Kawa'nın 7'nci -en küçük- çocuğunun beynine sıra geldiğinde, Demirci Kawa buradan bir isyan hareketi başlatır Dehak'a karşı, zalim krala karşı. Bir efsane budur.
Şimdi buradan hareketle sizlere soruyorum, değerli arkadaşlar, değerli milletvekilleri, AKP'nin içerisindeki AKP'ye oy veren, kendisini milliyetçi tanımlayan, kendisini bir fikrî aidiyette hisseden arkadaşlarıma ve vatandaşlarıma sesleniyorum: Seksen yıldır bu Türkiye Cumhuriyeti'ndeki bu Dehaklar kimlerdir? Bu zalim krallar, bu çocuk beyinlerini yiyenler kimlerdir? Bunlara karşı ne zamandan beri mücadele edilmektedir? Bu saydıklarınızın içerisinde seksen yıl deyince rahmetli Erbakan Hoca'dan, Adnan Mendereslerden ve cumhuriyetin kurucusu Atatürklere ve silah arkadaşlarına varıncaya kadar herkes vardır bu seksen yıl içerisinde. Recep Tayyip Erdoğan da vardır bu seksen yıl içerisinde.
Bu Demirci, Dehaklara karşı mücadele de acaba Türkiye Büyük Millet Meclisine yakışan bir konuşma olmuş mudur bu? Bu Dehaklar kimlerdir ey Cuma İçten, isim ver. Öyle derin devlet suçlamalarıyla, serin serin konuşarak Türkiye Cumhuriyeti devletinden intikam almak adamlık değildir. Bu devlet içerisinde yanlış politikalar olmuşsa bunlar doğruca eleştirilir, dürüstçe eleştirilir. Ama, mezarlıkta ıslık çalarak, faili meçhul konuşmalarla, derin devlet suçlamalarıyla Türk milletinin kurduğu cumhuriyeti, devleti hedef alan hiçbir şey muzaffer olamayacaktır" dedi. Uzunırmak şöyle devam etti:
"Türk milletini kandırmak isteyenler efsunlu kelimelerle barıştan, başka şeylerden, güzelliklerden söz etmektedirler. Meydanlarda toplananlar başka bir enerjiyle, başka bir sinerjiyle yüklenmekteler ama televizyonlarda, basında birileri Türk milletini kandırabilmek için efsunlu kelimelerin arkasında bir beyin yıkamaya girişmişlerdir. Devletin kaynakları kullanılarak, devletin imkânları kullanılarak, iktidarın, Hükûmetin yanlış politikaları 'devlet politikası' diye yutturulup Hükûmet eliyle Türkiye'de yeni bir milliyet yaratılmaktadır ve Hükûmet eliyle devlet politikası olarak Türkiye bölünmeye götürülmektedir. Böyle bir zulmeti, böyle bir zilleti taşıyabilen her kimse onlara feda olsun, onlara helal olsun.
Ama unutmayın ki Türk milleti bazı kutsal değerlerini ayaklar altına aldığını iddia edenleri amuda kaldırıp yürütecektir. Onlar kafalarıyla ayaklarını şaşırmışlardır. Başlarıyla ayaklarını şaşırdıkları için, onları kendilerine getirmek için onları amuda kaldırıp yürüteceğiz. Amuda kalktıkları zaman anlayacaklar ne olduklarını.
Türkiye Türkler tarafından fethedilmiştir, Türkiye Türkiyeliler tarafından fethedilmemiştir. Bunu kabullenmek isteyenler kabullenir, kabullenmek istemeyenler fetih şartları ne ise o şartlara yeniden döner. Onun için, Türkiye'nin ne olduğunu, Türk milletinin ne olduğunu tanımayanlar tarihe bir baksınlar.”

Haberin Devamı