Kızının mesajını 5 yıl sonra açıkladı!
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Yunus Emre Enstitüsü'nce düzenlenen "Yaşayan Gazze" programına katıldı. Buradaki konuşmasında Gazze Risalesi'nin yazıldığı 2009 dönemi Gazze saldırılarını ve ateşkes sürecini anlatan Davutoğlu, "Bir daha Gazze'de bu felaketler yaşanmasın diye sesimizi o kadar gür tutacağız ki, herkes sussa biz inadına Filistin, inadına Gazze diyeceğiz ki bir daha Gazzeli Yusuflar çile, ıztırap çekmesin." dedi.
Davutoğlu bir de o dönemde kızının kendisine yazdığı, "Baba seni çok özlüyorum ama Gazzeli çocukların gözyaşı dinmeden geri dönme" mesajını söyledi ve herkesi duygulandırdı.
"BU TOPRAKLARDA GAZZE, ŞİİR VE SÖZ ÜZERİNDEN EZELİ VE EBEDİ KARDEŞTİR"
Toplantıda yaptığı konuşmada, Gazze'de yaşanan insanlık dramı için yazılan 'Gazze Risalesi'nin hikayesini anlatan Davutoğlu, "Gazze'yi bir kez daha gönüllerimizde hissettik. 26 Ocak 2009'dan Gazze'de bir katliam yaşanmıştı. Acımasız bombalar, çocukların sivillerin hayatını zehir etmişti. Hepimiz tepki vermiştik. O zaman Başbakan temaslar için Mısır'a ve Suriye'ye gitmemi istemişti. 8 gün Kahire ve Şam arasında mekik dokuduk. İran ateşkes için yoğun bir diplomasi yürüttü. Uçağımızdakiler bile bir günlük kıyafetle yola çıkmıştı ve bana 'Ne zaman döneceğiz' diye soruyorlardı. Bende, 'Gazzeli çocukların ölümleri durduğu zaman' demiştim. O diplomasi esnasında daha yazılmamış şiirdi ama Hz. Yusuf'u hayal ederek geciktiğimiz her an kaç çocuk ölüyor diye ızdırap duyuyor, dua ediyorduk. Şam'da gece karanlıklarında Halid Meşal ile değişik yerlerde buluşarak müzakere yürütüyorduk. Müzakereler sabaha kadar sürdü ve ateşkes ilan edildi. En azından Gazzeli Yusufların ölümleri durmuştu. O ateşkes olduktan sonra Türkiye'ye döndüğümde iki mesaj buldum. Biri Gazze Risalesi idi. Şair onu bana ithaf etmişti. Onu okuduğumda madem ki bu topraklarda bu kadar derin şekilde Gazze'yi hisseden vardır, bu topraklarda Gazze şiir ve söz üzerinden ezeli ve ebedi kardeştir diye düşünmüştüm." diye konuştu.
"GAZZELİ ÇOCUKLARIN GÖZYAŞI DİNMEDEN GERİ DÖNME"
Başbakan Davutoğlu, o dönemde bir diğer mesajını da kızından aldığını anlattı. Davutoğlu şöyle devam etti: "O zaman kızım 8 yaşındaydı ve o da bir mesaj bırakmıştı, 'Baba seni çok özlüyorum ama Gazzeli çocukların gözyaşı dinmeden geri dönme' diye. Farkettik ki her yer bazen Gazze oluyor. Her çocuk her zaman Yusuf oluyor. Risaleyi dikkatli okursanız zulüm gören her mekanı, zulüm gören her Yusuf'u bulursunuz."
"NE MÜBAREK KIZINIZ VAR Kİ BÜTÜN FİLİSTİN DESTANININ SEMBOL İSMİ OLDU"
Geçtiğimiz yıl Gazze'de yaşanan saldırılar sonucu bölgeye gitme imkanı bulduğunu ve Gazze halkıyla biraraya geldiğini hatırlatan Davutoğlu, Şifa Hastanesi'nde kızını kaybeden baba ile yaşadıklarının perde arkasını anlattı. Davutoğlu, "Geçtiğimiz sene savaşlar tekrarlar başladığında bu kez rüyalarımıza giren Gazze'ye gitmek nasip oldu. Saldırılar altında Gazze'ye gittik ve hava saldırılarında şehit edilen o nur yüzlü kızın gözlerinde kendi kızımın gözlerini görürcesine hüzün doldum. O hali düşününce o kızımızın bedeninde insanlığın öldürülmüş olduğunu en derinden hissettim. Biraz sonra babası geldi. Kızına kapandığı ve ağladığı zaman sadece bir Filistinli babanın kızına ağlaması değildi o. Bir insanın bütün insanlık için ağlamasıydı. Kucaklaştık ve iki baba olarak aynı hissi taşıyarak gözyaşı döktük. Filistin devletinin tanınmasında Birleşmiş Milletler Konseyi'nde kızımızın adını anarak konuşmaya başladım. Baba Basili'yi daha sonra evimde misafir ettiğimde dedim ki, 'Ne mübarek kızınız var ki bütün Filistin destanının sembol ismi oldu. Allah size sabır versin.' O da, 'Ben ne mübarek bir babayım ki kızımın adıyla Filistin devletinin tanınmasını bir araya getiren bir dost edindim.' dedi." ifadelerini kullandı.
"İNADINA GAZZE DİYECEĞİZ"
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun katıldığı bir televizyon programında, 'Vatana ihanet etmek, 1,5 milyon Suriyeliyi Türkiye'ye sokmaktır. Onları zor duruma düşüren politikaları üretmektir.' açıklamasını değerlendiren Davutoğlu şöyle dedi:
"Bir daha Gazze'de bu felaketler yaşanmasın diye sesimizi o kadar gür tutacağız ki, herkes sussa biz inadına Filistin, inadına Gazze diyeceğiz ki bir daha Gazzeli Yusuflar çile, ıztırap çekmesin. Ensarı muhaciri bilmeyenler, 'Bu mültecileri kabul etmek ihanettir.' derken, biz inadına muhabbetimize dayanarak o mülteciler için, o yok mu katından bize bir yardımcı gönder diyenler için yardımcılar eğer bizsek, o şeref bize naip olmuşsa gecemizi ve gündüzümüzü birbirine katıp dünyada ne kadar mazlum varsa Suriye'de sığınacak diyar arayan ne kadar kardeşimiz varsa onlara kapımızı açacağız. Onların dinleri mezhepleri hiç önemli değil. İnsan olmaları önemli."
