Gazete Vatan Logo

İstanbul’da aşk Halep’te ölüm

İstanbul’da aşk Halep’te ölüm

Kayla Mueller, Darfur’dan Filistin’e, Afrika’dan Suriye’ye tüm hayatını insanlara yardım etmeye adadı Aşkı Suriyeli muhalif Ömer’de buldu. Onunla İstanbul’da yeni bir hayat kurdu. Ama aklı Suriyeliler’deydi. Kilis’te Suriyeli çocuklara resim öğretmenliği yapmaya başladı. IŞİD ona da acımadı... Suriye’de can verdi.

ABD’nin Arizona eyaletinde yaşayan Kayla Jean Mueller, Arizona Üniversitesi’nden 2009 yılında mezun olur olmaz hayatının geri kalanını insanlara yardım etmeye adadı. Daha üniversite yıllarındayken Sudan’ın soykırım acısını yaşayan Darfur’da 3 yıl boyunca mültecilere yardım amaçlı çalışmıştı. Bulabildiği tüm fırsatlarda yardım dernekleriyle dünyanın dört bir yanında insani krizlere müdahale eden ekiplerin içerisinde yer aldı. 20’li yaşlarında olmasına rağmen Hindistan’a gidip yetimhane çocuklarına öğretmenlik yaptı. İsrail, Filistin, Afrika gibi bölgelerde korkusuzca görev yaptı. Ülkesine döndüğünde bile bir AIDS kliniğinde ve kadın sığınma merkezinde çalıştı. Afrikalılar’a daha rahat bir şekilde yardım edebilmek için Fransa’da Fransızca öğrendi. Son olarak Ortadoğu’da yardım faaliyetlerine katılmak için Arapça öğrenmeye Mısır’a gitti. Arap Baharı tam da o tarihlerde patlak verdi. Burada Ömer K. (Tam isminin yayınlanmasını istemiyor) adlı Suriyeli bir gençle tanıştı. O da kendisi gibi bir yardım görevlisiydi, aynı zamanda Esad karşıtı bir fotoğraf sanatçısıydı. Birbirlerine aşık oldular. Ancak Ömer kısa süre sonra Şam’a döndü. Esad muhalifleriyle birlikte çalışmayı sürdürdü. İki sevgili, Skype aracılığıyla görüşmeye devam etti. Bir gün çok şiddetli kavga ettiklerinde Suriyeli genç internet üzerinden Kayla’ya çiçek göndermek istedi. Ancak Suriye’ye uygulanan ambargo nedeniyle kredi kartını kullanamamıştı. Karar verdiler, yeniden görüşecek, bundan sonra beraber yaşayacaklardı.
Yeni adres İstanbul
İki aşık, 2012 sonunda İstanbul’da buluştu ve bir ev tuttu, beraber yaşamaya başladılar. Bu sırada bulabildikleri tüm yardım derneklerine de başvuru yapıyor Türkiye’ye mülteci olarak gelen Suriyeliler’e yardım edebilmek için çırpınıyorlardı. Kadıköy’deki Hayata Destek Derneği’ne başvurdular. Kabul edilmelerinin ardından Kilis’e gidip oradaki mülteci kampında yardım faaliyetlerine katıldılar. Kayla aynı zamanda Suriyeli çocuklara resim öğretmenliği yapıyordu. Aynı günlerde Danish Refugee Council (Danimarka Mülteci Konseyi) isimli çok prestijli bir dernekle birlikte de çalışmaya başladı. 6 yaşındaki Suriyeli bir çocuğun babasına tekrar kavuşmasını sağladı. Sınır Tanımayan Doktorlar Derneği’nin İspanya kolu ile de bağlantı halindeydi. 2013 Ağustos’unda bu derneğin Halep’teki binasındaki bir internet aksaklığı için Türkiye’den bir görevli Halep’e giderken onun yanında Suriye’ye geçtiler. Amaçları bir günlüğüne de olsa bu ülkeyi görebilmekti. Ancak iş uzun sürünce geceyi burada geçirmek zorunda kaldılar. Sabah Hatay’a kalkan otobüse binmek için yola çıktıklarında önlerini IŞİD militanları kesti. Ve ölüme giden yol burada başladı...
‘Sessiz kalmak vahşete ortak olmaktır’
Kayla 2011 yılında YouTube’da yayınladığı videoda Esad rejiminin muhalifler üzerine zalimce gittiğini ve vahşet uyguladığını belirterek, ‘Suriye halkının yanındayım’ demişti. Sessiz kalmanın bu vahşete ortak olmak anlamına geleceğini belirterek dünyayı Esad’a karşı harekete geçmeye çağırmıştı.
Kayla ABD’de Sudan diktatörü Ömer el Başir’in gerçekleştirdiği Darfur’daki soykırımı protesto için düzenlenen gösterilere de katılmıştı.
Çarşaf giydirip video çektiler
Kayla 17 ay boyunca IŞİD’in elinde esir kaldı. Erkek arkadaşı Ömer ise ‘değersiz olduğu gerekçesiyle’ 3 ay sonra bırakıldı. Kaçırıldıktan 9 ay sonra IŞİD, Kayla’nın bir videosunu ailesine gönderdi. Çarşaf içinde görünen Kayla, ‘kurtarın beni’ diye yalvarıyordu. IŞİD 6.6 milyon dolar fidye ve Aifa Sıddıki isimli bir Pakistanlı teröristin de serbest bırakılmasını istiyordu. Bir aylık süre doldu, ancak pazarlıklar devam etti. Amerikan özel birlikleri Suriye’de çok gizli bir operasyona imza attı ancak girdikleri ev boştu. Kayla’nın saç telleri evde bir süre tutulduğunu gösteriyordu. Zaman içinde IŞİD aileye cevap vermemeye başladı. Bu, genç kızın ölmüş olabileceğini gösteriyordu. Kayla’nın ismi bu süre içinde hiçbir yerde yayınlanmadı. Obama bile bir konuşmasında ondan ‘Amerikalı genç kız’ diye bahsetti. Acı haber, önceki gün geldi. IŞİD, Ürdün’ün yakılan pilotun intikamı için düzenlediği hava saldırısında Kayla’nın vurulan bir binanın enkazında can verdiğini duyurdu. Kimlik bilgilerini ve öldüğü binanın fotoğrafını da açıklamaya eklediler. Ürdün bunu IŞİD’in ‘yanıltma hamlesi’ olarak nitelendirdi. ABD ‘Elimizde bilgi yok’ dedi. Mouller ailesi ise kızlarının hâlâ hayatta olduğunu umuyor. IŞİD’e, ‘Bizimle temasa geçin’ çağrısı yaptılar. Uzmanlara göreyse Kayla, büyük ihtimalle çok daha önce öldü. Örgüt Ürdün’ü suçlamak için şimdi kullanıyor. Kayla’nın hayatta olması düşük ihtimal.
Sözünü tuttu...
Kayla Mouller, Arzinona’da yayınlanan The Daily Courier gazetesine bir röportaj vermişti. Röportajında, ‘Suriyeliler beni görüp Amerikalı olduğumu öğrendiğinde bana ‘Dünya nerede’ diye soruyorlar. Tek yapabildiğim onlarla birlikte ağlamak oluyor. Çünkü bu sorunun cevabını gerçekten bilmiyorum. Nefes aldığım sürece bu yaşanan dramın normal gibi kabul edilmesine karşı savaşacağım’ diyordu. Kayla verdiği sözü tuttu. Suriyeliler’e yardım etmek pahasını canını verdi...
Kayla Hindistan’a gidip yetimhane çocuklarına öğretmenlik yaptı. Suriyeli çocukların kaldığı kamplarda da çalıştı. O çalışmalarından geriye bu fotoğraflar kaldı.

Haberin Devamı