Gazete Vatan Logo

IŞİD'in eline geçen Palmira, kaçakçıların yeni hedefi

Berlin Ön Asya Müzesi Direktörü Markus Hilgert, IŞİD terörünün tehdidi altındaki antik Palmira kentinin önemini, çağlar boyunca sahip olduğu özel ve stratejik konumu DW'ye anlattı.

Geçen hafta birçok kez IŞİD'in Suriye'nin en önemli antik kentlerinden Palmira'ya girdiği ve kentteki tarihi eserlerin yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu haberleri tüm dünyaya yayıldı. Suriye devlet televizyonunun verdiği bilgilere göre ise IŞİD, UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan antik kent Palmira'da en az 400 kişiyi öldürdü.

Peki, Palmira insanlık için neden bu kadar önemli, tarihte nasıl bir anlama sahip? Berlin Ön Asya Müzesi Direktörü Markus Hilgert, Almanya Radyosu DLF'ten Christoph Heinemann'ın sorularını yanıtladı:

Şu günlerde Palmira'dan ne yönde haberler geliyor?

Halihazırda net bir bilgiye sahip değiliz. Normalde Suriye'nin antik idaresi ile sıkı bir ilişki içerisindeyiz. Bu işbirliği düne kadar iyi, hatta bayağı iyi bir şekilde yürüyordu. Şu anda ise bizde herkes gibi sosyal medya ve internet sayesinde olan bitenden haberdar olabiliyoruz ve duyduklarımız çok iç karartıcı. Antik kalıntıların ne durumda olduğuna dair somut bir şey söylememiz şu an mümkün değil fakat söyleyebileceğimiz tek şey sivil halkın büyük bir zulümle karşı karşıya olduğu.

Bu tabii ki en önemli olanı. IŞİD teröristlerinin Palmira'yı yerle bir edeceğine dair emareler var mı?

Haberin Devamı

Bunu öngörmek mümkün değil. Kesin olan şey şu ki Palmira'daki antik kalıntılar da çatışmalardan payına düşeni aldı ve sadece arkeoloji dünyası değil, bütün dünya aynı Nimrud'da olduğu gibi arkeolojik eserlerin yok edilmesinden endişe ediyor. Bunun da ötesinde yasadışı kazıların yürütülmesinden ve eserlerin yasadışı yollardan satılmasından korkuluyor ki, bu anlaşılır bir korku.

Bu yasadışı ticaret rotalarının izini sürmek mümkün mü?

Şu anda bu bir hayli güç. Örneğin bazı eserlerin Türkiye sınırında ortaya çıktığı ve Türk yetkililere teslim edildiği yönünde işaretler var. Bazı eserlerin ise Lübnan'da ticaretinin yapıldığına dair ipuçları var. Körfez ülkelerinin veya bir kısım Körfez ülkelerinin de önemli bir rol oynadığını göz ardı etmemek gerekiyor. Şu da var ki Palmira daha yeni yağmalanmaya başlamadı. Son birkaç yıldır heykel ve mezar kalıntıları ile ilgilenen yağmacıların, kaçakçıların hedefindeki kentlerden biri. Buradan kaçırılan eserlerin zaten yasadışı yollardan ticareti yapılıyordu.

Palmira günümüz insanına neler anlatabilir?

Haberin Devamı

Palmira biz bilim insanları için oldukça ilginç bir yer, çünkü burada çok farklı kültürlerin etkilerinin birleşerek özgün bir yere dönüştüğünü görüyoruz. Palmira önemli bir vaha kenti, kentten ilk kez bahsedildiği çivi yazısıyla yazılmış tabletlerden edindiğimiz bilgilere göre, M.Ö. 2'inci binyılda bile öyleydi. M.S. ilk yüzyıllarda yapılmış eserlere baktığımızda orada kendine özgü bir kültür dilinin oluştuğunu görüyoruz. Bir tarafta Roma mimarisi, diğer tarafta ise doğrudan Mezopotamya'dan etkiler, hem mimaride hem de dini inanışlarda görülüyor. Bu nedenlerden ötürü Palmira açık fikirlilik, çok kültürlü veya kültürlerarası bir toplum, çok dillilik, yani bugün özellikle yüceltilen ama tabii ki geçmişte de var olan değerlerin bir sembolü gibi. Bu yüzden Palmira'nın yok olması, arkeolojik kültür ürünlerinin kaybından çok daha ötede bir kayıp olur; bu gerçekten de bir kültürün yitirilmesi anlamına gelir, çünkü Palmira, birlikte yaşama kültürünü sembolize eden bir paradigma.

Palmira antik çağlarda stratejik bir öneme sahip miydi?

Haberin Devamı

Markus Hilgert: Suriye'nin kalbinde yer alan Palmira her zaman stratejik bir öneme sahipti. Daha 2. binyılda önemli ticaret yollarının üzerinde bulunuyordu, bir vaha kenti olarak da ayrı bir öneme sahipti. Kentin bugüne kadar uzanan köklü tarihi, kentin bu konumundan fazla bir şey kaybetmediğinin göstergesi; zira kent ve kent çevresindeki güncel gelişmelere baktığımızda, Palmira'nın IŞİD için de merkezi stratejik bir önemi olduğunu görüyoruz. Bu açıdan çatışmaların neden bu kadar şiddetli olduğu da anlaşılabilir.

Kaynak: DW Türkçe