Gazete Vatan Logo

İki kırmızı çizgi!

Erdoğan, İmralı sürecinde genel af ile Öcalan’a ev hapsinin sözkonusu olmadığını söyledi. “Hükümete kredi açıyoruz” diyen CHP liderine “Sen krediye muhtaçsın” yanıtı verdi

İki kırmızı çizgi!

Başbakan Erdoğan, basın toplantısında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na sert çıktı. Bir gazetecinin “Biz geçmişteki bütün hatalara karşın olarak Adalet Kalkınma Partisi’ne yeni bir kredi açıyoruz. Çözün terör sorununu” sözlerini nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Erdoğan şunları söyledi:

“Anamuhalefet partisi diyor ki: ‘Kredi veriyoruz’. Kendisi muhtac-ı himmet bir dede, nerede kaldı gayrıya himmet ede... Sen nereye kredi vereceksin, sen krediye muhtaçsın. Hangi krediyi vereceksin? ‘Bu işin çözüm yeri Meclis’tir’ diyor. Meclis’te bununla ilgili bugüne kadar çok bilgiler verildi. Fakat yenilen pehlivan güreşe doymamış. Bunlar, buna doymuyor.

İki kırmızı çizgi

Dürüst değil

CHP’nin bu konu ile ilgili ziyaretlerine geldiğini hatırlatan Erdoğan, ziyarete geldiklerinde de “Şu anda MHP kabul etmiyor’ ifadesini kullandıklarını, diğeriyle de zaten görüşme niyetleri olmadığını ifade ettiklerini anlattı. Erdoğan, kendilerinin de “Onların kabul edip etmemesi önemli değil. Buyurun biz beraber yapalım bu işi” dediklerini aktararak, kendisinin “Bakın 3 arkadaşım benim yanımda, 3 arkadaşınız da sizin yanınızda. Ben şu anda arkadaşlarıma talimatı veriyorum” dediğini söyledi. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Ama dürüst olması lazım, dürüst değil, sıkıntı burada. Televizyonlarda maalesef hala doğru olmayan, gerçeği yansıtmayan konuşmalar yapıyor. İnsanı bu üzüyor. Dürüstsen, bak bugün tekrar bu basın toplantısında söylüyorum, samimiysen, o ziyarette benim yanımda Başbakan Yardımcım (Beşir Atalay) var idi, Ömer Bey (Çelik) yanımızdaydı, Grup Başkanvekilim Mahir Ünal Bey yanımdaydı. Kendileri 3 arkadaşıyla geldi. Ben 3 arkadaşımı görevlendirdim, şu anda bu arkadaşlarım yine görevli. Kendisi de bu 3 arkadaşını görevlendiriyorsa, hemen çalışmaya başlasınlar, ne yapacaksak, ne yapabilirsek beraber yapalım. Yasal düzenleme yapacaksak yasal düzenleme, beraber atmamız gereken adımlar varsa, adımlar atalım. Bu konuda iktidar bu adımları atmıyorsa bunları konuşma hakkın var. Ama iktidar konuşulup da ortaya konan veyahut da yapılan bir sözleşmenin gereğini yerine getirmiyorsa o zaman sözleşmeyi çıkarırsın. Bazen sözleşmeyi de yanlış okuyorlar, son bütçe müzakerelerinde olduğu gibi. Burada da yanlış okumalar yapabilir. Bu kadar açık konuşuyorum. Kendi yardımcısı Akif Hamzaçebi, ’Bu hemen olmaz, şöyle 2-3 ay bize bu işte müsaade edin’ dediler. Ondan sonra 3 ayı devirdik. Buna rağmen yine söylüyorum, eğer samimiyse, dürüstse, versin 3 arkadaşına talimatı, ben 3 arkadaşıma, hepinizi şahit tutarak, talimatı veriyorum.”

‘Biz iktidarken ev hapsi asla olmaz’

Başbakan Erdoğan 4. yargı paketinde teröre bulaşmış kişilere affın sözkonusu olmadığını açıkladı. Başbakan “Örneğin İmralı için ev hapsi gibi şeyler uydurulup duruluyor. AK Parti’nin iktidarında asla böyle bir şey olamaz” dedi

Erdoğan, Gabon, Nijer ve Senegal’i kapsayan Afrika turu kapsamında Gabon’un başkenti Libreville’ye hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde basın toplantısı düzenledi. Erdoğan gazeteilerin İmralı ile yürütülen görüşmelerle ilgili sorularını şöyle yanıtladı:

İMRALI SÜRECİ: Olayın ”devlet” ve ”siyaset” var. Bunu bilmeyenler, anlamayanlar var. Siyasetle, hükümetle veya hükümet etmeyle devleti yönetmeyle devlet mekanizmalarının çalıştırmasını arasındaki inceliği ayırt edemeyen siyasetçiler var. Biz burada bu inceliği koruyarak bir yol takip ediyoruz. Burada da daha önce başladığımız bir süreci devam ettirmenin gayreti içerisindeyiz.

BİZ GÖRÜŞMEYİZ: Bu konuyla ilgili yurt içi ve yurt dışında daha önce hükümet ederken, siyasetin enstrümanları vardır ve bu enstrümanlarını da kullanır. O da nedir? Devletin mekanizmaları içerisindeki enstrümanlardır. Bu konuda da en önemli enstrüman her zaman için istihbarat teşkilatıdır. İstihbarat teşkilatı özellikle yürütmenin en önemli ayağıdır; bunu da içeride ve dışarıda en ideal şekilde kullanmanın gayreti içerisinde olmuştur. Bu, dünyanın her yerinde böyledir. Sadece terörle mücadelede kullanmaz, asayişte de kullanır. Çok farklı etkili olmak istediği alanlarda da kullanır. Bizler de şu anda bu adımı attık, atıyoruz ve atacağız. Bu esnada gelişmeler yaşandı. Bu gelişmeler esnasında dikkat edilirse bizler, şu anda siyasetçi olarak böyle bir görüşmenin içinde olmadık, olmuyoruz.

MÜZAKERE DEĞİL: Daha önce ‘Terörle mücadele ederiz, siyasetçiyle müzakere ederiz’ ifadesini kullanmıştım. Müzakereyle görüşme farklı şeylerdir. Görüşmeleri yaparsınız. Görüşmeler esnasındaki gelişmelere göre de adımınızı atarsınız.

İNCELİKLER: Daha önce ‘Oslo olayı’ oldu. Ancak şu anda gündemimizde Oslo bulunmuyor. Gelecekte buna benzer farklı gelişmeler olabilir mi? Olabilir. Önünü kapamanın da bir anlamı yok. Oslo olmaz da başka bir yer olur. Biliyorsunuz Avrupa, bölücü terör örgütünün siyasi ayağıdır, kendi içinde siyasi ayağıdır. Onlar şu anda İmralı’ya karşı farklı yaklaşmaktadır, daha farklı yaklaşmaktadır. Bu hassasiyetleri, incelikleri görmemiz lazım. Eğer bu hassasiyetleri, bu incelikleri iyi görecek olursak ve burada ülkemizdeki gerek sivil toplum kuruluşları olsun gerek yazılı görsel medya olsun eğer burada el ele verebilirsek başarılı oluruz. Ama şu ana kadar olduğu gibi el ele vermemekte direnirsek, biz hala el ele vermiş değiliz onu söyleyeyim, ne yazılı görsel medyadan gerekli desteği alıyoruz ne sivil toplum kuruluşlarından... Bölücü terör örgütüyle böyle mücadele olmaz. Bu konuda herkesin üzerine düşeni yapması gerekir. Biz şu anda hükümet olarak üzerimize düşeni yapıyoruz.

AF YOK: Bu çalışmalar çerçevesinde de en kısa zamanda 4. Yargı Paketi’ni de Meclis gündemine getirmek suretiyle çıkarmanın gayreti içerisindeyiz. Fakat şunu çok açık net söyleyeyim; teröre bulaşmış olanları bağışlayan böyle genel bir af asla söz konusu değildir. Bunun da bilinmesini istiyorum. Örneğin İmralı için ev hapsi gibi şeyler uydurulup duruluyor. Asla böyle bir şey söz konusu değildir. Yani AK Parti’nin iktidarında böyle bir şey olamaz.

EN AZ ZAYİAT: Provokatif eylemler her zaman oluyor ve her zaman da olabilir. İlla da böyle bir süreçte bu olur diye bir şey yok. Hiç böyle bir sürecin olmadığı yerlerde de provokatif eylemler olur. Bunlar her zaman olabilir. Ona göre de gerekli hazırlığınızı yapacaksınız. Bunları en az zayiatla atlatacaksınız. Olay budur.

HER ŞEY ANLATILMAZ: (“İmralı’dan gelen somut talepler var mı” sorusu üzerine) ”Arkadaşlar her şeyi ben sizinle paylaşamam. Paylaşacağım şeyleri ifade ettim zaten. Paylaşacaklarım var, paylaşamayacaklarım var. Ama bunların bir çoğunu da uygulamada görürsünüz. Paylaşılmaz ama uygulanır.

Haberin Devamı