İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen 67’si tutuklu 275 sanıklı Ergenekon Davası’nın 276. duruşması başladı. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmada eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, gazeteci Tuncay Özkan, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin’inde aralarında bulunduğu 53 tutuklu sanık hazır bulundu. İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler ve emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün de aralarında bulunduğu 14 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Odatv Davası’ndan tutuklu bu davadan tutuksuz yargılanan Yalçın Küçük de duruşmada hazır bulundu.
ERGENEKON DAVASINDA ARA KARAR
”Ergenekon” davasına bakan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, taleplere ilişkin alınan kararı açıkladı.
Buna göre mahkeme heyeti, bugünkü oturumda okunan belgeler, Genelkurmay Başkanlığı’ndan gönderilen harddisklere ilişkin naip hakim incelemesi ve diğer naip hakim incelemelerine ilişkin rapor ve belgelerin çokluğunu dikkate alarak, bu belgeler ile daha önce dosyaya gelen diğer belgeler ve tanık beyanlarının incelenmesi amacıyla sanıklar ve avukatlarına süre verilmesine hükmetti.
Tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 11 Mart 2013’e erteledi.
İZLEYİCİLER TESPİT EDİLECEK
Başkan Özese ara kararları açıklarken sanık avukatları tepki gösterdi, izleyiciler de mahkeme heyetini yuhaladı.Bunun üzerine Başkan Özese, bu şekilde tepki gösteren izleyicilerin tespit edilerek haklarında işlem yapılmasını istedi.
Öte yandan, duruşma başlamadan önce tutuklu sanıklar salona alınırken izleyiciler ”Türkiye sizinle gurur duyuyor” sloganları attı.
Tutuklu sanıklardan CHP Milletvekili Mustafa Balbay da izleyicilere hitaben, ”Biz sizinle gurur duyuyoruz. Hukuku hep beraber arayacağız. Bu ülkede en çok barışı biz istiyoruz. Ancak bu yaptıkları uygulamalar ülkeyi barıştırmaya değil karıştırmaya götürüyor. Biz haklıyız. Haklı olmak kadar haklı kalmak da önemlidir. Haklı kalmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
CHP’Lİ VEKİL JANDARMA İLE TARTIŞTI
Duruşma salonunun kapısı saat 10.10’de açıldı. Salona avukatlar, basın mensupları ve izleyicilerin içeri girmesine izin verildi. CHP milletvekilleri ve çok sayıda gazeteci müdahil avukatlar için ayrılan bölüme alındı. Duruşmaya izleyici olarak katılan CHP milletvekilleri de müdahil avukatlar için ayrılan bölümün en ön sırasında yan yana oturdu. Duruşma salonuna daha sonra gelen CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, sanıklar ile müdahil avukatların bulunduğu bölümü birbirinden ayıran ve barikatın bulunduğu koridora geçmek istedi. Barikatın önündeki kapıda bulunan jandarma CHP Milletvekili Ali Özgündüz’e izin vermedi. Bunun üzerine Özgündüz ile jandarma arasında tartışma ve ilginç diyologlar yaşandı.
JANDARMA: SİZ KANUNLARI YAZIYORSUNUZ BİZ UYGULUYORUZ
CHP Milletvekili Ali Özgündüz: Ben CHP Milletvekiliyim.
Jandarma: Bana hakaret ettiniz. Duruşma salonun güvenliğinden jandarma sorumludur. Oraya geçemezsiniz.
CHP Milletvekili Ali Özgündüz: Ben CHP Milletvekiliyim.
Jandarma: Siz kanunları yazıyorsunuz biz uyguluyoruz.
"NE OLDU KIYAMET Mİ KOPTU"
CHP Milletvekili İlhan Cihaner sinirlenen Ali Özgündüz’ü sakinleştirdi. Bariyerin kapısından girmesine izin verilen Özgündüz müdahil avukatlar bölümünde oturan CHP milletvekilleriyle tek tek tokalaştıktan sonra jandarmaya dönerek konuşan Ali Özgündüz, "Ne oldu kıyamet mi koptu?" dedi. Ali Özgündüz daha sonra CHP Milletvekillerinin yanında oturdu. Duruşma salonuna daha sonradan gelen CHP Milletvekili Umut Oran da tamamen dolu olan ve CHP Milletvekilleriyle ve basın mensuplarının bulunduğu bölüme geçmek istedi. Ancak Jandarma görevlileri yer olmadığını söyleyerek Oran’ı bu bölüme alınmadı. Kısa süren tartışmanın ardından daha sonra CHP Milletvekili Umut Oran sanık avukatlarının bulunduğu bölüme geçerek oturdu. Umut Oran "10 dakikalık yolu 3 saate geldik. Biz mülteci miyiz nasıl bir ülke bu?" diye konuştu.
"SANIKLAR AYAKTA ALKIŞLANDI"
Saat 10.42’de eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Mustafa Balbay, Mehmet Haberal ve Tuncay Özkan’ın da aralarında bulunduğu 53 tutuklu sanık duruşma salonuna alındı. Sanıkların duruşma salonuna alınmasıyla birlikte izleyiciler, sanıkları ayakta alkışlayarak el salladı. ’Bravo’ ve ’Türkiye sizinle gurur duyuyor’ sloganlarının atıldığı salonda mübaşir sık sık sanıkları yerlerine oturması konusunda uyarıda bulundu. Sanıklar da izleyicilere el sallayarak karşılık verdi. CHP Milletvekilleri Balbay ve Haberal ile İlker Başbuğ duruşmaya izleyici olarak katılan 24 CHP Milletvekilliyle bir süre uzaktan selamlaşarak konuştu.
"HUKUKU MATRUŞKAYA ÇEVİRDİLER"
Mustafa Balbay izleyicilere el sallayarak, "Hoşgeldiniz, buraya gelebilmek için kaç barikat aştınız? 4. Yargı Paketi’nden ne çıkacağını biliyorum. 5’inci Yargı Paketi çıkacak. Hukuku matruşkaya çevirdiler. Bunlara inanmayın" dedi. Tuncay Özkan da, sol elini yumruk yaparak, "Vicdansızlara vicdanın ne olduğunu siz öğretin. Vicdanın sembolü olun. Vicdan arıyoruz. Siz vicdanı öğreten halksınız" diye izleyicilere seslendi. Mübaşir de sık sık sanıkların yerlerine oturması konusunda uyarılarda bulundu.
MAHKEME BAŞKANI UYARIDA BULUNDU
Mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese ve üye hakimler saat 10.50’de duruşma salonuna girdi. Mahkeme Başkanı Özese duruşmaya başlamadan önce uyarıda bulunmak istediğini belirterek, seyircilerin sessiz olmalarını, tepki gösterenlerin, disipline aykırı davrananların salondan çıkarılacaklarını ifade etti.
"KOŞENER’LE BİRLİKTE 4 KOMUTAN TANIK OLARAK DİNLENSİN"
Sanık yoklamasının ardından Eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer söz alarak, eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşener ile eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Metin Ataç, eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Atilla Işık ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aydoğan Babaoğlu’nun tanık olarak duruşmada hazır olduklarını belirterek tanık olarak dinlenilmelerini istedi. Bu dört komutan da Temmuz 2011’de görevlerinden istifa etmişti.
"MAĞDUR OLARAK GÖSTERİLEN KİŞİLERİN TANIK OLARAK DİNLENİLMESİNİ İSTEDİK"
Müvekkili İlker Başbuğ’un çalıştığı üst düzey devlet yöneticilerin dinlenmesini daha öncede talep ettiklerini anımsatan Avukat İlkay Sezer, "Mahkeme dinlenmesi istediğimiz kişileri tanık olarak dinlemedi. Mağdur olarak gösterilen kişilerin tanık olarak dinlenilmesini istedik. Mahkeme tarafından bu taleplerimiz 11 Ocak 2013 tarihinde davayı uzatmaya yönelik olması sebebiyle reddedilmesi ilginç" ifadelerini kullandı. Avukat Sezer, müvekkilinin bir dönem Genelkurmay Başkanı olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin protokolünün 4. sırasında yer aldığını belirterek, bu sebeple aralarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de bulunduğu devletin üst düzey yöneticilerinin tanık olarak gösterilmesinin çok doğal olduğunu söyledi.
"MAHKEME BAŞBAKAN’IN BU BEYANLARINI GÖRMEZDEN GELEMEZ"
Avukat Sezer, "Tanıklarımızın kabul etmesi zorunluluk arz etmiştir. İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nın basında yer almasından sonra Başbakan’ın "Aramızda güven sorunu yok" demiştir. Yine Başbakan 5 Ağustos 2012 ve 1 Şubat 2013 tarihlerinde televizyon programlarında bu suçlamalarla ilgili açık ve net beyanlarda bulunmuştur. Bu beyanlar Başbakan’ın, İlker Başbuğ ile ilgili suçlamaları reddettiği anlamına gelmektedir. Mahkeme bu beyanları görmezden gelemez. Tanık dinleme taleplerimiz kabul edilseydi, atılı olan suçlamaların asılsızlığı görülecekti" ifadelerini kullandı.
"6 TANIK DİNLENSİN"
Avukat İlkay Sezer diğer müvekilli emekli Orgeneral Hurşt Tolon ile ilgili iddilarla ilgili şu tanıkların dinlenmesini istedi:
"Avukat Sema Kendirci, Selda Talay Tosun, Ahmet Büyükburç, Arif Cengiz, Sadık Uçar ve Mehmet Hatipoğlu."
"HİÇ TANIĞIMIZ DİNLENMEDİ"
Tutuklu sanık Veli Küçük’ün avukatı Zeynep Küçük, bu zamana kadar dinlenilmesi istenen tanıklarının dinlenmediğini ifade ederek, mahkemenin müvekkili hakkında hiç tanık dinlenmeden nasıl hüküm kuracağını merak ettiğini belirtti.
SAVCI : TANIK DİNLEME TALEPLERİ REDDEDİLSİN
Dönemin kuvvet komutanlarının tanık olarak dinlenmesi konusunda görüşü sorulan savcı söz konusu talebin reddi yönünde karar verilmesini istedi. Mahkeme duruşmaya ara verdi.
CHP'Lİ İLHAN CİHANER'DEN SAĞDUYU ÇAĞRISI
Ergenekon davasının 276’inci duruşması öncesinde yaşanan olaylarla ilgili açıklama yapan CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, "Bizi askerle karşı karşıya getirmek istiyorlar. Bizi şiddet yanlısı göstermek istiyorlar. Burada gerçekleşebilecek bir can kaybının hesabını bizim sırtımıza yıkmak istiyorlar. Bu tuzağa düşmeyelim" dedi.
İlhan Cihaner, İstanbul milletvekili Ali Özgündüz, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum ile birlikte barikatının önünde bekleyen aralarında CHP’lilerin de bulunduğu çeşitli sivil parti ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanına geldi.
BİZİ ASKERLE KARŞI KARŞIYA GETİRMEK İSTİYORLAR
Burada açıklama yapan CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner şunları söyledi:
"Mahkeme başkanı, mahkemedeki hukuksuz hakimiyetini adeta Türkiye’nin her tarafına yaymaya çalışıyor. Çünkü biz buradaki hukuksuzluğu, açık yargılama ilkesini ihlal eden bu uygulamayı ortadan kaldırmaya çalıştık. Ancak İçişleri Bakanı bile ‘Mahkeme başkanının emridir’ diyerek buradaki barikatı kaldırmadı. Bu bir tuzak, biz istersek buraya yüklenerek burayı aşabiliriz. Ancak bu bir tuzak. Aramızda yaşlılar var, aramızda gerçekten ayakta zor duran insanlarımız var. Her tarafı tomalarla, biber gazlarıyla neredeyse burada bulunan kitlenin dört katı askerle sarmış durumdalar. Bizi askerle karşı karşıya getirmek istiyorlar. Bizi şiddet yanlısı göstermek istiyorlar. Burada gerçekleşebilecek bir can kaybının hesabını bizim sırtımıza yıkmak istiyorlar. Bu tuzağa düşmeyelim. Lütfen sessizce desteğimizi burada yapalım. Bizler duruşma salonuna gireceğiz. Zaten duruşma salonu hınca hınç dolu. Avukatlarla, izleyicilerle içeri girme imkanımız da yok. Lütfen bu tuzağa düşmeyelim ve sessizce herhangi bir şiddete başvurmadan tepkimizi gösterelim, içerdekilere desteğimizi böyle gösterelim"
