Gazete Vatan Logo

Hani Yalman önlemişti!

Yalman'ın talebi kabul edilmemişti

Hani Yalman önlemişti!

Eylül’de karara bağlanan ve emekli Orgeneral Çetin Doğan ile emekli kuvvet komutanları Özden Örnek ve İbrahim Fırtına’nın 20’şer yıl hapis cezasına çarptırıldığı Balyoz davasının gerekçeli kararı dün açıklandı.

‘Sahte belge ve delil üretildi’ iddialarının da yanıtlandığı 1435 sayfalık gerekçeli kararda, 2003’te yapılması planlanan darbenin emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın kalp ameliyatı olması nedeniyle gerçekleşemedi öne sürüldü.

Oysa davanın iddianamesinde darbeyi dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın engellediği öne sürülmüştü. Bu nedenle de sanıkların Yalman’ın davada tanık olarak dinlenme talebi kabul edilmemişti...

21 Eylül’de karara bağlanmasına rağmen, gerekçeli kararının uzun süre açıklanmaması tepki toplayan Balyoz davasının gerekçeleri dün açıklandı. Emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, Oramiral Özden Örnek ve emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın 20’şer yıl hapis cezalarına çarptırıldığı 362 sanıklı davanın İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından hazırlanan gerekçeli kararın, dijital olarak dağıtılmayacağı, bir matbaada kitap olarak bastırıldıktan ve sayfaları heyet tarafından imzalandıktan sonra sanık avukatlarına dağıtılacağı bildirildi.
Hani Yalman önlemişti
‘Emekli olunca yapamadı’

Darbe girişiminin bir numaralı sanık emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın geçirdiği kalp ameliyatı nedeniyle başarılı olamadığı tespiti, gerekçeli kararın en dikkat çekici noktalarından biri oldu. Doğan’a ayrı bir bölümün ayrıldığı kararda bu tespit şu cümlelerle yer aldı: “Milli Mutabakat Hükümeti ismiyle harekat sonrasında iş başına getirilmesi planlanan hükümetin dizayn edilmesi gibi icra aşamasına geçildiği, ancak icra hareketlerinin tamamlanamadığı, harekat planının Genelkurmay Başkanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nca (KKK) öğrenildiği, bu hususun Yaşar Büyükanıt’ın seminer sonuç raporunu hukukçulara inceletmesi, KKK’nın OEYTS’nin oynanmaması talimatları, Genelkurmay Başkanı’nın sanık Çetin Doğan’ı bu konuda uyarması ile belli olduğu, 2003 yılı mayıs ayında sanık Çetin Doğan’ın kalp ameliyatı olması ve Ağustos 2003’te emekli edilmesi gibi nedenlerle sanık Çetin Doğan liderliğindeki cunta yapılanmasının darbe harekatını ellerinde olmayan nedenlerle tamamlayamadığı anlaşılmıştır.”
Hani Yalman önlemişti
‘Büyükanıt uyarmıştı’

Harekat planından Genelkurmay Başkanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın haberi olduğunun belirtildiği gerekçeli kararda, “Bu husus (plandan haberdar olunması), Yaşar Büyükanıt’ın seminer sonuç raporunu hukukçulara inceletmesi, KKK’nın Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo’nun oynanmasını talimatları, Genelkurmay Başkanı’nın, sanık Çetin Doğan’ı bu konuda uyarması ile belli oldu” denildi.
Hani Yalman önlemişti
‘Tüm sanıkların haberi var’

Delilerin değerlendirilmesi başlığı altında ise çarpıcı ifadeler aldı. Sanıkların her birinin Balyoz Darbe planından haberinin olduğuna dikkat çeken mahkeme, “Sanıkların sübuta erdiği kabul edilen sanıkların her birinin darbe harekatı ile ilgili çeşitli görev aldıkları, harekattan ve boyutundan haberdar oldukları, her bir mahkum sanıkların eyleminde nedensel bağının bulunduğu, bu şekilde haklarında mahkumiyet kararı verilmiştir” dedi


‘Darbe çalışmaları devam etti’

Bu tarihten sonra da Balyoz Darbe Planı çerçevesinde uygun ortam bulunduğunda darbenin gerçekleştirilebilmesi, hukuki alanda haklarında takibata başlanma ihtimaline karşı gerekli hukuksal alt yapının hazırlanması gibi amaçlara yönelik olarak bir kısım sanıkların ve dava dışı kişilerin çalışmaları devam etmiştir. Devam eden bu çalışmalar kapsamında listeler güncellenmiş ve yeni çalışmalar yapılmıştır. Ancak cunta yapılanması haklarında soruşturmaya başlanılmasına kadar, bir daha Ağustos 2003 ve öncesi konumuna yani darbe suçunu gerçekleştirebilme yeterliliğine ve ortamına ulaşamamıştır. Bu tarihten sonraki belgeler faaliyetin gizlenmesine veya yeniden toparlanma amacına yönelik çalışmalar olarak kabul edilmiştir.

Gerekçeli kararda sanık avukatlarının sık sık dile getirdiği “seminere katılanların hepsi neden burada yok” tepkisine de cevap verildi. Kararda, seminere katılan kişilerin Balyoz Harekat Planı’ndan haberdar oldukları belirtilerek, seminere plandan habersiz olan kişilerin de katıldığına vurgu yapılarak, “bu nedenle bizzat seminere katılmanın ve seminer içerisinde konuşulanların tamamının gerçek anlamının seminerdeki tüm katılımcılar tarafından bilinmediği, bilmesi gereken kişilerin bildiği” şeklinde ifadeler yer aldı.

Doğan darbeyi ağzından kaçırdı

Gerekçeli kararda Çetin Doğan’ın bir celsede darbe planının görüşüldüğünü ağzından kaçırdığına vurgu yapıldı. Gerekçeli kararda Doğan’ın savunması sırasında “darbe görüşüldü” diye ifade kullandığı daha sonra bunun bir dil sürçmesi olarak belirtmesine rağmen, “Sanığın bu sözlerinin gerçek amaç ve kastını gösterdiği, sanığın ve seminere katılan ve mahkum olan diğer sanıkların yargılama boyunca seminerde darbe planının görüşüldüğünün saklamaya çalıştıkları bu yönde yoğun gayret gösterdikleri ancak sanık Çetin Doğan’ın savunma sırasındaki bir anlık dalgınlıkla seminerde asıl görüştükleri konun darbe planı olduğunu ağzından kaçırdığı, diğer deliller de gözetildiğinde bunun bir dil sürçmesi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı” denildi.

‘Genelkurmay’da asılları var’

Mahkeme, Balyoz davasındaki belgelerin asıllarının Genelkurmay Başkanlığı’nda olduğunu da söyledi: “Davadaki belgelerin Genelkurmay Başkanlığı tarafından askeri birimlerde asıllarının bulunduğunun belirtilmesiyle, sanıkların aksi yöndeki savunmalarını bertaraf ederek, mahkemede tam bir kanaat oluşmuştur.”

Özkök ve Yalman niye dinlenmedi?

Gerekçeli kararda ‘Hilmi Özkök ile Aytaç Yalman’ın neden tanık olarak dinlenmediği” tartışmalarına da değinildi: “Özkök ile Yalman’ın, sanıklara atılı suçun niteliği göz önüne alındığında, toplanan kanıtları göre beyanlarının alınmasının karara etkisi bulunmadığı, kanıtın amaca uygun olmadığı değerlendirildiğinde; tanık gösterilmesi isteğinin mahkeme üzerinde kamuoyu nezdinde baskı oluşturmak amacıyla yapılması, seminer ve diğer belgelerin gerçek olması nedeniyle de tanıkların dinlenilmesinin sonuca etkili olmadığı kanaatine varılarak talep reddedilmiştir.”

‘Özel’in isminde (-) işareti vardı’

Sanıklardan Korgeneral Doğan Temel ili ilgili anlatılan bölümde şimdiki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in de ismi geçti. “GEN ETÜD” isimli belgede Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde çalışan 212 General rütbesinde personelin isminin olduğu ve bu isimlerin karşısında değerlendirmeler yapıldığı belirtildi. Bu isimlerin arasında Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in de isminin olduğunun belirtildiği kararda, “Özel ile ilgili değerlendirme kısmında ‘İkna edilmeli, Doğan Paşa yakın takip’ yazılı olduğu vurgulandı ve “Söz konusu belgede Özel’in isminin karşısında darbe harekatına destek vermeyecek anlamına gelen (-) işaretin bulunduğu, sanık Doğan Temel’in Özel’i ikna için görevlendirildiği tespit edildi” denildi.

‘Seminere katılmak suç değil’

Kararın, “Sanıkların suç vasfının ve suça iştirak derecelerinin belirlenmesi” başlıklı bölümünde seminere katılanların hepsinin neden tutuklanmadığı ise şöyle açıklandı: “Plan seminerlerine katılanlarının tümünün Balyoz Harekat Planından haberdar olduğu yönünde delil mevcut olmamakla birlikte listedekiler ile bir kısım diğer personelin plandan haberdar oldukları, Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo (OEYTS) başlığı altında gizli olarak Balyoz Güvenlik Harekat Planını müzakere ettikleri, bu nedenle seminere katılmanın müstakilen suç olarak kabul edilemeyeceği hususunun altı mahkememizce özenle çizilmiştir.”

‘AKP’yi ideolojik olarak yadsıdılar’

Kararın, “Sonuç Değerlendirme” başlıklı bölümünde sanıklarla ilgili şu ifadeler de dikkat çekti: “2002 yılında Türkiye’de oluşan politik yapı, 3 Kasım 2002 tarihinde yapılan seçimlerde iktidarın yeni kurulan ve sanıkların ideolojik olarak yadsıdıkları AKP’ye geçeceğinin açıkça belli oluşu nedenleriyle, seçimler öncesinden başlanarak, demokratik yollarla işbaşına gelen yürütme organını antidemokratik yollarla idareden uzaklaştırma amacıyla sanık Çetin Doğan liderliğinde 1. Ordu merkezli bir cunta yapılanmasının oluştuğu anlaşılmıştır.”

Haberin Devamı