Cumhuriyet'e 9 tutuklama

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında, “PKK/KCK ve FETÖ/PDY terör örgütlerine müzahir oldukları” iddiasına ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Yazar-Yayın Danışmanı Kadri Gürsel, Karikatürist- Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Musa Kart, Cumhuriyet Kitap Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay, Yazar ve Yönetim Kurulu Üyeleri Hakan Kara, Güraz Tekin Öz, Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Kemal Güngör, Önder Çelik, Bülent Utku tutuklanarak Silivri Cezaevine gönderildi. Yazarlar Aydın Engin ile Hikmet Çetinkaya ise haklarında yurt dışına çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı. İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararında Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan birçok haber, manşet ve haber detaylarında FETÖ silahlı terör örgütü ile PKK silahlı terör örgütünün propagandası sayılabilecek ve bu örgütler lehine algı oluşturabilecek haberler gerekçe gösterildi.

‘Ortak manşet attılar’

Kararda Cumhuriyet Gazetesi’nin manipülasyon ile gerçeği perdeleyip terör örgütlerinin amacına uygun hareket edip iç kargaşa çıkartmaya ve ülkeyi yönetilemez hale getirmeye yönelik haberlere imza attığı gerekçesi yer alırken, şüphelilere ilişkin, 17-25 Aralık sürecinde gazetenin devletçi, geleneksel, laik, ve ulusalcı çizgisini ansızın değiştirip devleti hedef alması, devleti hedef alan FETÖ kaynaklı haberleri manşete taşıdığı ve yazarlarının FETÖ’nün organize ettiği Abant toplantılarına katıldıkları öne sürüldü. Cumhuriyet Gazetesi’nin bir dönem Zaman Gazetesi ile ortak manşetler attıkları söylenen kararda, Cumhuriyet Vakfı’nın seçimlerinde yasalara aykırı hareket ederek FETÖ ile işbirliği içerisine girmek isteyen kişilerin yönetimde yer almaları için yasalara aykırı hareket ettikleri ifade edildi.

‘Subliminal mesaj’ iddiası

Kararda, Kadri Gürsel’in 12 Temmuz 2016 tarihli “Erdoğan babamız olmak istiyor” başlıklı yazısına da değinilerek Gürsel’in yazısında sübliminal mesaj verdiği belirtilerek, “Seçimle gelen Cumhurbaşkanı’na karşı ayaklanma ve buna benzer gayri meşru bir yöntem önerildiği” denildi. Kararda, Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan FETÖ ile ilgili yazılarda, ‘terör örgütü’ denilmediğine dikkat çekilerek, “Bu şekilde tüm şüphelilerin Cumhuriyet Gazetesi’nin süreklilik arz eden bu terör örgütlerinin reklam ve propagandasını yapma faaliyetlerinden sorumlu oldukları” anlatıldı.

Balbay’ın tweet’i delil

Kararda, Cumhuriyet Gazetesi eski yazarı CHP Milletvekili Mustafa Balbay’ın attığı, “Cumhuriyet’te FETÖ’cülükten Kürtçülüğe kadar her şey serbest, CHP Milletvekili olarak yazı yazmak yasak” tweet’ine de değinilerek, “Söz konusu gazetenin terör örgütleri tarafından kullanıldıklarının bir delili olduğu” yorumu yapıldı

‘O yazı siyasi mizah’

Cumhuriyet Gazetesi Yazarı ve Yayın Danışmanı Kadri Gürsel hakimlik sorgusunda “Benim adım sadece bir yerde geçmektedir. Bir köşe yazım alıntılanmaktadır. ‘Erdoğan babamız olmak istiyor’ şeklindeki yazılarım siyasi mizah yazısıdır. Ve sayın Cumhurbaşkanını sigara konusundaki yaklaşımını siyasi bir yolla eleştirilmesi gerekmektedir. Ben sübliminal mesaj vermedim. Bu bir mizah yazısıdır. Buradan darbeyi meşrulaştıran nasıl bir mantık üretildiğini hayretler içerisinde görüyorum. Kendimi kabuslar içerisinde görüyorum” dedi.

‘Bu savcı FETÖ şüphelisi’

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ise gazetenin her alanında saygın ve hukuka uygun hareket eden kişilerin çalıştığını söyledi. 4-5 manşeti baz alarak savcının kendilerini nasıl suçlayabildiğini söyleyen Sabuncu, “Bu savcı FETÖ/PDY’den yargılanmaktadır. Böyle bir kişinin etrafında bulunduğu 10 kişi ile koskoca Cumhuriyet gazetesinin hepsine dahil olması beni kahretmektedir. Suçlamaları reddediyorum” dedi.

‘Yeni yönetim usulsüz olarak geldi’ iddiası

Cumhuriyet Gazetesi Okurları Platformu (CUMOK)’un 2004 yılından beri koordinatörlüğünü yürüten Mustafa Namık Kemal Boya’nın Cumhuriyet Gazetesi Vakfı’na yönelik yürütülen soruşturma kapsamında bilgisine başvuruldu. Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulunda bulunan Aydın Aybay’ın ölümü ile boşalan yerden dolayı 2 Nisan 2014’te yönetim kurulunda usulsüzlükler yapılarak yeni yönetimin belirlendiğini öne süren Boya ifadesine şu şekilde devam etti: Yeni gelen yönetimin Cumhuriyet Gazetesi çalışanlarını işten atıp yerine yeni personel aldı. Gazeteye alınan bu şahısları protesto için 14 Eylül 2014’te CUMOK olarak büyük bir okur toplantısı yaptık. Sadece Cuma günleri Gazete alma kararı alarak boykot yaptık. Gazetenin tirajı önemli bir şekilde düştü. O tarihten sonra gazete yönetimi ile okur topluluğunun ilişkileri kopmuştur. Birgün, Taraf ve Zaman gibi gazeteler ile birebir başlıkta haberler yapılması, aynı tarzda yazıların yayınlanması bizim için kabul edilemezdir.

‘Karikatürün içindeyim’

Karikatürist Musa Kart savunmasında, şunları söyledi: Şu anda kendimi bir karikatürün içinde hissediyorum. Yaptığım karikatürler PKK ve FETÖ’ye çok ağır eleştiriler içeriyorsa bu gazetenin örgütle bağlantısı olamaz.