Albaya ağır ceza yolu!

Yargıtay Başsavcılığı, Dink cinayeti davasında, dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz’ün ağır ceza mahkemesinde yargılanması gerektiği yönünde tebliğname hazırladı.

Hrant Dink cinayeti ile ilgili dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Ali Öz ve İstihbarat Şube’de görevli 7 personel hakkında, Trabzon 2.Sulh Ceza Mahkemesi’nde Hrant Dink cinayetini önlemedikleri için ‘görevi ihmal’ suçlaması ile dava açılmıştı. Bu dava sürerken kolluk amiri olduğu için hakim ve savcıların yargılanma prosedürüne tabi olan Öz hakkında, Adalet Bakanlığı’nın kararıyla Dink cinayetiyle ilgili olarak, Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ikinci bir dava açılmıştı. Bu davada da Öz’ün “Suikast hazırlığından 2006 yılı temmuz ayında haberdar olmasına rağmen gerekli yasa işlemleri başlatmaması ve bu bilgiyi Başsavcılığa bildirmemesi ve Dink’in öldürülmesinin ardından 20 Ocak 2007 tarihinde iki ayrı belgeyi, belgeler içeriğinde yer alan faaliyetleri icra etmeden gerçeğe aykırı olarak düzenletmesi ve imzalatması” suçlarından yargılanıyordu. Dink ailesinin avukatları her iki davanın birleştirilmesini talep etmelerine rağmen Ağır Ceza Mahkemesi bu talebi reddetmişti. Mahkeme daha sonra da açılan davayı “Aynı fiil nedeni ile bir kişinin iki kez mahkeme önüne çıkması mümkün olmadığı” gerekçesiyle reddetti. Trabzon 2.Sulh Ceza Mahkemesi ise Ali Öz ve Metin Yıldız’ın 6 ay, diğer sanıklar Hüseyin Yılmaz, Ömer Ünalır, Okan Şimşek ile Veysel Şahin’in 4 ay hapsine karar verip cezaları ertelemişti.

VAHİM SUÇLAMALAR

Ağır Ceza Mahkemesinin kararının temyiz incelemesini yapan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 19 Haziran 2012 tarihli tebliğnamesinde, Dink ailesinin talepleriyle paralel bir şekilde, Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki dava ile 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davaların birleştirilmesi gerektiği görüşüyle 1. Ağır Ceza Mahkemesi kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. Yargıtay 5. Ceza Dairesi Başkanlığı’nın konuyla ilgili vereceği karar, Hrant Dink cinayeti davasının geleceği açısından büyük önem taşıyor. 5. Ceza Dairesi’ne bir dilekçe veren Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu, Öz’le ilgili şu iddiaları sıraladı:

- 2006 yılında Dink cinayetine dair istihbaratın konuşulduğu toplantıda konunun konuşulmasını engelledi ve herhangi bir görevlendirme yapmadı.

- Cinayete dair istihbaratı Trabzon Başsavcılığına, Valisine, İl Emniyet Müdürlüğüne ve devletin diğer ilgili birimlerine iletmedi.

- Cinayet silahı ele geçmeden cinayetin ‘Ardeşen el yapımı silahla’ işlendiği bilgisi haber kayıt ve bildirim formunda yer almıştır.

- Sahte resmi evraklar düzenledi. İl Jandarma Komutanlığına ait arşivleri cinayetteki sorumluluğunu bertaraf edecek şekilde yeniden düzenlettirdi.

- Cinayet istihbaratını getiren jandarma astsubayları Okan Şimşek ile Veysel Şahin’i denetim altına tuttu ve yönlendirmeye çalıştı. Bunun için onlara bir avukat tuttu.

‘Zirve’ hazırlığı Albay Ülger’e anlatılmış

MALATYA - Zirve Yayınevi’nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesi olayına ilişkin dava kapsamında, sanık koruma programından yararlanan sanık İlker Çınar için taraf avukatlarıyla müştekilerin çağrılmadığı ara celse yapıldığı öğrenildi. Emekli Orgeneral Hurşit Tolon tarafından kurulan TUSHAD adına çalıştığını ileri süren Çınar, eski Malatya Jandarma Alay Komutanı Albay Mehmet Ülger ile ilgili iddialarda bulundu Çınar, cinayetler öncesi,“17 Mart 2007’de Malatya’da yapılan bir toplantıyı anlatırken, şöyle dedi: “Ülger, ’Yukarıdan gelen bir talimat olduğunu, sansasyonel bir eylem için alt yapı çalışmalarının devam ettiğini’ söyledi. Ruhi Abat, Ülger’in yüzüne bakarak, ’Emre Günaydın eylem için hazır. Gerekli talimatlar verildi’ dedi.”