Gazete Vatan Logo

Artık milli içkimiz ayran!

İçki şişesine de uyarı etiketi geliyor

Başbakan Erdoğan, Yeşilay’ın sempozyumunda Türkler’in milli içkisinin bira değil ayran olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan, tek parti döneminde alkollü içki tüketiminin teşvik edildiğini söyleyip, “Tek parti iktidarı döneminde alkol teşviki o kadar abartılı bir propagandaya dönüştürülmüştür ki, lokantalara afişler asılmış, alkolün ne kadar faydalı olduğu anlatılmıştır. O dönemde alkollü içkilere adeta halis gıda süsü verilmek istenmiştir. Alkollü bir içki olan bira cumhuriyetin ilk yıllarında yayınlanan ilk kitaplarda milli bir halk içkisi olarak takdim edilmiştir. Halbuki bizim milli içkimiz ayrandır” diye konuştu.

Ellerinde, 1940’ların Türkiye’sinde Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği’nde çocuklara alkollü içkiler içirildiğini gösteren fotoğraflar bulunduğunu söyleyen Erdoğan sözlerini, “Neyse ki toplumsal yapı, devlet eliyle teşvik edilen alkol tüketimine karşı direnç göstermiş, alkolün yaygın kullanımının önüne bu sayede geçilebilmiştir” diye sürdürdü.

Yaptığı değerlendirmenin bazı medya organları tarafından kendisine yönelik eleştirilere sebep olacağını söyleyen Erdoğan “Milletimin sağlığı için varsın bana saldırsınlar” dedi. Bazı eğitim kampüslerinde alkol satışı olduğunu ve bunu durdurduklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, “Öğrenciye alkol verilir mi?Tabi alkolü alan, kafayı bulan ondan sonra döner bıçağını alır arkadaşlarının üzerine gider. Bilgisayarı unutur” diye konuştu.

Reklamı yasaklayacağız

Alkollü içkilerin reklamları için düzenlemeler yaptıklarını hatırlatan Başbakan Erdoğan şöyle devam etti, “Şimdi de gazeteler üzerinde reklamların yasaklama çalışması üzerinde arkadaşlarım çalışıyor. Şu anda sigara paketlerinin ambalajları üzerinde uyarılar yer alıyorsa; alkollü içki ambalajları üzerinde de üzerinde sağlık uyarılarının uygulanabilirliğine yönelik çalışmaları başlattık.”



Dünyada başka örneği yok

Dünyada alkollü içeceklerin şişeleri üzerine sigaradakilere benzer bir fotoğraflı sağlık uyarıları yerleştirilmesi en çok İngiltere ve Tayland’da gündeme getirilen bir öneri. İngiltere’de sağlık sektöründe çalışan 3300 doktoru temsil eden Halk Sağlığı Fakültesi (FPH) geçtiğimiz yıl yayınladığı bildiride hükümete bu konuda çağrıda bulunmuş ve alkolün 60 önemli hastalığa yol açtığına dair tıbbi kanıtların tartışılmaz olduğunu belirtmişti. Bu kurum şişe üzerine uyarı mesajları için önerilerini içeren fotoğrafları da kamuoyuyla paylaşmıştı.

Tayland denedi ancak olmadı

Şişelere fotoğraflı uyarı konusunu en ciddi şekilde ele alan ülke ise Tayland. Tayland hükümeti ülkede düzenli alkol tüketenlerin oranının yüzde 41’e çıkmasının ardından şişelere dünyada uyarı fotoğrafları ve mesajları koyacağını duyuran ilk ülke oldu. Hükümet tarafından hazırlanan 6 ayrı fotoğraf ve mesaj yasa tasarısı olarak halka duyuruldu. Ardından alkollü içecekler ihracat ve ithalat ürünü olduğu için Dünya Ticaret Örgütü (WTO) üyesi olan Tayland bunu zorunluluk olarak WTO’ya bildirdi. Büyük alkol üreticileri, hem WTO nezdinde hem AB ve ABD nezdinde lobi faaliyetlerinde bulunarak Tayland’a baskı yapılmasını ve bu ülkenin dünyada bir ilke imza atmasını engelledi.

İçki yasağı oylaması 71’e 71 bitti, başkanın oyu 2 sayıldı

Başbakan Erdoğan konuşması sırasında, alkol yasağının TBMM’nin çıkardığı ilk 5 kanundan biri olduğunu ve Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey’in teklifinin alkışlar ve bravo nidaları eşliğinde kanunlaştığını söyledi. Bu konu hakkında ise daha önce tarihçi Ayşe Hür bir yazı yazmış ve konunun detaylarını kamu oyuna aktarmıştı. İşte o yazı:

“1923 yılında Mustafa Kemal Paşa ’nın Muhafız Alayı Kumandanı Topal Osman tarafından öldürülecek olan Ali Şükrü Bey, kanunu gerekçelendirirken içkinin dinimizce haram olmasıyla başlamış, içkinin yarattığı belaları saymış, ABD ’deki içki yasağını överek bitirmişti. Altı gün, yedi celse süren ateşli tartışmalardan sonra 14 Eylül 1920 ’de yapılan oylamada 71 oy lehte, 71 oy aleyhte çıkınca, celseyi yöneten Vehbi Bey ’in oyu iki oy sayılarak sorun çözülmüştü. Mustafa Kemal, oylama sırasında Meclis’te hazır bulunmamıştı.”

İşte cezası: 80 değnek ve 50 lira

TBMM’de kabul edilen kanunun cezası şöyle: “Sekiz maddelik kanunla her türlü içkinin üretimi, satışı ve kullanılması yasaklanıyor, kanuna aykırı hareket edenlerden ‘müskiratın beher okkası için ’ 50 lira para cezası alınması öngörülüyordu. Açıkça içki içenler veya gizlice içki içip sarhoşluğu görülenlere de şeriatın öngördüğü ‘had ceza’ olan 80 değnek veya 50 liradan 250 liraya kadar para cezası veya üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilecekti.”

Edirne ve Antalya bakanın hedefinde

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da aynı toplantıda yaptığı konuşmada, “Dünya, alkol kullanımını kısıtlamaya çalışılırken ülkemizde bazı yerel yöneticiler, Edirne’de ’Bu Sokakta Hayat Var’, Antalya’da ’Oktoberfest Bira Festivali’ gibi sosyal faaliyetler adı altında gençlere alkolün cazibesini sunmaktadırlar. Bu kaygı verici programların yerini daha sağlıklı çalışmaların almasını gerektiği kanaatindeyiz” dedi. Müezzinoğlu, Avrupa’da 16 yaşın altındaki çocukların yüzde 90’ının alkolle tanıştığını belirterek, “ABD’de 13 yaşın altındaki çocukların yüzde 30’u belirli aralıklarla alkol kullanmaktadır. Ne yazık ki ülkemizde de başlama yaşı 13’lere kadar inmiştir” dedi.

2011’de 459 bin ton ayran üretildi

Yıllık ortalama ayran üretim miktarı 2007, 2008 ve 2009 yıllarında fazla artış göstermezken 2010 yılında bir önceki yıla göre artarak 397.935 bin tona ulaşmıştır. 2011 yılı için ise ayran üretim miktarı %15,3 oranında artarak 459.075 ton oldu.

Haberin Devamı