Gazete Vatan Logo

Göbek ve kalçadaki titremeler orgazm taklididir!

Türk lokumu Prenses Banu...

Ünlü bilim organizasyonu National Geographic Society, dünyadaki en önemli 10 dansöz arasında gösterdiği Prenses Banu’nun hayat hikâyesini belgesel yapmak için İstanbul’a geldi. Arap ülkelerinde birçok kişinin adını ezbere bildiği, Türkiye’de ise Nesrin Topkapı ve Aysel Tanju’yla birlikte en tanınmış üç dansözden biri olan Prenses Banu, ilerleyen yaşına rağmen hâlâ özel davetlerde göbek dansı icra ediyor. Adı 1970’li yılların seks sembolleri arasında gösterilen “Diplomatik Dansöz”ün en büyük hedefi ise Türkiye’de bir “göbek dansı okulu” açmak...


ASENA DANS ETMESİN, SPOR YAPSIN
Asena palavra... Asena dansöz mü? Ben anlamadım onu boksör mü, sporcu mu, şarkıcı mı? Onda sporcu bedeni var, spora devam etsin o... Nuran Çalışkan’ın dansı çok seksi ve egzotik. Şahane bir vücudu var. Ama o kadar rahatsız ve yüksek topuklu ayakkabı giyiyor ki... Daha rahat bir ayakkabı giyse daha güzel dans eder.



Amerikan National Geographic Society’nin TV kanalı niçin sizinle röportaj yaptı?
“Osmanlı Mutfağı ve Göbek Dansı” adlı bir belgesel hazırlıyorlardı. Türkiye’nin de dünyaca tanınan en önemli dansözü ben olduğum için, benimle röportaj yaptılar. İki sene önce Japon TV’si de belgeselimi yapmıştı. Demek ki, şöhretim bütün dünyaya yayılmış. Benimle Al Jamal’de çekim yaptılar. Bu ay ABD’de yayınlanacak.


Nesrin Topkapı ve Aysel Tanju ile birlikte tanınmış üç dansözden biri olmak nasıl bir duygu?
Ben genellikle yurt dışında çalıştım ve şöhretimi Türkiye’de değil, yurt dışında kazandım. Yurt dışında Türkiye’den en çok tanınan dansöz benim... Burada herkes şartlanmış “Nesrin Topkapı, Nesrin Topkapı” diye... Hâlbuki yurt dışında adı geçmez. Ben Türkiye’den resmi olarak Dışişleri Bakanlığı ile Kültür Bakanlığı’nın gönderdiği ve Türkiye’yi temsil eden tek dansözüm. 80’lerin ortasında, 1985-90 arasında Türkiye’yi yurt dışında tanıtmak amacıyla çok fazla Türk festivalleri, Türk haftaları düzenleniyordu. Ülkemi temsil etmeye hep ben gittim.


Mısırlı ustaları izleyerek dansı öğrendim

Göbek dansına nasıl başladınız?
30 yıl kadar önce... İzmir Karşıyaka’da doğdum. Babam ölünce, 13 yaşında İstanbul’a kaçmaya karar verdim. Çocukluğumdan beri dansa ve sinemaya karşı büyük bir merakım vardı. Bir film şirketinde, meşhur dans hocası Kudret Şandra’ya rastladım. Bana “Boşver artist olmayı, ben sana ders vereyim, dansöz ol” dedi. 10 gün ondan ders aldım ve sonra kendimi sahneye attım. Bir süre sonra bir İtalyan menajer beni keşfetti, İtalya’ya gelmem için kontrat yolladı. Gittiğimde yaşım 18 bile değildi. Usta dansözleri seyrederek ve hatalarımı görerek bu işi öğrenmeye çalıştım. Sonra da, Kahire’ye giderek en büyük dans hocası İbrahim Akif’ten ders aldım.


Orada göbek dansına nasıl bakılıyor?
Kahire’de göbek dansına çok önem veriliyor. Her göbek dansçısının kalabalık bir saz grubu var. Dansözün arkasında bir korosu ve şarkıcısı var. Bir göbek dansı gösterisi 2 saat sürer. Müzikler 5-10 dakikada bir değişir. Birinci bölüm 15 dakika sürer. Sonra kıyafet değiştirilir ve dramatik oryantal yapılır. Saidi, Baladi, Halici, Asa dansı ve darbuka solo yapılır. Kahire seyircisi, çok bilinçlidir. Her hareketinizi bir eleştirmen gibi inceler. Ya coşkuyla alkışlar, ya da hiç alkışlamaz. Kahire’de sahneye çıktığımda çok korkmuştum...


Kahire’de dans etmek Hollywood’da film çekmek gibidir

Kahire’de ilk ne zaman sahne aldınız?
25 sene önce... Kahire’de sahneye çıkmak bence bir dansözün mezuniyeti gibidir. Bir artist için Hollywood’da film çekmek gibi... Kahire’de sahneye çıkmayan ve kendisini Kahire seyircisine kabul ettirmeyen bir dansöz, “dansöz” olmuş sayılmaz. Bundan 10 sene önce, 5 yıldızlı otellerin gece kulüplerinde bir “star rakkase” dans ederdi. Fakat son yıllarda Radikal İslamcıların tehditleri yüzünden Mısır’da dansözlük eski önemini kaybetti.


Başka hangi ülkelerde dans ettiniz?
Mısır hariç, 40’a yakın ülkede çalıştım. İngiltere, Fransa ve Almanya gibi bütün ülkeleri dolaştım ve tüm Avrupa’da meşhur oldum. Tüm Arap ülkelerinde sahne aldım. Bir gezgin gibi, ABD’ye, Çin’e, Malezya’ya gittim. Türkiye’deki gazetelerde “Avrupa’da taht kuran Türk lokumu” diye haberler çıkmaya başladı. Erol Simavi, İsviçre’de çalışırken beni seyretmeye gelirdi. Çok beğenirdi. 1976 yılında Türkiye’ye döndüm. Zamanın meşhur gazinosu “Lunapark”ta sahneye çıktım. Kadroda Ajda Pekkan dahi vardı. Sonra Fahrettin Aslan beni çağırınca, Maksim’in yolunu tuttum. Yaklaşık 10 sene Maksim’de dans ettim.


Suudi prense dans ettim sonra evlendik


Nasıl prenses oldunuz?
Cenevre’de dans ederken Suudi ailesinden bir prensle tanıştım. 18 yaşlarındaydım. Çalıştığım gece kulübünün sahibi “Ya Mustafa” şarkısını söyleyen ünlü Mısır asıllı Fransız müzisyen Bob Azzam’dı. Azzam, Cenevre’de “Maksim” adında bir gece kulübü açmıştı. Arap sosyetesinin, prenslerin, film artistlerinin uğrak yeriydi. Alain Delon bile oraya gelirdi. Azzam bir gece yanıma gelip “Prens senin programını görmek istiyor” dedi. Prens’e özel göbek dansı yaptım. Ertesi gün kapım çalındı. Prens’in iki adamı bana altın işlemeli ve pırlantalı bir mücevher kutusu uzattı. “Prens Hazretleri sizi akşam yemeğine davet ediyor” dediler. Akşam Rolls Royce’la aldılar. Prens’le Leman Gölü kıyısındaki malikanesinde yemek yedik. Bana evlenme teklif etti, ben de kabul ettim. 43 yaşındaydı. Gömlek düğmeleri bile pırlantadandı. Avrupa’da her yeri gezdik. Bir gün yine özel uçağa bindik, kendimi Riyad’da buldum. Bir de baktım ki, 3 karısı, 9 çocuğu bana bakıyor. Arapların şaşaası benim için bitmişti. Malikaneye kapatıldım. Bir süre sonra, oradaki hayata dayanamayıp ağlama krizlerine girdim. Ölmek istedim. Prens beni bıraktı... 3 ay sürdü evliliğim ama “prenses” oldum.


Sonra bir daha evlendiniz mi?
Hayır. İnsan bir seçim yapmak zorunda. “Ya sahne, ya evlilik...” Bizim mesleğimizdeki kadınların evlenmek, mutlu bir yuva kurmak ve çoluk çocuğa karışmak gibi bir hakları yok.


Türkiye’de “hakiki göbek dansı” seyredilecek bir yer yok!

Türkiye’deki göbek dansının yapıldığı mekanları nasıl buluyorsunuz?
Turistler ülkemize en çok göbek dansı izlemeye geliyorlar. Ama “hakiki göbek dansı” seyredilebilecek hiçbir mekan yok. Türkiye’de dejenere olmuş ve basit bir eğlence tarzına dönüşmüş. Türk dansözleri daha hızlı. Kalça ve göbek hareketlerini daha hızlı yapıyorlar. Mısır dansı daha ağır, kareografik, estetik ve büyüleyici...


Türkiye’de, Mısır’a göre kalçalar daha fazla mı hareket ettiriliyor?
Türkiye’de daha hızlı, Arap dansı daha ağır. Mısır’da sadece dansözün çalgıcı grubunda çalışan şarkıcılar var. Gösteri 1.5 saat sürüyor. Dans, giriş müziğiyle başlıyor. Star dansözler, gösterilerine kendilerine özel bestelenmiş 15 dakikalık bir giriş bölümüyle çıkıyorlar. Dansöz, klasik olarak Ümmü Gülsüm, Abdülvahip gibi meşhur şarkıcıların şarkılarını yorumluyor, dans eşliğinde. Sonra hareketli bölüme geçiliyor. Sonra da asa dansı ve dramatiko göbek dansı var. Dramatiko göbek dansı iyice ağır. Duygular hiç vücut hareket ettirilmeden gösteriliyor. Dansöz her türlü duyguyu yüz ifadeleriyle veriyor. Türkiye’de ise dans en fazla on dakika sürüyor.


Bedenim dur deyinceye kadar dans edeceğim


Asa-baston dansı nasıl?
Geçenlerde Dansöz Didem’i baston dansı yapmaya çalışırken gördüm. Çok kıvrak bir vücudu var, iyi dans ediyor. Ancak baston dansı yapmaya kalktı. 5-6 kez bastonu elinden düşürdü. Baston dansı bir folklordür. Bizimkiler hangi müzikle hangi dansın yapılacağını bilmiyor. Ben de bütün bunları görerek kendi adıma bir okul açmak istiyorum.


Peki vücut nasıl olmalı?
Göbek dansı için yetenek kadar fiziksel özellikler lazım. Karın, göğüs, kalça hareketleri yapması için hafif dolgun bir vücut lazım. Dans esnasında saçlar savrulduğu için uzun saç lazım. Bir de dansçının ayakları çıplak olmalı, dengenin sağlanması için şart bu...


Sizce göbek dansı seksi anımsatıyor mu?
Bir felsefedir göbek dansı. Göbek, göğüs ve kalça titretmeler vardır. Bunlar orgazm taklitleri. Mesela, yerdeki hareketler dansözün erkekle sevişmesini sembolize eder. Göbek atma hareketleri bir çocuğun tekme atma hareketlerini sembolize eder. Bilim adamlarının araştırmalarına göre bunu sembolize ediyor.


Türkiye’de 30-35 yaşın üstünde dansöz pek yok...
Büyük dansçılarda yaş sorun olmaz. O yaşta 20’lik kadar kıvrak olmayabilir ama bu sefer de teknik konuşur. Daha çok gencim ben... Bedenim dur deyinceye kadar dans etmek istiyorum. Bazen özel davetlerde hâlâ dans ediyorum.

Haberin Devamı