Gazete Vatan Logo

Almanya'da ırkçı saldırı! Türkiye'den çok sert tepki

Almanya'nın Hanau kentinde iki kafeye düzenlenen silahlı saldırıda aralarında Türklerin de bulunduğu çok sayıda kişinin öldüğü kanlı olaya ilişkin Türkiye'den peş peşe sert tepkiler geldi.

Almanya'da ırkçı saldırı! Türkiye'den çok sert tepki

TBMM BAŞKANI ŞENTOP'TAN ALMANYA'DAKİ SALDIRIYA SERT TEPKİ

TBMM Başkanı Mustafa Şentop da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;

Umut ediyoruz ki Almanya, bu sefer sorumluluğunun tam anlamıyla farkında olur ve soruşturmayı titizlikle sürdürür; gerçekten bunun bir ırkçı saldırı olduğunu ortaya koyacak tavrı gösterir. Aksi takdirde ırkçıların, başına daha büyük dert açacağını görmelidir.

Avrupa, yükselen ırkçı saldırılara “dur” diyecek tedbirleri almadığı sürece bu saldırganlar, daha fazla katliam yapma cesaretini kendilerinde bulmaktadırlar. Bu katliamlar, suçlulara hak ettiği cezayı vermeyerek örtülü destek gösteren devlet yönetimlerini de sorumlu kılmaktadır.

Almanya’da ırkçı terörün vardığı son nokta, Türklerin de hedef alındığı Hanau saldırısıdır. Özelde Alman, genel olarak Batılı yöneticiler, terörle uzaklarda değil, kendi ülkelerinde mücadele etmeliler. Saldırıyı lanetliyor, hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: BU SALDIRILARA 'DUR' DEME ZAMANI GELMİŞTİR

Haberin Devamı

Dışişleri Bakanlığı'ndan Almanya'daki saldırıyla ilgili yapılan açıklamada, "Bu saldırılara dur deme zamanı gelmiştir. Aksi takdirde ırkçılık çok daha vahim boyutlara ulaşacaktır" denildi.

ÇAVUŞOĞLU: BU ÇATIŞMA AVRUPA'YI ÇOK BÜYÜK KAOSA GÖTÜREBİLİR

Bakan Çavuşoğlu, son dönemde Almanya'da camilere yapılan bomba ihbarlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, Avrupa'da ırkçılığın çok tehlikeli boyuta ulaştığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bugün Müslümanlar hedefte de yarın bunun modası değişir ki değişmeye başladı. Yavaş yavaş etnik milliyetçilik ön plana çıkmaya başladı. Yarın Avrupa ülkeleri kendi içinde de bunu durduramazlarsa çatışma başlar. Bu çatışma Avrupa'yı çok büyük kaosa götürebilir."

Bakan Çavuşoğlu, Almanya'nın Hanau kentinde iki iş yerine düzenlenen silahlı saldırıya ilişkin de resmi açıklamaları beklemek gerektiğine işaret ederek, "İlk gelen bilgilere göre, tam nihai bir şekilde kesin söylemek doğru değil ama ırkçı motifli bir saldırı olduğu söyleniyor. Nihai açıklamayı bekleyeceğiz." diye konuştu.

Haberin Devamı

KALIN: IRKÇILIK KOLLEKTİF BİR KANSERDİR

Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın da Almanya'daki ırkçı saldırıyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Dün gece Almanya’da gerçekleşen ve yabancı düşmanı olduğu anlaşılan ırkçı saldırıda vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Olayı aydınlatmak için Alman makamlarının azami çaba göstermesini bekliyoruz. Irkçılık kollektif bir kanserdir" dedi.

OKTAY: İNSANLIĞIN ORTAK PROBLEMİ

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Olayın aydınlatılması için Alman muhataplarımızın gerekli hassasiyeti göstermelerini bekliyor, gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Almanya’da gerçekleşen saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Irkçılık ve terör tüm insanlığın ortak problemidir" dedi.

İLETİŞİM BAŞKANI ALTUN'DAN SALDIRIYA TEPKİ

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Almanya'nın Hanau kentinde aralarında Türklerin de hayatını kaybettiği silahlı saldırıya ilişkin, "Hanau'da gerçekleştirilen saldırılar, Avrupa’da yükselen ırkçılığın, İslam karşıtlığının ve aşırı sağ eğilimlerinin hangi boyutlara geldiğini tekrar gözler önüne sermiştir. " ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Altun, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:

"Avrupa’da maalesef sıklıkla karşılaştığımız ırkçılık temelli bu şiddet sarmalının son bulmasını temenni ediyor, Hanau saldırısına dair soruşturmanın titizlikle gerçekleştirilmesini ve saldırının tüm faillerinin yakalanarak en sert şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz. Hanau'da gerçekleştirilen saldırılar, Avrupa’da yükselen ırkçılığın, İslam karşıtlığının ve aşırı sağ eğilimlerin hangi boyutlara geldiğini tekrar gözler önüne sermiştir. Saldırıyı lanetliyor, hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum."

AK PARTİ SÖZCÜSÜ ÇELİK: BUNLAR AVRUPA'NIN DAEŞ'İDİR

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Almanya'daki saldırıyle ilgili, "İslam düşmanlığı, Türk düşmanlığı ve göçmen düşmanlığı ile siyasal alanda görünen faşizm, Avrupa’nın tüm siyasi değerlerini yok etmek isteyen bir siyasal ajandaya sahiptir. Bunlar “AVRUPA’nın DAEŞ’i”dir" dedi.

Haberin Devamı

Sözcü Çelik açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

Geçmişte anti-semitizm ile Avrupa’ya yaşattıkları korkunç acıları şimdi İslam düşmanlığı ile yeniden hedefliyorlar.

İnsanlık düşmanı bu şebekeler, politik söylemler ve medya dili ile cesaretlendiriliyor. Aşırı sağcı, ırkçı, faşist bu şebekelerin DAEŞ’ten farkı yoktur.

Başta Almanya ve tüm Avrupa bu tehdidi ciddiye almalıdır. Görünmez Berlin Duvarları hergün Avrupa’nın her yerinde yükseliyor. Demokrasiler tehdit altındadır. Hak ve hürriyetler tehdit altındadır.

İslam düşmanlığı, Türk düşmanlığı ve göçmen düşmanlığı ile siyasal alanda görünen faşizm, Avrupa’nın tüm siyasi değerlerini yok etmek isteyen bir siyasal ajandaya sahiptir.

Bunlar “AVRUPA’nın DAEŞ’i”dir.

Almanya’nın Hanau kentinde gerçekleştirilen ırkçı saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyoruz. Bu korkunç saldırı, Avrupa’yı adım adım ele geçiren ırkçılığın ve faşizmin yeni bir vahşetidir.

BAKAN ÇAVUŞOĞLU'DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

Bakan Çavuşoğlu, TRT Haber canlı yayınında dış politika gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, uluslararası sistemin Libya'da çatışmaların durdurulması için birlikte hareket etmediğini belirterek, bu konuda bir kararlılığın da bulunmadığı eleştirisini yaptı.

Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in Moskova ve Berlin'de ateşkese yanaşmadığını hatırlatan Çavuşoğlu, "Bizim pozisyonumuz net. Özellikle tezkereyi meclise gönderirken de söylemiştik. Biz attığımız adımlarla burada dengeyi sağlayacağız. Bu dengeyle de Libya'da ateşkesi tesis edeceğiz." şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in attıkları adımlarla 8 Ocak'ta ateşkes çağrısı yapıldığını anımsattı.

HAFTER'İN İHLALLERİ

Bu çağrının ardından Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başbakanı Fayiz es-Serrac'ın bu çağrıyı desteklediğini ifade ettiğini aktaran Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Hafter'den de böyle bir çağrı bekledik, gelmedi. Ruslar, Hafter'i ikna edecekti. Biz ise Serrac'ı ikna edecektik. Moskova'da Serrac belgeyi imzaladı. Hafter imzalamadan oradan adeta kaçtı. Berlin'e gittik. Hafter, Rusya'nın bastırmasıyla 'ben de bu açıklamayı destekliyorum' dedi ancak sahada hiçbir zaman uygulamadı. İhlallere devam etti. Berlin Konferansı bizim çabalarımız sayesinde başarılı oldu."

Çavuşoğlu, Berlin Konferansı neticesinde çıkan ortak deklarasyona da Hafter'in destek vermediğini anımsatarak, şunları kaydetti:

"Tüm ülkeler çaba sarf etmesine rağmen Hafter, toplantı mekanına bile gelmedi. Biz tüm gelişmelerden sonra Hafter'in ihlallere devam edeceğini bekliyorduk. Nitekim ihlaller devam etti, en son Trablus limanına saldırınca da Serrac da görüşmelerden çekildiğini söyledi. Dolayısıyla herkesin ve bizim taahhütlerimiz ateşkese bağlı. Ateşkes devam etmezse siyasi sürece geçilmesi de çok zor."

Çatışmalar olurken siyasi sürece geçilmesinin beklenemeyeceğini dile getiren Çavuşoğlu, "Dünya kınıyor ama Hafter'i durdurmak için ne yapılıyor. Şu anda maalesef uluslararası sistem Libya’da çatışmaların durdurulması için birlikte hareket edemiyor, bir kararlılık da yok. Önümüzdeki süreçte tam ve bağlayıcı olarak tesis edilmesi gerektiğini Berlin'de vurguladık." dedi.

İDLİB'DE REJİMİN SALDIRILARI

Esed rejiminin İdlib'e hunharca saldırdığını ve çok sayıda kişiyi yerlerinden ettiğini belirten Çavuşoğlu, rejimin saldırganlığını durdurması için adım attıklarının altını çizdi.

Çavuşoğlu, tüm Suriye'de ateşkesin tesis edilmesi amacıyla başlatılan Soçi ve Astana süreçlerinden daha önce olumlu adımlar elde ettiklerini anımsatarak sahada saldırganlık devam ederken bu sürecin işlemesinin zor olduğunu vurguladı.

"Soçi ve Astana'nın ortadan kalktığını söyleyemeyiz ama yara aldığını söyleyebiliriz." diyen Çavuşoğlu, gerek Cenevre'de gerek Soçi ve Astana formatında toplantıların yapılabilmesi için sahada sükunetin sağlanması gerektiğini kaydetti.

Bakan Çavuşoğlu, Rusya ile sahada sükunetin sağlanması ve rejimin saldırılarının durdurulması için çeşitli adımlar attıklarını belirterek "Henüz tam istediğimiz noktada değiliz. Tekrar görüşmeye devam edip, ihtiyaç olursa belki liderler düzeyinde de bir toplantı olur. Ama şu anda bu konuda kesin bir şey yok." diye konuştu.

Rejimin saldırganlığının durması için masada ve sahada ne gerekiyorsa yapacaklarını söyleyen Çavuşoğlu, Rusya ile yapılan görüşmelerde karşılıklı pozisyonların belirtildiği belgelerin verildiğini kaydetti.

"'BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ' İFADESİ, TÜRKİYE'NİN KARARLILIĞINI GÖSTERİYOR"

Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İdlib'e yönelik muhtemel harekata ilişkin kullandığı "Bir gece ansızın gelebiliriz." ifadesinin Türkiye'nin kararlılığını gösterdiğine işaret etti.

Öte yandan, İdlib'de terör örgütü PKK mevcudiyetinin pek fazla olmadığını, buna karşılık burada bazı radikal grupların bulunduğunu söyleyen Çavuşoğlu, bu radikal grupların, rejim ve rejim destekçileri tarafından Suriye'nin farklı bölgelerinden İdlib'e getirildiğini belirtti.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin Suriye meselesine ilişkin yaklaşımında, ABD'nin tutumunun sorulması üzerine şunları kaydetti:

"Amerika veya herhangi bir ülke şimdi bizim (İdlib'de) Rusya ile yaşadığımız sorundan dolayı bu yaklaşımı gösteriyorsa, bu samimiyet sorgulanır ama gerçek anlamda bir müttefik gibi bize yaklaştıklarında biz bunların ne kadar samimi olduğunu ancak söyleyebiliriz. Burada kimse fırsatçılık yapmadan, kısa vadeli politikalara odaklanmadan, Türkiye'nin önemini bilerek, Türkiye'ye yönelik uzun vadeli yaklaşım içinde olmaları gerekiyor."

"İHTİYAÇ OLDUĞUNDA İLAVE BİR GEMİNİN GÖNDERİLMESİNDE HİÇBİR ZAMAN TEREDDÜT ETMEYİZ"

Çavuşoğlu, Türkiye'nin Fatih ve Yavuz'un ardından Doğu Akdeniz'e üçüncü sondaj gemisinin gönderilmesi çalışmalarına ilişkin, sismik araştırmaların ardından bu geminin nereye gönderileceğine Enerji Bakanlığının karar vereceğini söyledi.

Bakan Çavuşoğlu, "Üçüncü gemimiz geliyor. Doğu Akdeniz ve Kıbrıs için söylüyorum, ihtiyaç olduğu zaman ilave bir geminin gönderilmesi konusunda hiçbir zaman Türkiye olarak tereddüt etmeyiz." diye konuştu.