Gazete Vatan Logo

'Ladin'in yerini bilmiyorduk'

Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari, Washington Post gazetesinde yayımlanan makalesinde, terörle mücadelede kendilerinden beklenen çabanın gerisinde kaldıkları suçlamalarını reddetti. Zerdari, bin Ladin’in öldürüldüğü operasyonu ABD'yle ortak olarak yürütmeseler de, operasyonun başarısında terörle mücadeleye verdikleri desteğin önemli rolü olduğunu belirtti.

Muhtemelen dünyanın terörizme verdiği en büyük kurban olan Pakistan, yeni milenyumun en büyük kötülüklerinin kaynağının susturulmuş olmasından ve kurbanlarına adalet getirilmesinden dolayı, El Kaide’nin diğer hedefleri olan ABD, İngiltere, İspanya, Endonezya, Afganistan, Türkiye, Yemen, Kenya, Tanzanya, Mısır, Suudi Arabistan ve Cezayir halklarının duyduğu mutluluğa katılıyor. Bin Ladin olduğunu düşündüğümüz bir yerde ortaya çıkmadı, ama artık öldü.

Pazar günü yaşanan olaylar, ortak gerçekleştirilmiş bir operasyon olmasa da, ABD ile Pakistan arasında 10 yıldan beri süren ortaklık, medeni dünya için tehdit oluşturmaya devam eden Usame bin Ladin’in ortadan kaldırılmasını sağladı. Bizler, El Kaide kuryesinin kimliğinin belirlenmesinde gösterdiğimiz yardımların bugüne ulaşılmasından mutluluk duyuyoruz.

Samimi olalım. Pakistan, terörizme karşı sergilediği duruş nedeniyle çok büyük bir bedel ödedi. Pakistan, NATO’nun tüm askeri kayıplarının toplamından daha fazla asker kaybetti. İki bin polis, yaklaşık 30 bin masum sivil ve toplumsal ilerlemenin önünü açacak bir kuşağı kaybettik.

Benim açımdan, en büyük liderimizi, çocuklarımızın annesini (Benazir Butto) öldüren Bin Ladin’e karşı adaletin yerine getirilmesi sadece politik değil, aynı zamanda şahsi bir şeydi.

Karıma iki defa suikast düzenlemeye çalıştı. 1989 yılında, eşimin hükümetinin güvenoyu alamaması için 50 milyon dolar harcadı. Demokratik yollarla seçilen, atılımcı, ılımlı, çoğulcu bir kadın lider olan eşim, bana bin Ladin’in en büyük kabusu olduğunu söylemişti. Haklıydı ve bu kabusu hayatına mal oldu.

'TALİBAN BİZİ TEHDİT ETTİ'

ABD basınındaki bazı sesler, Pakistan’ın terörizmi takip etmekte yetersiz kaldığını veya ikiyüzlü olduğumuzu ve aslında takip ettiğimiz teröristleri koruduğunuzu öne sürdü. Bu tür asılsız spekülasyonlar heyecan verici haberler olabilir, ancak gerçekleri göstermez. Pakistan’ın, El Kaide’den nefret etmek konusunda en az diğer ülkeler kadar sebebi var. Terörle mücadele ABD’nin savaşı olduğu kadar Pakistan’ın da savaşı. Bu savaş bin Ladin’le başlamış olmasına rağmen çağdaşlık ve ılımlılık güçleri hala tehdit altında.

Hükümetim ABD Başkanı Barack Obama’nın sözlerini onaylıyor ve Pazar gecesi düzenlenen başarılı operasyonda bize gösterdiği inancı takdir ediyor. Aynı zamanda ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın, “ortaklığımızı büyüterek, ağlarımızı güçlendirerek, olumlu bir barış ve ilerleme vizyonu oluşturarak masun insanları hedef alan katilleri durmaksızın takip etmek” konusundaki sözlerini de alkışlıyor ve onaylıyoruz. Henüz bu savaşı kazanmadık, ancak sonun başlangıcını ve Güney ile Orta Asya’nın geleceğini açıkça görebiliyoruz.

Bin Ladin’in ölümünden sadece saatler sonra, Taliban Pakistan hükümetini suçladı ve başta ben olmak üzere Pakistan’ın liderlerinden intikam alma çağrısı yaptı. Hiçbir şey gözümüzü korkutamayacak. Pakistan, basında sıkça bahsedildiği gibi fanatikliğin yuvası olmadı ve olmayacak.

‘RADİKALLERİN YUVASI DEĞİLİZ’

Radikal dinci partiler Pakistan’da hiçbir zaman yüzde 11’in üzerinde oy almadı. En son anketler, halkımızın yüzde 85’inin El Kaide’ye karşı çıktığını gösterdi. 2009’da, Taliban Svat Vadisi’ni ele geçirdiğinde, halkımıza kendi yönetiminde geleceğin nasıl olacağını gösterdi: Baskıcı politikalar, dini fanatizm, yobazlık, kadın ve erkek arasında ayrım, okulların kapatılması ve kitapların yakılması. O birkaç ay, Pakistan halkıyla ılımlılık ve geleceğe ait vizyonumuz etrafında güçlü bir şekilde bütünleşmemizi sağladı.

Halkın desteği ve yönlendirmesiyle, özgürce seçilen demokratik hükümet, dünyanın dört bir yanındaki demokrasilerle çalışarak, tüm İslam dünyasına model olacak geçerli, ekonomik olarak güçlü bir Pakistan inşa etmek konusunda kararlı. El Kaide ve Taliban’ın en çok korktuğu şeyi yaratabiliriz: Modern İslamın geleceği vizyonu. Halkımız, devletimiz, ordumuz ve istihbarat kurumlarımız beraberlik içinde. Deniz aşırı ülkelerdeki bazı kişiler bunun doğru olmadığında ısrar edebilir, ama yanılıyorlar. Pakistanlılar bütünlük içindedir.

Beraber, ülkelerimiz acı çekti ve kurbanlar verdi. Cesurca, arzu ve inançla savaştık. Nihayetinde zafer kazanacağız. Şehit olan eşim Benazir Butto için su sözleri sarf ediyorum: “Gerçek, adalet ve tarihin güçleri bizim yanımızda.”

Haberin Devamı