‘Ehliyetim yoktu korkup gaza bastım’

Olay önceki gece Gazi Mahallesi Baraj Yolu’nda saat 22.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre bir grup genç doğum günü kutlamasından geliyordu. Polis kontrol noktasında, özel harekat timleri gençlerin bulunduğu aracı şüpheli bularak durdurmak istedi. Ancak Demirhan Erkul’un kullandığı içinde 5 kişinin bulunduğu otomobil ‘dur’ ikazına uymadı.

‘Araçtan ateş açıldı’

Yaşanan kovalamaca sırasında, gençlerin bulunduğu araçtan havaya bir el ateş açıldı. Özel harekat ekipleri, Mimar Sinan Kent Ormanı önünde aracı ateş ederek durdurdu. Açılan ateş sonucu otomobildeki Oğuzhan Erkul ve Barış Kerem hayatını kaybederken, Ramazan Altürk ve aracın sürücüsü Demirhan Erkul da yaralandı. Ön koltukta oturan Birkan Yüksel yara almazken polis tarafından gözaltına alındı.

‘Niye durmuyorsun’

Yaşanan olayın ardından savcılık tarafından alınan ifadesinde Demirhan Erkul, yaşananlarını şöyle anlattı: “Ablam Dilek Erkul’un çalıştığı şirkete ait aracı alıp baraja arkadaşlarımın yanına gittim. Saat 21.30 sıralarıydı. Onlar alkol alıyordu ancak ben almadım. Oğuzhan ile Birkan da almadı. Biraz oturduktan sonra ayrılmaya karar verdik. Park girişindeki alanda 20’ye yakın polis memuru ve 4-5 zırhlı araç vardı. Ben araçla bunların yanına doğru gelince bana işaret yaptılar. Ben 10 saniye kadar aracı durdurdum. Aracın camlarını indirdik ve ışığını açtık. Ancak polis memuru bana “Dur diyoruz niye durmuyorsun lan” diye bağırınca bir anda panikledim. Ehliyetim olmadığı ve kaçırdığım aracın da ablamın şirketine ait olması sebebiyle korktum ve panikledim. Kaçtım, o panikle kaldırıma çıkıp sonra tekrar yere indim.”

‘Başları yana düşmüştü’

Polisle arasındaki mesafenin kısa olduğunu anlatan Erkul, şunları söyledi: “Polislerden sadece 4-5 metre kadar uzaklaşmıştık. O sırada bir çok sayıda silah sesi duymaya başladım. Bunun üzerine korkuyla kafamı öne eğdim. Birkan’ın kafasını da öne eğdirdim. Ancak arka tarafta oturan Oğuzhan ile Barış’tan ses alamıyordum kafaları yana doğru düşmüştü. Önce Toplum sağlığı merkezine gittim. Orada Ramazan ile Oğuzhan’ı bıraktım. Barış’ı ise Gazi Hastanesi’ne götürdüm. Tekrar geriye döndüm aracın anahtarını ablama verdim. Polislere direnmedim bu suçlamaları kabul etmiyorum. Yaralanmama sebebiyet veren polis memurlarından şikayetçiyim.”

‘Vuruldular çabuk hastaneye sür...’

Olay sırasında önde oturan Birkan Yüksel de ifadesinde şunları anlattı: “Demirhan’ın yanında ön koltukta ben, Oğuzhan arka sağ tarafta, Ramazan ortada, Barış ise solda oturuyordu. Demirhan orman çıkışında polislerin olduğunu görünce birden yavaşladı. Biz kendisine, polislerin trafik polisi olmadığını, durmasını söyledik. Demirhan da ‘tamam, duracağım’ dedi.” Dokuz on polis vardı. Yanlarına yaklaştığımızda polisler bize işaret yaptı. Polislerin aracın içerisini daha iyi görebilmesi için camı açtım. Demirhan bir anda gaza yüklenip manevra yapıp kaçmaya çalıştı. Yirmi beş otuz el silah sesi duydum başımı eğdim. Arka taraftan Ramazan, ‘Vuruldular, hastaneye sür’ dedi.”