‘Beni tanıyınca öldürdüm katlayıp bavula koydum!’

Türkiye’yi ayağa kaldıran seri katil Atalay Filiz, önceki gün İzmir’de kıskıvrak yakalandı. Poliste 5 saat ifade veren Filiz, cinayetleri detaylarıyla anlattı. İşte seri katilin tüyler ürperten ifadeleri:

Okulu bitiremedim

Türkiye’de liseyi bitirdikten sonra eğitimin için Fransa’ya gittim. Biyoloji dalında okudum fakat üniversiteyi bitiremedim. İstanbul’a dönüp aileme mezun olduğumu söyledim. Babam ‘İş bul’ diye baskı yapınca Ankara’ya gittim. Eryaman’da ev tuttum. 43 plakası olan tüplü bir araba satın aldım.

Üzerime çok geldiler

“Fransa’daki son senemde aynı evi paylaştığım kız arkadaşım Olga Seregina’nın yakın arkadaşı Elena’yı çocukluk arkadaşım olan Göktuğ Demirarslan ile tanıştırmıştım. Göktuğ ile Elena’yla Ankara’da görüşmeye başladık. Olga ise Fransa’da kaybolmuştu. Sürekli olarak ‘Olga’ya ne yaptın? Öldürün mü bu kızı?’ gibi sorularla beni daralttılar. Üzerime çok geldiler. İki akıllı cep telefonu aldım. Birini takip için Göktuğ’un aracına koydum. Amacım onlara karşı kullanmak için açıklarını yakalamaktı. Antalya’ya tatile gideceklerdi. Otelde yan odalarını tutup onları yatakta görüntülemek istedim. Meğer otele minibüsle gitmişler. Planım tutmadı.”

Tüfek satın aldım

“Sonra av tezkeresi ve tüfek satın aldım. Bir gün buluştuk. Yine çok fazla üzerime geldiler. Bagajdan silahı aldım ve ateş ettim. ‘Fark edilmem’ diye düşünerek 43 plaka aracımda Kütahya’ya gittim. İki gün ormanlık alanda kaldım. Otobüsle İstanbul’a döndüm. İş ilanlarına bakarken Tuzla’daki çay bahçesini gördüm. Oraya gittim. Fatma Kayıkçı’nın kardeşi Bekir Kayıkçı ve eşi Gani ağabey (Kayıkçı) ile görüştüm. Çay bahçelerinde işe başladım.

Tuzla’da mutluydum

İlk başlarda her şey çok güzeldi. Çalışıyordum. Ayda 1250 lira para alıyordum. Neredeyse hiçbir şeye para harcamıyordum. Kaldığım evden yediğimiz yemeğe kadar her şeyimizi karşılıyorlardı. Orada mutluydum, kendimi sevdirdim.”

Eve tuzaklama yaptım

“Çay bahçesi kapanınca boşta kaldık. Kayıkçı çiftinin oturduğu apartmanın girişindeki eve yerleştim. Bir odayı depo olarak kullandıkları için Fatma Kayıkçı’da evin yedek anahtarı vardı. Son zamanlarda sık sık eve girip çıkmasından huylandım. Evde bazı tuzaklamalar yaptım. Masaya dosyalar, kağıtlar ve bazı özel eşyalarımı koyuyordum. Santimetre ile eşyaları koyduğum yerleri ölçüyordum. Eve geldiğimde yerleştirdiğim eşyaların yerleri değişiyordu.”

‘Atalay nasılsın’ deyince...

“Olay günü evden çıkarken Fatma Kayıkçı bana ‘Günaydın Atalay, nasılsın?’ dedi. Beni polise ihbar edeceğini düşünüp saldırdım ve darp ettim. Hemen daireme soktum. Bıçakladım. Yere yığıldı. Cesedini içeriye koydum. Evi ve kan lekelerini sildim. Sonra katlayıp bavula koydum Fatma ablayı. Bir süre bekledim ve evin arka kapısından çıktım. Ormanlık alana doğru giderken alkol alan kişiler vardı. Yanlarından geçtim ve cesedi bulunduğu yere attım.”

‘Ormanlık alanda kaldım her yerimi sinekler yedi’

Atalay Filiz, 15 günlük firarı ise şu sözlerle anlattı: Önce Gebze’ye, ardından Adapazarına gittim. Sahte kimlikle bir gece otelde kaldım. Ertesi gün İzmir’e gittim. Salı gecesi; yani cinayetten sonra dördüncü gün televizyonda kendimi gördüm. Arandığımı öğrendim. Kiraladığım evden çıktım ve Özdere’ye gittim. Gölet ve bir park vardı. Kurbağa ve böcek yedim. 10 gün ormanlık alan ve kumsalda kaldım. Yakalandığımda günlük ev kiralamak için Menderes’e gidiyordum. Her tarafım sinek ve böcek ısırığı ile yara olmuştu. Günü birlik bir evde kalmak ve yıkanmak istedim. Minibüse bindim. Yolcular şüphelenince hemen indim ve başka bir minibüse bindim. Orada beni yakaladılar.

Zırhlıyla getirildi

Emniyetteki ifadesinin ardından zırhlı polis aracıyla İstanbul Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayına getirilen Filiz’in, savcılık sorgusu tamamlandı. Soruşturmayı yürüten savcı Mehmet Sevinç’e yaklaşık 5 saat ifade veren Filiz, “tasarlayarak adam öldürme” suçundan tutuklanarak Silivri Cezaevine gönderildi.

Kızlar sapık sanmış

Atalay Filiz’in Gümüldür merkezde saklandığı mandalina bahçesinde de vatandaşlarca fark edildiği ortaya çıktı. Yakalanmadan bir gün önce bir mandalina bahçesinde giysilerini değiştirdiği, gözaltına alındığında üzerinde bulunan kıyafetleri giydiği, bu sırada bahçe sahibinin kızlarının kendisini görüp, sapık sanarak babalarına haber verdikleri anlaşıldı. Babaları bahçeye gelene kadar, fark edildiğini ve kendisinden şüphelenildiğini anlayan Filiz’in bölgeden hızla uzaklaştığı belirlendi.

Emniyet amiri de selfie çektirmiş

Atalay Filiz’le bir polis memurunun selfie çektirmesinden sonra İzmir Emniyeti Cinayet Büro Amiri Vedat Yaylalı’nın da fotoğrafı ortaya çıktı. Başkomiser Yaylalı hakkında soruşturma başlatıldı.

FATMA ÖĞRETMENİN OĞLU: ‘Yalan söylüyor’

Atalay Filiz’in polise Fatma Kayıkçı’yı, kimliğini deşifre ettiği için öldürdüğünü söylemesine üvey oğlu Cengiz Kayıkçı’dan yanıt geldi: Böyle bir şey imkansız. Bu adamın başkasının kimliğini kullandığını görse sesini çıkarmaz bizi, babamı ya da komşusunu arardı. O ifade yalan. Böyle bir şey olsa ilk bize söylerdi.”

Ödülü onlar alacak!

Emniyet Müdürlüğü’nün, ihbarlarıyla Filiz’in yakalanmasında önemli rol oynayan Taha Gürses ve Mustafa Alsu’ya ödül vereceği öğrenildi. Bir kahvehanede çaycı olarak çalışan Alsu, “Her gün onun haberlerini okuyordum. Bir baktım karşımda duruyor adam. Bitkin görünüyordu. Elinde mont vardı. Bizim buranın insanı olsa niye mont taşısın, belli ki dışarıda yatıyordu” dedi. Karabağlar ilçesinde bir pastanede fırın ustası olan Gürses ise şunları söyledi: Arabaya bindiğinde sakindi. Tanındığını anladıktan sonra tedirgin oldu, hal ve hareketleri değişti. Bakışlarımdan rahatsız olup dolmuştan indi. Biz de polisi aradık.

‘Olga benle alakalı değil’

Kayıp Olga Seregina hakkında da ifade veren Filiz, “Olga benle alakalı değil. En son Türkiye’ye geldi, sonra tatili bitince gitti. Olga’yla en son 2011 Ağustos ayında görüştüm” diye konuştu.

Ailesinin yolladığı avukatı istemedi

Sorgusunda polisin ailesiyle görüşme teklifini reddeden Filiz, onların gönderdiği avukatı da kabul etmedi. Atalay Filiz “Şu anda ailemden kimseyle görüşmek istemiyorum” şeklinde yanıtlandığı öğrenildi. Yetkililer, şüphelinin üzerinden çıkan CD’lerin ve porno yıldızlarının adından oluşan bir listenin incelendiğini belirtti.

Paraları biriktirmiş

Kimliklerin ve kartların tamamını, çalıştığı çay bahçesine gelen müşterilerin dalgınlıklarından faydalanarak elde ettiğini anlatan katil zanlısı üzerinde ele geçen kimlik ve kartların 3’ü İstanbul, 2’si Ankara’da yaşayan 5 kişiye ait olduğunu belirtti. İfadesinde, üzerinde bulunan paraları emeğiyle kazandığını söyleyen Filiz, “Parayı da çalışarak kazandım. Yardım eden yoktu. Olayda kullandığım bıçağı da yanımda götürdüm ama İzmir’de bıraktım. Bıçağın kılıfı hâlâ yanımda” dedi. Filiz yanındaki kredi kartlarını hiç kullanmadığını da ifade etti.