Gazete Vatan Logo

"Asker cenazelerinde de gözlerim dolar"

Yazar Adalet Ağaoğlu İnsan Hakları Derneği kurucu üyesiydi ve geçen hafta dernekten istifa etti. Gerekçe olarak da İHD'nin HADEP Genel Başkan Yardımcısı Hikmet Fidan'ın PKK tarafından öldürülmesi karşısında gerekli tepkiyi göstermemesini ve derneğin Kürt-Türk anneleri arasında ayrım yapmasını gösterdi. İHD İstanbul Şube Başkanı Avukat Eren Keskin'le bu istifayı ve derneğin amacını konuştuk

* Adalet Ağaoğlu İHD'den istifa etmeden önce, sizi arayıp sıkıntılarını dile getirmiş miydi? Kendisinin İHD'nin izlediği politikalardan hoşnut olmadığını biliyor muydunuz?
İstifasından bir hafta önce derneği arayıp üyeliğinin devam edip etmediğini sormuş. 15 yıldır kendisinin varlığını dernekte hissetmedim. 1991'den beri dernekle ilişkisi yoktu.

* Ağaoğlu'nun ayrılışını kayıp olarak görmüyor musunuz?
Türkiye'de birçok kişinin konuşmaktan çekindiği konuları gündeme getirmiş bir derneğiz. Bugüne kadar yöneticilerimizden 14'ü öldürüldü.

* Siz de saldırıya uğradınız...
Evet. 1994'te Diyarbakır'da içinde olduğum araca saldırıldı. Tehditler aldım, alıyorum. Cezaevinde 6 ay yattım.

* Adalet Ağaoğlu'nun istifası demiştim, dernek için kayıp değil mi?
Adalet Ağaoğlu Türkiye demokrasi mücadelesinde yer almış bir insan, onun tarafından böylesine suçlanmak çok üzücü. Anneannem kimya mühendisiydi, döneminin ilk okuyan kadınlarından, Adalet Ağaoğlu'nu çok severdi. Annem onun okuyucusudur, ben okuyucusuyum. "Bir Düğün Gecesi"yle ilgili hangimizin anısı yoktur? Adalet Ağaoğlu tarafından böyle görülüyor olmak şahsen de beni üzdü.

* Adalet Hanım derneğinizi "PKK'cı" olmakla suçladı, yalnızca Kürt annelerinin değil Türk annelerinin de acılı olduğunu söyledi...
Eleştirilerini haksız buluyorum.

* Kürt annelerinin acılarına gösterdiğiniz yakınlık ve ilgi kadar şehit annelerinin acılarına yalardık gösterdiniz mi?
Biz acılar arasında bir ayrım yapmıyoruz. Ancak bir kesime ulaşmamız kolay, bir kesime ulaşmamız zor oluyor.

* Neden?
Engelleniyoruz. Yaşadığım bir olayı anlatayım. İki ay önce askerde ölen bir gencin ailesi bize başvurdu, gencin intihar ettiği söyleniyor, aile şüpheleniyor, aile politik bir aile değil. Biz ailenin avukatlığını aldık, suç duyurularında bulunduk Babası bir gün ağlayarak geldi, evlerine bir komutanın geldiğini anlattı. Aileye siz "bölücü müsünüz" dendiğini söyledi. Adam çok korkmuştu ve özür dileyerek davayı geri çekti. Biz hep bunlarla karşılaştık

* Asker ailelerinin acılarını paylaştığınızı söyler misiniz?
Asker ailelerinin acılarını anlıyoruz. Tv'de bir askerin cenazesini izlerken gözlerim doluyor. Ailelerin mağduriyetine üzülüyorum. Savaş ve çatışma mağduru olan herkesin görmesi gereken şu: Suçlu sistem.

* Sistem derken neyi anlatmak istiyorsunuz? Savaşın devam etmesi mi isteniyor?
Yıllar önce Şırnak'ta bir operasyon olmuştu, biz Türk-Kürt aydınlarla heyet olarak gittik Biz oradayken Şahköy'den haber geldi, oranın muhtarı bize ulaştı ve köylerinin yakıldığını söyledi. Bir yere kadar gittik, yol mayınlanmış olduğu için köye gitmemize izin verilmedi. Bir minibüs dolusu insan geldi, çoğu yanmıştı. Korkunç görüntülerdi. Ben o gün bir anda şöyle bir şey söyledim ve sonra kendimi çok suçladım: "Önüme çıkan ilk Türk'ü öldürmek istiyorum" dedim. Yanımda Türk bir arkadaşım vardı, o da ağlıyordu, bana "O zaman beni öldür" dedi. Gerçekten o gün kendimi çok kötü hissettim. Şunu düşünün, bu benim söylediğim bir anlıktı. Fakat benim bir anda hissettiğim şeyi insanlar yıllarca hissetti. Bu ortam bilinçli yaratıldı. Sistemin gerçek yönetenleri kendilerini çok da rahatsız etmeyecek bir çatışma ortamının varlığının devamını istiyor diye düşünüyorum.

Adalet Ağaoğlu medyadan etkilenmiş
* Hikmet Fidan'ın öldürülmesine İHD yeterli tepki gösterdi mi? Ağaoğlu'nun istifasında Hikmet Fidan'ın öldürülmesinin de etkisi yok mu?
Biz politikada silahın araç olarak kullanılmasına karşıyız. Net biçimde karşıyız. Hikmet Fidan olayında protesto eden açıklamalar yaptık. Diyarbakır şube yöneticilerimiz ailenin yanındaydı. Adalet Ağaoğlu o konuda eksik bilgilendirilmiş.

* Adalet Ağaoğlu'nun istifasından sonra bir açıklama yaptınız. "Düğmeye basıldı" dediniz İHD için. Bu ne anlama geliyor?
Adalet Hanım daha sonra bir röportaj verdi, o röportajında "Düğmeye basıldı" sözümü kendi üzerine alınmış. Ben Genelkurmay'ın yaptığı açıklamalara yönelik o sözü söylemiştim. Kürt Sorunu ve Türkiye'nin kırmızı çizgileri konusunda farklı düşünceleri olanlar hedef gösterildi. Ağaoğlu'nun son zamanlarda medyaya yansıyan haberlerden etkilendiğini düşünüyorum. Buradan yine söylemek isterim; Hikmet Fidan'ı kim öldürdüyse cinayet işlemiştir. Ancak bugüne kadar Kürt aydınlarının ne yapüğıyla ilgilenmeyen medyanın bu olayla ilgilenmesi ve Kürtler arasında ayrımcılık olduğunu yazması da düğmeye basıldığının göstergesidir.

* Adalet Ağaoğlu'nun zamanlaması da bu açıdan sizce çok önemli...
Evet. Adalet Ağaoğlu'na olan duygusal bağım nedeniyle çok kırıldım. Bombalansak Adalet Ağaoğlu'nun istifası kadar üzülmezdim.

* Siz kaç kez gözaltına alındınız?
Sayısını hatırlamıyorum. 6 ay cezaevinde yattım. Bir yıl avukatlıktan yasaklandım. Devleti yönetenler gibi düşünmediğim için cezalandırılıyorum, AB ülkelerine bunu anlatmak mümkün değil.

* Siz terör demiyorsunuz. Neden? Dünyanın tüm ülkelerindeki insan hakları örgütleri şiddet der buna. PKK terörist desek ne çözülecek?

* PKK ne, terör örgütü değilse?
PKK şiddeti araç olarak kullanan silahlı bir örgüttür.

* Artık dünya kabul etti PKK'nın terör örgütü olduğunu...
Devletlerin tanımlamaları farklı, insan hakları örgütlerininki farklı.

* Bir Türk aydınının sizi bölücü olarak görmesi, örgüt yanlısı görmesiyle devletin böyle görmesi arasında nasıl bir fark var?
Bir Türk aydının böyle görmesi bence çok daha acıtıcı, bizim için de tehlikeli. Dediğim gibi, bombalansak Adalet Ağaoğlu'nun istifası kadar üzülmezdim.

* Siz Kürt kökenli misiniz?
Baba tarafım Sivaslı, Kürt. Ancak ben Kürt kimliğiyle büyümedim. 13 yaşındayken halamın oğlu bana bir sır verir gibi söyledi Kürt olduğumuzu. Annem Çerkez'dir.

* Kürtçe biliyor musunuz?
Hayır.

Dernek 1990'da farklılaştı
* İHD'nin kurucularına baktığımızda farklı yelpazeden insanlar var. Fakat bu insanların çoğu şu anda sizinle aynı mücadele içinde değiller. Bu ayrışmanın nedeni de derneğin Kürt Sorunu'na yönelik politikası değil mi?
İHD ilk kurulduğunda cezaevindekilerle ilgileniyordu. Tutuklu yakınları ve bir grup biraraya gelerek kurulmuştu. Türk ve Kürt aydınlar vardı. Daha sonra çatışma süreci başladı. Kürt Sorunu daha sonra gündeme geldi. Evet dernekte 1990'da bir farklılaşma oldu, ayrışma demek istemiyorum ben buna.

Kızları okula gönderelim kampanyaları sömürgeci!
* Ayşe Kulin'in son çıkan "Bir Gün" adlı kitabını okudunuz mu?
Okumadım, okuyan arkadaşlarım var. Dürüstçe söyleyim, tepki duydum kitaba. Kendisinin röportajlarını okudum.

* Ayrımcılık yaptığını mı düşünüyorsunuz Kulin'in?
Evet. Oturdukları yerden yazıyorlar. Bir iki kere bölgeye gitmekle olmuyor. Bence biraz daha farklı yaklaşmak gerekiyor, üstten bakarak değil.

* Kulin Kürt kadınlarının eğitimine odaklanıyor, eğitim Kürt kadınını kurtarır mı?
İlk sorun eğitim değil. İlk sorun kimlik sorunu. Bunu tırnak içinde söylüyorum, kızları okula gönderelim kampanyalarını çok sömürgeci buluyorum. Öncelikle o kızlara Türkçe öğretmek değil, oradaki çocukların Kürt kimliğiyle yaşamalarını sağlamak lazım. Reklamlara çıkarılıyor çocuklar, teşekkür ediyorlar, bu çocukların kendi kimlikleriyle yaşamaları, kendi dillerinde eğitim haklarına kavuşmaları gerekmiyor mu?

* O kızlar aileleri tarafından okula gönderilmiyor. O kampanyalar olmasa 13-14 yaşında evlendirilecekler, anneleri gibi mi olsunlar?
Bu kampanyalar bütünüyle kötü demiyorum ama yanlı olduğunu düşünüyorum. O çocuklara siz istediğiniz kadar Türkçe öğretin, okutun, o kızlar Mardin'de taş evinde annesinin çektiği acıları yine görecek. Bölgedeki kız-erkek herkesi kurtarmak için öncelikle kimliklerini kabul etmek lazım. Onlar özgür bir ortamda yaşamıyorlar. Kürtçe konuştuğu için öldürülen bir insanın avukatlığını yaptım, yakın dostum Vedat Aydın. Öldürülme nedeni kongrede yaptığı Kürtçe konuşma. Bu kampanyalar ödenen bedellerin sonucunda yapılıyor.

Kürtler kopmaz
* Türkiye'deki Kürtler bağımsız Kürt devleti kurmak istiyor mu?
Hayır. Kürt kimliğinin anayasal düzeyde tanınmasını, eşit yaşamayı istiyorlar. Her halkın kendi kaderini tayin hakkından yanayım. Ancak Kürtler'in Türkiye'den kopmak isteyeceklerini düşünmüyorum.

* Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti Türkiye'deki Kürtler için cazip olur mu?
Güneyli Kürtler çok acı çekti, katliam yaşadılar. Onlarla aramda gönül bağı kuruyorum. Kürtler'in orada bir devletleşme durumu var. Türkiye'deki Kürtler haklarını almazlar, ortam gerilirse bu devletten etkilenebilirler. Irak'taki Kürtler'in aldığı haklar bütün Kürtler'i memnun eder. İleride orada yaşamayı düşünebilirim.

Haberin Devamı