Zehir yiyoruz!
Türkiye’de 2016 yılından beri yasak olan ‘klorpirifos’ maddesinin halen sebze ve meyve üretiminde kullanıldığı öne sürüldü. Yrd. Doç. Dr. Bülent Şık, “AB ülkeleri bu yüzden sebze ve meyvelerimizi iade ediyor” dedi
Türkiye’de tarım ilacı olarak kullanılırken, bebek ve çocuklarda kalıcı hasara yol açtığı gerekçesiyle 2016 yılından beri yasak olan ‘klorpirifos’ maddesi, ihraç edilen sebze ve meyvenin iade edilmesindeki en önemli neden olarak ortaya çıktı. Gıda Güvenliği ve Tarımsal Araştırmalar uzmanı Yrd. Doç. Dr. Bülent Şık, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin ithal ettikleri gıda ürünlerini laboratuvarlarında test ettiğini belirterek, testlerde mevzuata aykırı zehirli kimyasal madde kalıntısı bulunan ürünlerin ülkeye sokulmadığını ve ihracatçı ülkeye geri gönderildiğini söyledi. Yrd. Doç. Dr. Şık, “İhraç ettiğimiz ürünler en iyi ürünler ve daha kontrollü üretiliyor. İhraç ürünlerinde durum bu ise yurt içinde tüketilen ürünlerde çok daha büyük sorun var. Ürettiğimiz ürünlerin en fazla yüzde 7-8’ini ihraç ediyoruz. En fazla biber çeşitlerinde, asma yaprağı, domateste bu maddeyi görüyoruz” diye konuştu.
‘Çocuklara çok zararlı’
Yrd. Doç. Dr. Bülent Şık, yasaklanan bu maddenin çocuk ve bebeklere önemli zarar verdiğini vurgulayarak, çocukların beyin sistemini, sinir gelişimini olumsuz etkilediğine dikkati çekti. Yrd. Doç. Dr. Şık, “Çocuklarda dikkat eksikliği ve bilişsel sorunlara yol açan dünya genelinde 12 kimyasal madde var. Bu maddelerden biri de klorpirifos. Saygın bir tıp dergisinde yayımlanan bir makale, yasaklanması gerektiğini belirtti ve ardından AB hemen yasakladı” dedi.
‘Yıkamakla geçmiyor!’
Bu maddeyi vatandaşın görme ya da anlama şansı olmadığını anlatan Yrd. Doç. Dr. Şık, şunları söyledi: “Bu zehirlerin ne tadı ne kokusu var. Yapılması gereken en önemli şey bu kimyasalın toplatılması. Bu maddeyi toplamak 2-3 günü alır. Toplatılma kararı üzerinden 1.5 yıl geçmiş ama kullanılmaya devam ediyor. Meyve sebze ürünleri beslenme açısından çok önemli, bunları tüketmekten vazgeçmemeliyiz. Biz bakanlıktan bu ürünlerin toplatılmasını sağlamalıyız. Yıkayarak temizlemek gibi bir yöntem yok. Yıkamak çok az etkili. Yüzeye püskürtülen ilaçları yüksek akışlı bir çeşmenin altında elle ovuştura ovuştura dakikalarca yıkamakla geçer ama kimse bununla uğraşmaz.”