Gazete Vatan Logo

Yeni yıl eskisini aratmayacak(3)

367’siz seçim iptal edilirse, Bülent Arınç birkaç aylığına cumhurbaşkanı olabilir! Şöyle: AKP’nin 367 oyu bulmadan cumhurbaşkanlığı seçimini yapmakta ısrarcı olması durumunda CHP, Anayasa Mahkemesi’ne “hemen” iptal davası açacak

21 Türkiye hangi önemli davalarla ayağa kalkacak?

Kemal Göktaş
VATAN gazetesinin Anayasa Mahkemesi kararlarını ve Türkiye’nin önemli davalarını takip eden yargı muhabiri

367’siz seçim iptal edilirse, Bülent Arınç birkaç aylığına cumhurbaşkanı olabilir! Şöyle: AKP’nin 367 oyu bulmadan cumhurbaşkanlığı seçimini yapmakta ısrarcı olması durumunda CHP, Anayasa Mahkemesi’ne “hemen” iptal davası açacak. Anayasa Mahkemesi’nin kararının ne olacağı yanında, bu kararını ne zaman vereceği de çok önemli. Mahkeme CHP’yi reddederse seçim sonuçları açısından bir sorun yok; yeni cumhurbaşkanı görevine devam eder, genel seçim de Kasım’da yapılır. Ancak mahkeme iptal kararı verirse ve bunu turlar devam ederken yaparsa Sezer’in görev süresi yeni Meclis’in cumhurbaşkanı seçimine kadar devam edecek. Mahkeme iptal kararını yeni Cumhurbaşkanı göreve başladıktan sonra verirse bu “rejim krizi” ne neden olacaktır ki hem yeni cumhurbaşkanı Köşk’ten inecek hem de erken seçime gidilecek. Yani bir anlamda “hukuksal bir darbe” olacak. Bu durumda Köşk’e TBMM Başkanı vekalet edecek. Dolayısıyla Arınç, (tabii bu arada kendisi aday olmazsa) TBMM seçimleri tamamlanana kadar Cumhurbaşkanlığı’na vekalet edecek.

2007’de yaşanacak önemli ikinci dava Şemdinli davası olacak. Çünkü Şemdinli sanıklarının aldığı cezanın Yargıtay’ca bozulma ihtimali yüksek görünüyor. Şemdinli davasında olası bozma kararı ve 301. madde, AB ile ilişkilerde yeni gerilimlerin kaynakları olacak.

Danıştay’a yönelik saldırının gerekçesi olan türban kararına itiraz da bu yıl sonuçlanacak. Kararın türban tartışmasını alevlendirmesi mümkün.

***

22. Bu yıl Ercan Havaalanı’ndan bir müttefik uçağı havalanacak mı?
Mustafa Karaalioğlu

Yenişafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
2007 hem Türkiye, hem de Avrupa için sarsıcı bir seçim yılı olacağı ve hemen 2008’in başında Rum Kesimi’nde başkanlık seçimine gidileceği için büyük adımlar beklemek kolay olmayacak. Rumlar sahip oldukları imtiyazlı konum nedeniyle de bir iyi niyet gösterisine teşebbüs dahi etmeyeceklerdir. Türkiye ise, Kıbrıs’ın tek başına değil de AB sürecinin bir parçası olarak masaya getirilmesine izin vermeyecek. Dolayısıyla, 2007’de bir limanın açılması için karşıda da bir liman açılması gerekecek, bu kesin. Kıbrıs’ın talihini değiştirecek adımların AB dışında gelişmesi gerekiyor. Açıkçası 2007’de bu ihtimal güçleniyor. Mesela, ABD’nin veya İngiltere’nin doğrudan uçuşlar başlatması gibi... Yeni yılda Kıbrıs adına yaşanabilecek en etkili gelişme, iki ülkeden hiç olmazsa birinin bu adımı atabilmesidir. Şimdiden verilen güçlü sinyaller, Kıbrıslı Türklerin bir sabah Ercan Havaaalanı’nda bir British Airways veya American Airlines uçağını görebilmelerinin hiç de imkansız olmadığını gösteriyor.


***

23. Kürt meselesinde ne değişecek?

Haşim Haşimi
Eski Diyarbakır Milletvekili, Kürt meselesi-PKK-Barzani uzmanı

Pek çok yabancı gazetenin K. Irak’taki Kürt cezaevlerinde nasıl işkence yapıldığını ne olduysa aynı anda ve özellikle şimdi yazmasından da anlıyoruz ki, ABD 2007’de Baker-Hamilton Komisyonu Raporu’nu devreye koymuştur. Rapor, Kuzey Irak’taki Kürtler tarafından, ABD’nin Şii’lerle Kürtler’i bir kenara koyup, 2007’de Sünnileri destekleyeceği şeklinde yorumlanmaktadır. ABD tarafından bir kez daha kandırıldığını düşünen Irak Kürtleri önlerinde dört seçenek görüyor: 1- ABD’ye bağımlı siyaset yapmayı sürdürmek. 2- Sünni ve Şii’lerin bağımsızlıklarını ilan etmeleri an meselesi olduğuna göre kendi bağımsızlıklarını ilan etmek. 3- Türkiye’yle ittifak kurmak. Ki bu çok da mümkün görünmüyor. 4- İran’la ittifak yapmak. ABD’yi en darmadağın edecek seçenek de budur.

İşte PKK genel anlamda sürdürdüğü ateşkesi Mayıs 2007’de bitirip bitirmeyeceğine bu değişkenlere göre karar verecektir. Ben ateşkesin bitirilmesini ağzıma dahi almak istemiyorum. Aksi halde Türkiye seçim dönemini çok zor yaşar. Güneydoğu halkı bu duruma çok sert tepki gösterir, ancak Kürt hareketini tetikleyen insanlar zorunlu göçle birlikte artık sadece bölgede değil, asıl büyük şehirlerdedir. Bu yüzden de ateşkesin bitmesi durumunda büyükşehirlerdeki seçim atmosferinde gerilim ortamı doğabilir. Diğer yandan bölge halkının DTP kadrolarına olan desteği ciddi biçimde azalmıştır. Eğer bağımsız olacaklarsa, ki buna henüz karar vermediler, Meclis’e ancak grup kuracak kadar (20 vekil) girebilirler.

2007’de PKK’nın tabanıyla dini akımların etkisindeki muhafazakar Kürtler arasında da daha ciddi bir netlik yaşanacaktır. Bölgedeki Kürt seçmen, cumhurbaşkanının Diyarbakır çıkışını yapan Erdoğan’ın olmasını, hükümetin de AKP ve DYP işbirliğiyle kurulmasını istiyor.

***

24. Bu yıl ev kredisi alalım mı?

Tebernüş Kireçci
VATAN Gazetesi emlak uzmanı

1- Emlak ve gayrimenkul alıcısı yabancılar, 2007’yi Türkiye yılı olarak görüyorlar. 2008, 2009 ve 2010 onlar için Türkiye’de fırsat yılları. Özellikle İstanbul, İstanbul’un Avrupa yakası, Ege ve Akdeniz’de kıyı şeridi en gözde yerler. Yabancılar buralarda arsa alıp, proje geliştirecekler.

2- Banka kredisiyle emlak sahibi olmak isteyenler için bu yılın ilk yarısı uygun değil. Ancak ikinci yarısında çeşitli fırsatlar doğabilir. Kredi almak isteyenler Haziran sonrasını beklesinler.

3- Kısa vadeli düşünenlerden ziyade orta ve uzun vade planları yapanlar gayrimenkule yönelmeliler. Hele de bir evi olanların, yatırım amacıyla ya da kiraya vermek için ikinci bir ev satın almak yerine arsa almaları daha doğru olur. Özellikle Didim ve Alanya arasındaki kıyı şeridi yatırım için çok uygun.

4- Türkiye’nin kangrenleşen kira sorunu bu yıl kendisini özellikle büyük şehirlerde daha çok hissettirecek. Kira oranları enflasyonun iki katı kadar artacak. O yüzden ev alma imkânı olanların ilk fırsatta kiradan kurtulmaları gerekiyor.

5- TOKİ evleri maliyetine satıldıkları için her zaman en uygun fiyata alınacak evlerdir. Bu yıl da düşük ve orta gelirli grupların gözdesi TOKİ olacak.

***

25. Boru hatları başımıza bela olacak mı?

Necdet Pamir
ASAM Genel Koordinatörü, enerji uzmanı

2007 Türkiye’nin enerji bakımından daha çok sivrileceği, daha çok dikkat çekeceği, bu yüzden de daha çok risk alacağı bir yıl olacaktır. Birinci sebep, gaz ithalatında Rusya’ya bağımlılığını azaltmaya çalışan AB’nin, bu isteğini gerçekleştirmesinin kolay olmamasıdır. Dolayısıyla AB ülkelerinin gözünde Türkiye’nin potansiyel transit ülke olarak önemi devam edecek. Türkiye-Yunanistan gaz hattının Meriç Nehri geçişini de tamamlayarak 2007 yazı sonlarında devreye girecek olması bu önemi pekiştirecek. Azerbaycan’ın Şah Denizi sahasında üretilmekte olan gazın, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattına paralel olarak inşası ve Erzurum civarında gaz iletim ağımıza bağlanmış olması da 2007’yi etkileyecek bir diğer önemli gelişmedir.

Türkiye’nin Azerbaycan’dan alması beklenen ucuz gazı zamanında alamaması gibi sorunların 2007 yılı içinde aşılabileceği umulmaktadır. Türkiye’nin doğudan gelen yeni bir kaynağa kavuşacak olması nedeniyle, gerek İran’dan yapılan ithalattaki kesintilerin her kış yarattığı sorunlar ve gerekse büyük oranda Rusya’ya bağımlılığımızı kısmen azaltabilmek, ülkemiz açısından önemli kazanımlar olacaktır. Azerbaycan gazının alış fiyatının Rus ve İran gazına oranla düşük olması, gerek gaz fiyatlarında ve gerekse elektrik fiyatlarında tüketicinin üzerinden ciddi oranda yük kalkabilecektir.

Ülkemizin stratejik yönden önemini arttırması beklenen bir diğer proje, Türkiye üzerinden Bulgaristan’a, oradan da Romanya-Macaristan güzergahından Avusturya’ya uzanması hedeflenen NABUCCO Gaz Boru Hattı projesidir. 2007’deki bir diğer önemli proje de Rusya’dan ülkemize Karadeniz’in altından gaz taşıyan ve halen Ankara’da sonlanan boru hattına paralel olarak yeni bir hattın Ceyhan’a uzanacak biçimde inşası olacaktır.

Gerek doğu-batı ve gerekse kuzey-Güney eksenli hatların ülkemizden geçmesi, ekonomik yönden olduğu kadar, stratejik açıdan da katkı sağlayacaktır. Buna karşın, hatların güvenliği ile ilgili bölgesel ve küresel ölçekte tehditler de gündemde olacaktır. Bu kapsamda, Karadeniz’in güvenliği de 2007’de gerek kıyıdaş ülkeler ve gerekse ABD tarafından sıklıkla dile getirilecektir. 2007 yılındaki gaz tüketimimizin 32.3 milyar metre küp olarak, petrol tüketimimizin ise 30 milyon tonun biraz üzerinde gerçekleşeceği hesaplanmaktadır.

Haberin Devamı