Siz politikayı kaderiniz mi sanıyorsunuz?

Kötü olan acı çekmek değil, kötü olan hangi acıyı çekeceğimizi başkalarının bize söylemesi...

Onlar ülkeyi nasıl yönetirlerse, bizim de acılarımız ona göre belirleniyor.

Öyle değil mi?

Baksanıza bir etrafınıza…

Bütün bu acıları biz mi yarattık, sebebi bizim yaptıklarımız mı?

Başkalarının yaptıklarını kendi acılarımız diye yaşıyoruz.

Üstelik bu acıların nedenlerini, kimin hatasından kaynaklandığını sorgulamıyoruz, öylece alıp kabul ediyoruz.

İşte bu kabullenmişlik, boyun eğmişlik, bizi gerçek ve iyi bir hayat istemekten alıkoyuyor…

O hayat için savaşma isteğimizi köreltiyor…

Korkutuyor…

Sindiriyor…

Kendi hayatlarımıza, kendi gerçeklerimize uzak, acı çeken mutsuz insanlar yapıyor bizi.

“Başkalarının benim hayatımı mahvetmesine neden izin veriyorum” diye soruyor musunuz bazen kendinize?

Yoksa siz politikayı kaderiniz mi zannediyorsunuz?

Tanrı bizi bir insan olarak yarattı ,şans ya da kader bizi Türkiye vatandaşı yaptı, devlet bizi kula çevirdi, politikacılar sürekli aldattı, sahtekarlar paralarımızı çaldı, katiller bizi öldürdü, korkaklar düşünmemizi yasakladı…

Haberin Devamı

Ama artık bizim de bir şey yapmamız gerekmiyor mu?

Hiç değilse acılarımızın kaderimiz olmadığını anlayayabiliriz.

Hiç değilse bu hayatı istemediğimizi söyleyebiliriz.

Bunu değiştirebileceğimize inanabiliriz.

Hayatın içinde dolaşan ama arkasında hiçbir iz bırakmadan, sanki üzerine bastığı toprak tarafından emiliyormuş gibi yok oluyoruz hayatın içinde…

Yaşadığımızın tek kanıtı başkalarının yarattığı acıları çekmek.

Buna öfke duymuyor musunuz gerçekten?

toplumun bütün emniyet kemerlerinin parçalandığı, ülkenin bir dağın tepesinden düştü düşecek bir halde titireyen bir kaya gibi uçuruma doğru kımıldadığı bir dönemde bu kadar sessiz kalmaya canınız yanmıyor mu gerçekten?

Bu kadar yalan söylemeye bu kadar kör olmaya nasıl dayanıyorsunuz?

Bizim ülkemizde her zaman olduğu gibi bugün de demokrasi düşmanı yöneticiler, gazeteciler, hukukçular var.

Yaptıklarıyla, yazdıklarıyla, söyledikleriyle ve tercih ettikleri körlükleriyle bizi özgürlüklerin olmadığı bir karanlığa mahkum etmeye çalışıyorlar, demokrasiye sırtlarını dönüyorlar.

Haberin Devamı

Hayat da onları sıkıştırıyor. Sayısız yalan söylemek zorunda kalıyorlar... Bu acıklılık gözükmüyor zannediyorlar...

Acılarımız bizim değil ama yalanlarımız bizim, bunu unutmayın.

DİĞER YENİ YAZILAR