Ekran ansiklopedisinde ilk sayfa

Haberin Devamı

Sadece 24 saatte dünyanın kaderi yeniden çizilebilir mi? Tek bir günde tarih yeniden yazılabilir mi? Yankıları günümüzde de devam eden tarihi olayları inceleyen BBC yapımı belgesel serisi Dünyayı Sarsan Günler, ilk bölümüyle bu akşam saat 21.00’de NTV’de perdesini açıyor. 18 bölümden oluşan belgeselde insanoğlunun kaderini, yaşam koşullarını, tarihini, hatta inançlarını değiştiren günler ele alınıyor. Galileo’nun yargılanmasından ilk uzay uçuşu ve Yuri Gagarin’e, Hindenburg ve Challenger facialarından, Lincoln suikasti ve Oklahoma bombalamasına, ilk dinazor fosilinin keşfinden, Hitler’e ve Charles de Gaulle’e yapılan başarısız suikast girişimlerine kadar benzeri pek çok kritik olay için tarihte geriye gidiliyor. Yeniden canlandırmalar, uzman görüşleri ve tanıklar yardımıyla bu unutulmaz günler ekranda tekrar yaşatılıyor. Belgeselin her bir bölümü ortak temaya sahip iki tarihi olayı birbiriyle ilişkilendirerek anlatıyor. Dünyanın en korkunç havacılık felaketlerinden ikisi olan 1937 Hindenburg Zeplini ve 1986 Challenger Uzay Mekiği trajedileri İngiliz Kraliyeti’ne ait en önemli vakalardan VIII. Henry’nin emriyle Kraliçe Anne Boleyn’in idam edilmesi ve VIII. Edward’ın tahttan çekilmesi gelmiş geçmiş en gözükara soygunculuk olaylarından 1671 tarihli Krallık Mücevheratı hırsızlığı ve 1963 tarihli Büyük Tren Soygunu beraber anlatılıyor. Belgeselin bu akşamki ilk bölümünde, dünyanın en korkunç havacılık kazalarından ikisi olan 1937 yılındaki Hindenburg Zeplini ve 1986 yılındaki Challenger Uzay Mekiği trajedileri ekrana yansıyacak. Daha önce rastlanmamış detaylara yer veren ve bir televizyon ansiklope-disini andıran Dünyayı Sarsan Günler, sonuçlarını herkesin bildiği olayların başlangıç hikayelerini etkileyici bir dille gözler önüne serecek. Bize de bir dedektif hikayesi takip edercesi- ne olayların izini sürmek düşecek. Bu keyifli ve öğreci yapımı kaçırmayın.

*****

SEYİRCİ NE İSTİYOR?

Elveda Rumeli çok beğenerek izlediğimiz bir dizi, ama yeni sezonda insanların bu beğenisini suistimal ettiklerini düşünüyorum. Reytingleri ellerinde tutmak için diziyi bütün bir geceye yayıp insanları sıkmaya başladılar. Saat 20.00’de başlayan dizinin yeni bölümü, tam bir saatlik özetin ardından saat 21.00’de ancak başlıyor. Tabii bu durum, dizinin bitiş saatinin uzamasına sebep oluyor. Reyting almak için tüm bir geceyi parselleyen bir mantık kabul edilemez. Bu konuyu kaleme alırsanız çok sevinirim.
FERDA ŞENER

*****

Neler oluyor Sabah’ta?

Bir şeyler oluyor besbelli. Fokur fokur kaynıyor Sabah. Gazetenin en çok okunan yazarı Hıncal Uluç, sürekli kendi gazetesini eleştiriyor. Belli ki, hükümete yakın yayın çizgisini beğenmiyor. Medya kulislerinden her gün “Hıncal Uluç Sabah’ı bırakacak” dedikoduları geli-yor. Peki o gerçekten ne düşünüyor? Yandaş basın meselesine ne diyor? Gazetesiyle arasındaki fikri uçurumu nasıl değerlendiriyor. Hıncal Uluç, bu gece saat 20.30’da CNN Türk ekranında olacak. Cengiz Semercioğlu’nun programı Full Ekran’da, işte tüm bu sorular yanıt bulacak.

*****

Bizans bayrağı değil haçlı ordusu bayrağı

Hani şu belgesel çekimi için Kayseri Kalesi’ne asılınca olay çıkan bayraktan bahsediyorum. Bizans bayrağı, sarı fon üzerine çift başlı siyah kartaldır. Bizim Selçuklu bayrağını andırır. Yunanistan’a gitmiş olanlar bilirler. Ülkenin her yerinde, üzerinde Konstantinopolis yazılı tabelalar vardır. Tabelada, o yerin İstanbul’la arasındaki mesafe yazılıdır. İnsana tuhaf gelir. Oturmuşsunuz, Kavala’da iki kadeh uzo içeceksiniz. Bakmışsınız karşınızda kocaman bir levha. Üzerinde çift başlı Bizans kartalı. Konstanipolis 450 km. yazıyor. Sanki kendi sınırlarındaki bir şehirden bahsediyorlar. Şu Rumlar enteresan adamlar. Hep olmayacak duaya amin diyorlar...

*****

GÜNÜN SÖZÜ

Erkeklerin durumu vahim. Mesela diyorum ki, kardeşim, sabahları kadınlarla program yapacağım. Ekonomi konuşacağım, magazin konuşacağım, çal kardeşim deyip iki de göbek atacağım. Herkes gülüyor. Bunu kadınlar yapar diyorlar... (Can Ataklı, Her Şeyi Söylemek Mümkün’de söyledi.)

*****

BUNU DA DUYDUK

Şimdi ben bunu söylüyorum diye gene tartışma çıkacak, ama Türkiye’nin zencileri türbanlılardır. Ve bence medyada artık onlara da yer açılması gerekiyor. Örneğin Sabah’ta veya atv’de türbanlı yazarlar bulunması lazım. (Nazlı Ilıcak, Her Şeyi Söylemek Mümkün’de söyledi.)

DİĞER YENİ YAZILAR