Trump’la ortak oldu devlere kafa tutacak

İzmirli Dorya Mobilya, Donald Trump ile ortak oldu ve Trump Home By Dorya adıyla ilk mağazasını Akaretler’de açtı. Hedef bu markayla dünyaya açılarak Fendi ve Armani gibi devlere rakip olmak.

İzmir’in en önde gelen mobilya markalarından biri olan Dorya Mobilya kısa bir süre önce Donald Trump ile ortaklık kurdu. Geçtiğimiz hafta da Trump Home By Dorya’nın İstanbul Akaretler’deki ilk mağazası açıldı. Miami ve İstanbul-İzmir arası mekik dokuyan Yorgancıoğlu ailesinin ikinci kuşak temsilcisi Dorya International’ın CEO’su Doruk Yorgancıoğlu’yla Trump ortaklığını ve markanın hedeflerini konuştuk.



- Dorya Mobilya aile şirketiniz. Yaşı da sizden büyük sanırım. Markanın hikayesi nasıl başlıyor?

İlk olarak 1979’da iç mekan kontrat- taahhüt firması olarak kurulmuş. O zamandan beri var. Kurucuları da ailem.

- Aileniz Ümit-Zuhal Yorgancıoğlu... Neden adı Dorya?

Doruk ve Derya’nın karşımı. Kardeşimle ben 1981-1982 doğumluyuz. Biz doğduktan sonra adı değişmiş. Şirketlere, ordu komutanlıklarına ofis katları yapan bir şirket olmuş uzun süre. Hala da öyle işlerimiz var. 1989 yılında perakende sektörüne girmeye karar vermiş ailem. Hala iki iş de devam ediyor. Büyükelçilikler, Cumhurbaşkanlığı, Dışişleri Bakanlığı gibi yerleri yaptık.
Aradılar, inanmadım

- Donald Trump’la nasıl tanıştınız?

Beni aradılar. Yönetim kurulundan biri aradı. Önce inanmadım. Mail istedim. Daha sonra görüştük. Bana düşüncelerini anlattılar. Bizim ‘her şeyi yaparız’ gibi bir bakışımız yok. Biz daha önce Ralph Lauren’le de görüşmüştük. Biz onlara üretim yapmak istemiyoruz. Biz Dorya markasıyla çıkmak istiyoruz. Mağazamıza Donald Trump’ın Başkan Yardımcısı geldi. Karşılıklı konuştuk. ‘Nasıl daha başarılı oluruz’ diye fikir alışverişinde bulunduk. Onlar Amerika’ya fokuslanmak istediler, biz dünya dedik. Fendi, Armani gibi markalara rakip olsun dedik. Kabul ettiler.

- Trump’ın binalarına ürün veriyor muydunuz?

Trump binalarına ürün veriyorduk. Donald Trump markayı çok seviyor. Mobilya da çok ilgisini çekiyor.

- İstanbul’da ilk Trump Home by Dorya açıldı. İkinci adımda ne olacak?

Trump Home by Dorya adıyla 7 Nisan’da Amerika’da açılıyoruz. High Point mobilya sektörünün Silikon Vadisi’dir. Tüm markalar orada var. İlk İstanbul’da açmak istedik. Onlar da kabul ettiler. Bu işin Trump’ın Türkiye’deki diğer işiyle ilgisi yok.

- Trump’ın ilk mobilya markası Dorya Türkiye ve Amerika dışında ilk nerede mağaza
açacak?


Suudi Arabistan, Körfez Ülkeleri çok ilgi gösterdi bir anda. Ayrıca Harrods geliyor görüşmeye.

Kurşun geçirmez kürsülerimizi devlet kullanıyor

-Siz çocukluğunuzdan beri bu işe mi hazırlanıyorsunuz?

Ben çocukluğumda çok yönlendirilmedim hatta uzak tutuldum işten. George Washington Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi okudum. Siyasete çok ilgi duydum. Mezun olmadan önce son 2 yıl ise işimizle ilgilenmeye başladım. Çünkü Amerika’da geziyordum, yapılan işleri görüyordum. ‘Biz daha iyisini yapıyoruz, niye buralarda değiliz?’ demeye başladım.

- Nedir sizce problem?

Markalama ve ürün gamı birçok Türk firması için sorun. Ben lüks markaları inceledim. Amerika’da neredeyse her tasarım fuarına katıldım. Bu işlerin nasıl yürüdüğünü öğrendim. Lüks mobilya firmalarının yöneticileriyle tanıştım. Mimarlarla tanıştım, mağazalarını gezdim sık sık. Bizim kalite sorunumuz yok. Kaliteli, el yapımı mobilyalarımız üst seviyede.

- Üretiminiz hâlâ Manisa’da mı?

Evet. Yılda 9 bin parça üretiyoruz. Yüzde 30 da ihracatımız var. Devlet hâlâ büyük müşterimiz. Kurşun geçirmez kürsülerimizi devlet çok kullanıyor. Otellerin kral daireleri ve lobilerine çok ürün veriyoruz. Dünyanın farklı yerlerinde lüks otellere ürün satıyoruz.

Haberin Devamı



Kriz fırsat doğurdu Avrupa’ya giriyoruz

- Dorya daha önceden yurtdışına açılmamış mıydı?

Açılmıştı. İhracat yapıyorduk. Ama hedefim daha büyüktü. Doğu’ya mal satmakla Batı’ya mal satmak farklı. Türk markalarının Avrupa’da işi zor. O yüzden de Batı’da güçlü olmak gerekiyor. Ben aileme bir stratejiyle gittim: Biz Batı’ya ancak Batı’dan girmeliydik. Yıllardır Dubai, Suudi Arabistan’a ürün gönderdik, Rusya’ya çok ürün sattık. Şimdi farklı pazarlarda güçleniyoruz. İtalya, Almanya, İngiltere’ye giriyoruz. Trump ortaklığı Batı için çok önemli.

- Amerika’da nasıl dikkat çekmeyi başardınız?

Ailemi orada mağaza açma konusunda ikna ettim. Lüks marka olarak bizi görmek istemediler orada da. Hindistanlı ve Çinli üreticilerle karşılaştırdılar başlarda. Amerika Avrupa’dan daha farklı bir pazar. Kaliteli işi görünce ‘Tamam’ diyorlar. Ben aile söylemeden şirketi 2008 yılında kurdum.

- Kriz fırsat doğurdu diyebilir miyiz?

Çok doğru. 2008-2010 yılları arasında ürün almaya başladım. Kiralar ucuzlamıştı. Yer vardı daha da önemlisi. Ancak yine de çok zordu.

- Neydi en büyük zorluk?

Amerika’da birçok yere ürün verirken bazı özelliklerin kesinlikle olması gerekiyor. Örneğin kanepe yanmaz olmalı. Türkiye’de bu yok. Amerika’da tüm ticari binalardaki koltuklar yanmaz. Ayrıca bazı eyaletlerde evlerdeki kanepelerin de yanmaz olması gerekiyor. Biz uzun süre Türkiye’de yanmaz astar üreticisi bulamadık. Ege Üniversitesi’yle çalıştık. Bu arada ailem ikna oldu. Mağazayı 2010’da High Point’te açtık.

BOEING 747 İÇİN BAR YAPTIK

Doruk Yorgancıoğlu, işlerinin en kritik noktalarını şöyle anlattı: “Lüks marka çıkması hiç kolay değil. Türkiye’deki mobilya sektörü 10 milyar dolar büyüklükte. Amerika’da büyüklük 140 milyar dolar. Dünyada toplam yarım trilyon dolardır. Biz bu pazardan 1 milyar dolar kadar pay alıyoruz. Siz marka çıkarırsanız o sektörle ilgili algıyı değiştiriyorsunuz. Ülkeniz için çok önemli bir katkı bu. Türkiye’de en büyük eksiklik inovasyon. Bizim de sektör olarak buna çok ihtiyacımız var. Bizim 14 kişilik tasarım grubumuzda arkadaşlarımız ürün geliştirmeye çalışıyor sürekli. Ve masamda 17 dosya var, taklitle ilgili. Ürün de taklit ediliyor, mağaza dizaynı da. Bunlarla da çok uğraşıyoruz. İnovasyon yarattığınızda dünyada da fark ediliyorsunuz. Örneğin ödül alan bar tasarımızı Boeing’ın Seattle’daki firması bizden sipariş etti. Biz de onlar için daha hafifini ürettik. Boeing 747’de uçuyor barımız. Uçağın sahibinin kim olduğunu bize söylemediler.”

DİĞER YENİ YAZILAR