En önemli gol

İnönü'den 10 yıldır galibiyetle çıkamayan G.Saray bu defa santrası yapılmayan bir golle, mucizevi bir galibiyet aldı. Aslında dün G.Saray'ın, Beşiktaş'ın sahasında 10 yıldır en rahat kazanabileceği bir maç oynandı. Beşiktaş amacına ulaşmış, yani ununu eleyip, eleğini asmıştı. Bu şartlarda ancak bu kadar mücadele edebilirdi. Benim beklediğimden de iyi mücadele ettiler. G.Saray kazandı ama açıkça söylemek gerekirse, yeterince iyi değildi. Sarı-kırmızılıların sanki akordu bozuktu. Eskiden G.Saray'ın en iyi özelliği takım oyunuydu ama artık ondan eser yok Kopuk kopuk, bireysel olarak herkes bir şeyler yapmak istiyor.

Dün özellikle yedikleri gole kadar, sarı-kırmızılılar iyi de mücadele etmediler. Sanki Beşiktaş'ı kızdırmak istemiyor gibiydiler. Ama yedikleri golden sonra maç daha farklı bir boyuta taşındı. Bu bölümdeki G.Saray maçı her an çevirebilirdi ki, mucizevi de olsa öyle oldu. Dün akşama baktığımda, bireysel olarak da maksimuma çıkan hiçbir oyuncu yok. Tabii Hasan Kabze dışında. Beşiktaş maçını G.Saray takımı değil, Hasan Kabze döndürdü. Maç kazanıldı, kader adamı da Hasan Kabze oldu. Ama şampiyonluk bu maçla kaçsaydı, maçın kader adamları farklı olacaktı. Bunlardan bir tanesi Necati.

Kahraman H.Kabze
Necati, G.Saray'ın iyi olmadığı dönemlerde golü en çok arayan oyuncuydu. Ama kaçırdıklarıyla, özellikle atamadığı penaltıyla puan kaybında en büyük rolü üstlenecekti. Tabii Cihan ile beraber. Cihan'ın, o ana kadar gol atmaya niyeti olmayan Beşiktaş'ın gol bulmasında etkisi büyük. Hemen arkasından atamadığı, kaçırdığı gol de, bir diğer hatası. Aslında ümidini son haftaya taşıyan G.Saray'da övülecek birilerini daha bulmak lazım ama daha fazla eleştirilecek isimler aklıma geliyor. Mesela Hakan, Hasan Şaş. Bu iki oyuncunun o son saniye golüne kadar etkili olmaları gerekirdi. Ama son bölüm dışında ortada fazla dolaşmadılar.

Sonuçta çok ilginç bir maçtı ve G.Saray çok önemli bir 3 puanla ümitlerini son haftaya taşıdı. Bu son dakika golü belki de G.Saray'ı şampiyon yapacak.