Gazete Vatan Logo

Üç eski bakan aylar sonra kürsüde!

Üç eski bakan aylar sonra kürsüde!

TBMM Genel Kurulu bugün eski bakanlar Egemen Bağış, Zafer Çağlayan, Erdoğan Bayraktar ve Muammer Güler ile ilgili soruşturma önergelerinin görüşülmesi gündemiyle toplandı. Akşener, konuşmaların ardından soruşturma komisyonu kurulup kurulmaması konusunda oylamaya geçti. Oylamadan, 4 eski bakan için soruşturma komisyonu kurulması kararı çıktı.

17 Aralık operasyonu sonrasında bakanlıktan istifa eden Zafer Çağlayan TBMM’de fezlekeler ile ilgili görüşmeler kapsamında konuşmak üzere TBMM Genel Kurul’unda kürsüye çıktı. Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan hakkındaki iddiaları yanıtlarken, "Sanayi Başkanı, bakan, istifa ettikten sonra milletvekili döneminde, kendim de çalışma arkadaşlarım da bu ülkede çivi çakan, taş üstüne taş koyan, Türkiye'nin ihracatına katkısı olan ve olacak tüm işadamlarının emrine kendimi amade ettim, etmeye de devam edeceğim. Bu suçu 20 yıldır işlediğimi itiraf ediyor ve bu suçu kabul ediyorum" dedi.

Zafer Çağlayan'ın ardından kürsüye Egemen Bağış çıktı. Bağış, "Bize bu kumpası kuranlara karşı mücadelemizi milletimizle sürdüreceğiz. Gerçekler er ya da geç ortaya çıkacak" dedi.

Erdoğan Bayraktar konuşmama kararı aldı. Muammer Güler, "Benim veremeyeceğim hiçbir hesap yoktur" diye konuştu.







ÇAĞLAYAN: BU SUÇ İSE BU SUÇU 20 YILDIR İŞLEDİĞİMİ KABUL EDİYORUM

TBMM Genel Kurulu bugün eski bakanlar Egemen Bağış, Zafer Çağlayan, Erdoğan Bayraktar ve Muammer Güler rüşvet, irtikap, görevi kötüye kullanma suçlarına ilişkin fezlekeler uyarınca soruşturma komisyonu açılıp açılmaması için toplandı. Konuya ilişkin söz alan Zafer Çağlayan, hakkındaki iddialara ilişkin, "Türkiye'nin ihracatına katkısı olan ve olacak olan tüm işadamlarının emrine kendimi amade ettim. Etmeye de devam edeceğim. Bu suç ise bu suçu 20 yıldır işlediğimi kabul ediyorum. Yaklaşık 5 aydır aile boyu bu sıkıntıyı yaşıyoruz. İtibarsızlaştırma ile karşı karşıyayız. Yargısız infazlarla ile karşı karşıyayız. Büyük bir yalan, iftira ile karşı karşıyayız. Bunlar beni yaralıyor. Ama yine de bu ülke için canımız feda olsun" dedi.


"BAHSİ GEÇEN SAAT ŞAHSIM TARAFINDAN ALINMIŞ MAL BEYANIMA DA GİRMİŞTİR"
Saat iddialarına da yanıt veren Çağlayan, "Bahsi geçen saatin şahsım tarafından alındığını bedelini tarafımca alındığını söylemiştim. Ancak bu konuda bazıları yargısız infaz yaparak şahsımla ilgili yakışmayan ifadeler kullandı. Saat şahsım tarafından alınmış mal beyanıma da girmiştir" diye konuştu.

"GEÇİN BUNLARI BU İŞTEN SİZE EKMEK ÇIKMAZ"
Umre ziyaretine ilişkin iddialara yanıt veren Çağlayan, "Rıza Sarraf'ın uçağı ile gittiğim konusuna gelince, siz insanların suçlu olup olmadığını nereden biliyorsunuz? Operasyon yapılırken siz de orada mıydınız? Ben en azından bilmiyorum. Söz konusu ziyaretimi bir acente tarafından gerçekleştirdim. Bedelinin de tarafımca ödendiğini belgelerle gösteriyorum. Bu bir itibarsızlaştırma operasyonudur. Umre konusunun bu iddialar arasında yer almasının sebebi, bize inana güvenen aziz Türk milletini dini ve muhafazakar duygularını istismar etmek içindir. Geçin bunları bu işten size ekmek çıkmaz" açıklamasında bulundu.

"HERHANGİ BİR İDARİ SORUŞTURMAYA ENGEL OLMAMIŞIM"
Gana'dan gelen bir uçakta bulunan altınla ilgili iddialara da yanıt veren Çağlayan, "Gana'dan gelen bir uçakta bulunan altınla ilgili, gümrük idaresine gerekli belgeleri sunamadığı için bu durum, gümrük idaresince, tutanağa bağlanmıştır. Daha sonra eksik belgeler tamamlanmış, uçak Dubai'ye gitmiştir. İnsaf ve vicdan sahibi insanlara şunu belirtmek istiyorum ki, konuyla ilgili gerek gümrük gerek savcılıkta yapılan soruşturmalarda adım geçmezken, söz konusu iddia ile adımın ilişkilendirilmiş olmasıdır. Herhangi bir idari soruşturmaya engel olmamışım. Ortada bir liralık vergi kaçağı söz konusu değildir. Zira altın ithali, gümrük vergisi ve KDV'ye tabi değildir. Kaldı ki bu teşebbüsü yapanların benimle ilgisi yoktur" diye konuştu.

"ORTADA TİPİK BİR YARGISIZ İNFAZ SÖZ KONUSUDUR"
Çağlayan, "Geliyorum diğer bir yalana, Rıza Sarraf'ın İran'a yapmış olduğu ihracatlarda, Halkbank'ın komisyon oranlarının düşürülmesi ve ihracat yapılmasına kolaylık sağlandığı iddiasıdır. Ortada tipik bir yargısız infaz söz konusudur" dedi.

EGEMEN BAĞIŞ: ARTIK SUSMAYACAĞIZ

Hakkındaki iddialara cevap vermek üzere kürsüye çıkan eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, “Bu kürsüde böylesine çirkin ve adice kurgulanmış iftiraların hedefinde yer alıyor olmaktan üzüntü ve acı duyuyorum” diyerek, 17 Aralık’tan bu yana gözü dönmüş bir örgütün sistematik bir itibarsızlaştırma çabasına maruz kaldığını söyledi. Şahsına, ailesine, partisine önceden planlanmış olduğu belli olan bir linç kampanyası başlatıldığını ifade eden Bağış, “Hukukun en temel ilkeleri, masumiyet karinesi ayaklar altına alındı. Bizleri ve partimizi itibarsızlaştırmak için organize bir algı operasyonuna girişildi. Tehditle, şantajla bizi susturamayanlar 17 ve 25 Aralık darbe girişimi ile bu sefer aslı astarı olmayan çirkin iftiralarla hakkımızda siyasi darağaçları hazırlamaya kalktı. Başbakanımızın dediği gibi, Allah düşmanımızın bile şereflisini nasip etsin. Bu iddialar ve iftiraların gündeme gelmesinin akabinde yüce Meclis’in huzuruna çıkıp bu kürsüden hesap vermiştik. Herkes konuştu, biz sustuk, iftiralar, yargısız infazlar devam ederken, biz milletin kürsüsünde kendimizi anlatmayı tercih ettiğimiz için bugünü bekledik. Artık susmayacağız, yutkunmayacağız. Bize bu hain kumpası kuranlarla ilgili mücadelemizi bundan sonra da sürdürmeye devam edeceğiz. Gerçekler er ya da geç ortaya çıkacak. Hiçbir zaman dokunulmazlığımızın arkasına saklanacak tıynette olmadık” dedi.

O KAYIT ALENİ BİR MONTAJ

“Ne garip bir çelişkidir ki, dün bize ilticacı yaftası vurmaya çalışanlar, siyasi bir montaj ses kaydı üzerinden bizim imanımızı sorgulamaya kalktılar” diyen Egemen Bağış, paralel yapının daha önceden dinleyip, havuzunda tuttuğunu söylediği, 20 yıllık arkadaşı ile telefon görüşmesinin arşivden çıkartılıp montajlandığını ve bu montaj üzerinden imanını sorgulatmaya kalktıklarını belirtti. Bağış, “O kayıt aleni bir montajdır, mahkemeler nezdinde girişimlerimiz ilk günden başlamıştır. O ihanet merkezlerinde üretilen montaj ve dublajlarla insanlar lekeleniyor. Bizim imanımızı sorgulamak kimsenin haddi değildir, sizin hiç haddiniz değildir. Şahsımın bir işadamından rüşvet aldığı iddiası alçakça kurgulanmış bir iftiradır” diye konuştu.

KÜLLİYEN YALAN

Rıza Sarraf’ı 5 yıldır tanıdığını belirten Egemen Bağış, Rıza Sarraf’tan rüşvet aldığı iddialarına yönelik, “Bu iftira külliyen yalandır, iftiradır. Rıza Sarraf’ın babasına İtalya vizesi başvurusuna yardımcı olmam konusunda yardımcı olmam konusunda 500 bin dolar almışım. Güler misin ağlar mısın? 12 yıllık siyasi hayatım boyunca bende birçok kişinin vize almasına yardımcı oldum. Rıza Sarraf’ın babası için bir vize yardım talebi aldım, vizeye başvurmadılar bile” şeklinde konuştu.

CHP’li bazı milletvekilleri, Egemen Bağış’ın konuşmasını sırtlarını kürsüye dönerek protesto ettiler.

GÜLER: BİR BAKAN HAKKINDA CUMHURİYET SAVCISI, SORUŞTURMA YAPMAYA YETKİLİ DEĞİLDİR

TBMM Genel Kurulu bugün eski bakanlar Egemen Bağış, Zafer Çağlayan, Erdoğan Bayraktar ve Muammer Güler rüşvet, irtikap, görevi kötüye kullanma suçlarına ilişkin fezlekeler uyarınca soruşturma komisyonu açılıp açılmaması için toplandı. Konuya ilişkin söz alan Muammer Güler, "Bu soruşturmada bir bakan şüpheli olarak addedilmiş hakkında 8,5 ay soruşturma yapılmıştır. Bir bakan şüpheli olarak addedilemez. Bir bakan hakkında cumhuriyet savcısı, soruşturma yapmaya yetkili değildir. Benim veremeyeceğim hiçbir hesap yoktur. Bu soruşturma, başlangıcından operasyona kadar maddi delillerden çok itibarsızlaştırmaya yönelik bir soruşturmadır. Önceden kurgulan bir senaryonun sahneye konulmasından ibarettir. Şahsımla ve hükümetimizle ilgili olumsuz bir algı yaratmaktır" dedi.

"SORUŞTURMANIN BELLİ BİR SÜRE BEKLENEREK YAPILMASI DA MANİDARDIR"
Operasyonun gizli olmadığını planlanarak yapıldığını ileri süren Güler, "Operasyondan önce bütün gizlilik kuralları çiğnenerek bazı basın kuruluşlarına servis yapılmıştır. Tüm dosya bilgileri sızdırılarak evrensel nitelikteki masumiyet karinesi, yok sayılmıştır. Bu operasyon gizli değil. Soruşturmanın belli bir süre beklenerek yapılması da manidardır" diye konuştu.

"İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCISININ HABERİ YOKTUR"
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının bakanlarla ilgili iddialardan haberinin olmadığını ileri süren Güler, "Bakanların şüpheli olarak addedildiklerinden İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının haberi yoktur. EGM operasyon yönetmeliğine de burada uyulmamıştır" dedi.

"OĞLUMUN VE DİĞER ŞÜPHELİLERİN İFADESİ DAHİ ALINMADAN 309 SAYFALIK BİR DOSYA HAZIRLANIYOR"
Konuya ilişkin ifade alınmadan 309 sayfalık bir dosyanın hazırlandığını söyleyerek bu durumu eleştirdiğini belirten Güler, "Oğlumun ve diğer şüphelilerin ifadesi dahi alınmadan mali şube müdürü görevden ayrılanlar soruşturmadan 1 gün sonra tam 309 sayfalık bir dosya hazırlanıyor ve imzalatılmak isteniyor. Bu operasyonu yapanlar kendilerini hakim ve hatta TBMM'nin yerine koyarak kesin bir biçimde suç nitelemesi yapmışlardır" açıklamasında bulundu.

"TBMM'NİN YAPABİLECEĞİ İŞLEMLER ADLİ KOLLUK KUVVETLERİ TARAFINDAN YAPILMIŞTIR"
TBMM soruşturma komisyonun yapabileceği işlemleri adli kolluk kuvvetlerinin yaptığını söyleyen Güler, "Ancak TBMM soruşturma komisyonun yapabileceği işlemler adli kolluk kuvvetleri tarafından yapılmıştır. Ön yargı ile yapıldığını açık bir kanıtıdır" dedi.

"17 ARALIK'TA OĞLUMLA YAPTIĞIM İDDİA EDİLEN TELEFON GÖRÜŞMESİ"
Telefon görüşmelerine de değinen Güler, "17 Aralık'ta oğlumla yaptığım iddia edilen telefon görüşmesi, maalesef konuşma yaptığım telefon ile arama sırasında orada bulunan avukatın konuşmaları yok. Bu çok hazin bir şeydir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ile kendi telefonumdan ve sayın Çolakkadı'nın cep telefonundan yaptığım konuşma dahi basına sızdırılmıştır. Hangi yetki ilke dinlenip basına sızdırılıyor. Ben hukuken elde edilmiş olmasına değil içeriğine bakarım demek hukuku katletmektir. Gayri meşru dinlemelere meşruiyet kazandırmaktır" diye konuştu.

"BİR BAKAN ŞÜPHELİ OLARAK ADDEDİLMİŞ HAKKINDA 8,5 AY SORUŞTURMA YAPILMIŞTIR"
Veremeyeceği hiç bir hesabın olmadığını söyleyen Güler, "Bu soruşturmada bir bakan şüpheli olarak addedilmiş hakkında 8,5 ay soruşturma yapılmıştır. Bir bakan şüpheli olarak addedilemez. Bir bakan hakkında cumhuriyet savcısı, soruşturma yapmaya yetkili değildir. Benim veremeyeceğim hiçbir hesap yoktur. Komisyon kurulacak" ifadelerine yer verdi.

Haberin Devamı