Türkiye'nin en iyi oyuncusu benim! (1)

* "Gurbet Kadını" reytinglerdeki başarısını iki yıldır sürdürüyor. Dizideki Reşo Ağa, Mahmut Cevher'in yeniden doğuşu, ikinci baharı oldu..
İkinci bahar tespiti doğru ama ben birinci baharı yaşayamadımki!

* O neden?
1976'da Ses dergisinin yarışmasından sonra beş tane film yaptım; sinema benim karakterime uygun bir yapıda değildi, bıraktım gittim o günlerde.

* İstersen asıl konuya gelelim. Geçen gece karşılaştığımızda "Türkiye'nin en iyi oyuncusu benim" dedin.
Onu yine söylüyorum. Memduh Abi, bundan yirmi sene önce "bu seyirci seni anlamadı" demişti. İki ay önce de "biz seni anlayamamışız" dedi. "Seni hep jön sanmışız; onun için yanlış kullanmışız" dedi. Bir ustanın bunu söylemesi benim için 10 ödüle bedeldi.

Tek rakibim Mahmut Cevher
* En iyi oyunculuk meselesine dönelim...
Yeni yetişen kardeşlerim ile hiçbir sorunum yok Onlar benim yaş grubumda değil. Bunu kendi jenerasyonum için söylüyorum. Allah bana iki tane konuşan göz vermiş, ben de onları konuşturuyorum ve diyorum ki Türkiye'de benim gibi bakan, benim stilimde bir oyuncu yok Bir tek rakibim var.

* Jack Nicholson...
Yok ya... Mahmut Cevher... Ben onu geçmeye çalışıyorum.

* Peki Kadir İnanır'lar, Tarık Akan'lar ne oluyor?
Onlarla benim hiç sorunum yok, ne ben onlara rakibim ne onlar bana.

* Ama "Türkiye'nin en iyi oyuncusu benim" deyince insan karşısında kim var diye düşünüyor.
Ben Mahmut Cevher'den bahsediyorum. Burada ince bir iş var. Türkiye'nin en iyi oyuncusuyla ben savaşıyorum diyorum; Mahmut Cevher'le.

* Yani Türkiye'de en iyi iki oyuncu var.
Evet, bir ben varım, bir de Mahmut Cevher.

* O zaman bütün oyuncular çift olmalı. Bir Kadir İnanır var, bir kendisiyle savaşan kendisi... Bir Tarık Akan var, bir de rakibi Tarık Akan...
Vallahi ben onları bilmiyorum. Türkiye'de bir tek ben varım diye düşünüyorum. Kimsenin ismini vermiyorum. 28 senedir aynanın karşısına geçtiğim zaman şunu düşündüm: Ben ne narsisist olabildim, ne megaloman. Ama sanat hayatının içindeysen biraz megaloman olmalısın.

Emre Altuğ diye bir çocuk
* Ben şimdi "Türkiye'nin en iyi oyuncusu benim" diye başlık atabilir miyim?
At... Ama arkasından da şunu söyleyeceğim: Ben 28 sene Türk sinemasındaki bütün ağaların baskısı altında yaşadım hiçbir komplekse girmedim, bekledim. Tekbir filmden sonra ortaya çıkıp "ben varım" demedim. Emre Altuğ diye bir çocuk var. "Türkiye'deki bütün oyunculara koçluk yaparım" diyor. Bir filmde, dizide oynayan ertesi gün Türkiye'nin en büyüğü oluyor. Tek bir şey vardı hayatımda, sinemada başarılı olmak. Bir de önümü kesenler vardı...

* Kimler onlar? Neden kesiyorlar?
Belirli bir çevre. Mesela rahmetli Ertem Eğilmez'le bir film yaptım. Sonra benim ekibime gireceksin dedi kabul etmedim.

* "Hababam Sınıfı" ekibini söylüyorsun. Tarık Akan, Şener Şen, Kemal Sunal gibi...
Onlar da beni dışladı. O sanatçı barlarına girmekle en büyük hatayı yapmışım. Bunu sonradan anladım.

* Oralara girmek neden hata olsun?
Bazı gruplar var. Hedefleri insanın sinir sistemini bozmak Küçük göstermek...

* Kim bu insanlar?
İsim önemli değil. Ama şimdi onlar beni seyredince "yahu bu adam ölmüştü; şimdi nereden çıktı, hortladı mı" diye düşünüyorlardır.

* Geçmişte o çevre içinde saldırgan bir insan olarak da biliniyordun.
Sana göre öyle miyim?

Ben Yeşilçam terbiyesi aldım
* Bana göre değilsin de... O konuşmamızda "benden hep korktular, kabadayı dediler" demiştin..
Böyle bir senaryo yazdılar. Mahmut Cevher agresif, kabadayı, mafya aman dokunmayın, aramıza almayalım... Türker Bey (İnanoğlu) ile Çiçek Taksi dizisine başladım. "Bu adam kabadayı, alkolik" diye laf çıkardılar. Bir yıl orada çalıştım. Kapıları yüzüme çarpıp beni olay çıkarmaya zorladılar. Peker de buna dahil...

* Peker Açıkalın'dan mı bahsediyorsun?
Tabii... Hepsi. Mahmut Cevher'in bir hata yapmasını bekledi. Bir gece bütün ekibe "kabadayı geliyor diye beni istememişsiniz; hepinize söylüyorum, canıma okusanız bile ben sesimi çıkarmadan bu diziyi bitireceğim. Ben Yeşilçam terbiyesi aldım" dedim. Hiçbir yanlışım da olmadı. Türker İnanoğlu ile bugüne kadar gelen ilişkim de bundandır zaten. Bu kadar dedikodunun arasında hep arkamda durdu. "Gurbet Kadını"nı da ona borçluyum.

* Çiçek Taksi dizisini kimseyi dövmeden bitirdin mi?
Ne dövmesi, kimseye "gözünün üstünde kaşın var" demedim. Bu, beni dışlamak için hazırlanmış bir senaryo diyorum. Ben yalnız bir adamım. Onlar sanatçı barlarında gruplar halinde köşelerde oturuyorlar. Bu söylediklerimi kimseyi hedef almadan söylüyorum ama kime giderse gitsin. 28 sene ben bugünün başarısını yaşamak için bekledim, şimdi yaşıyorum kimse de benim umurumda değil. Boynumu bükemediler ya, bütün dertleri bu. Menderes Samancılar'ın bir lafı vardı: "Seni dövmeyi düşünüyorum. Bir boş anında bir tane vurup devireceğim ama yerden kalktığında ne yaparsın diye düşünüyorum" demişti. Onlar da ben yerden kalktıktan sonra n'aparım diye düşünüyorlar... Benim kimseyi dövdüğümü tokatladığımı gördün mü?

Devamı