2030 yılından, güncel bir öykü

Haberin Devamı

Sıcak, yapışkan yaz günü, cezaevinin kapısı... Mavi gömleğinin sırtı şimdiden laciverde dönmüş terli bir adam, bavuluyla çıkıp bakar gökyüzüne: Tek bulut yoktur.

Eski bir müdür yardımcısı olan adam, âşık olduğu ana sınıfı öğretmenini öğrencilerin gözü önünde öldüreli yirmi yıl geçmiştir. Yıllarca tımarhaneyle cezaevi arasında mekik dokuduktan sonra nasıl olmuşsa, şartlı tahliyesine karar verilmiştir.

Adam artık özgürdür ama durumu kavramakta güçlük çekmektedir. Sendeleyen bilinci yirmi yılda iyice körelmiş olduğundan, kendisini dışarıda neyin beklediği hakkında en küçük bir fikri yoktur.

***


Cezaevi kapısının karşısında gri bir araba ve yirmili yaşlarda iki adam görür. Kim olduklarını çıkaramaz. Gençlerden biri arabanın kapısını açar. Binmesi gerektiğini anlar adam.

İri kıyım gencin kullandığı arabayla saatlerce yol alırlar. Bu arada hava kararmıştır. Asfalttan sapıp ışıksız ara yollara girerler. Cezaevinden çıkmış adamın gözlerinde herhangi bir ifade yoktur. Karanlığa öylece bakmaktadır.

***


Dar ve karanlık yollardan sonra, nihayet bir kır evinin önünde dururlar. Büyükçe bir evdir burası, veranda lambasının altında gölgeler vardır. İri kıyım genç arka kapısını açar arabanın, adamın inmesi gerekmektedir.

Verandada kadınlı erkekli yirmi kişi görür. Konuşmadan bakarlar adama. Ampulün solgun ışığıyla aydınlanan yüzünde ilk defa korktuğunu belli eden bir ifade belirir. Kimdir bu insanlar? Ona ne yapacaklardır?

“Korkma...” der, bir kadın: “Biz o gün sınıfta olan öğrencileriz. O zaman altı yaşındaydık. Öğretmenimize onu sevdiğini söyleyerek ateş etmeni, sonra da bıçaklamanı gördük ve unutmadık. Bu yüzden kimseye ’seni seviyorum’diyemedik hayatımızda. Bize söyleyen herkesten de korktuk. Buna yol açan kişiyi tanımak için yıllarca bekledik seni.”

Adam neyle karşı karşıya olduğunu anlamıştır. Oradan sağ çıkamayacağını düşünmeye başlar. Başı dönmektedir, oturmak için izin ister, bir sandalye gösterirler.

“Korkma...” der aynı kadın: “Biz seni affetmeye çoktan karar verdik. Sabaha evinde olacaksın. Ama seni o halinle başımıza müdür yardımcısı diye koyanlarla savaşımız sürecek. Sonuna kadar. Şimdi söyle, aç mısın?”

Kadının gözlerine bakamaz, başını çevirir adam. Kır evinin hemen önünde, gece kara bir duvar gibi yükselmektedir.

*****


Tweet misali

Bugünün gerçek adı: “Dünya Emekçi Kadınlar Günü”. Cümledeki ikinci kelimenin unutulmasına izin vermeyelim.

DİĞER YENİ YAZILAR