Aslan Türk'ün legal seyahati

Bu yıl leyleği Yunanistan semalarına doğru giderken gördüm herhalde... Yazın ikinci seyahati yine "komşu" da olacak. Manitayla beraber motosiklet tepesinde Kuzey Yunanistan'ı hallaç pamuğu gibi atmayı planlıyoruz. İpsala'dan girip Korfu'ya kadar uzanmaca...

Haberin Devamı

Bu yıl leyleği Yunanistan semalarına doğru giderken gördüm herhalde... Yazın ikinci seyahati yine "komşu" da olacak. Manitayla beraber motosiklet tepesinde Kuzey Yunanistan'ı hallaç pamuğu gibi atmayı planlıyoruz. İpsala'dan girip Korfu'ya kadar uzanmaca...

Bu sefer "kaçak" değil elbette. Aslanlar gibi TÜRK pasaportumla giriş yapıp, HİÇBİR surette İtalyan mitalyan taklidi yapmadan, yine aslanlar gibi TÜRK pasaportumla çıkış yapacağız. (Milliyetçi okurlarım da tatmin olsun.)

Bu nedenle beş gündür vize kuyruğundayım.

Aslanlar gibi TÜRK pasaportumla ama maalesef süt dökmüş kedi olarak. Neden? Komşu yetkilileri biraz gıcık da ondan. Sabahın altısında daha YELELERİMİZİN büe afyonu patlamadan dikilmekteyiz konsolosluk kapısında tam BEŞ gündür.

Üçtür geri çevrilmekteyiz. Birincisinde bir takım belgeler eksikti. İkincisinde süre uzun geldi. (Biz TÜRKLERİN 20 gün Yunanistan'da ne işi olurmuş?)

Üçüncüsünde ise pasaportumdaki ASLANLAR gibi K.K.T.C. damgam yüzünden. Pasaport değişecekmiş!

Hayır! Bu sefer ASLAN diplomatlarımıza, ASLAN yöneticilerimize, ASLAN hükümetlerimize laf etmeyeceğim...

Hatta hatta Kuzey Kıbrıs'a gittiğim zaman bana "Yanınızda nüfus kağıdınız yok mu? Damga vurursak Yunanistan'a giremezsiniz" demeyen, bana bu değerli bilgiyi bahşetmeyen, CAHİLLİĞİM yüzünden beni şu an zor durumda bırakan, ASLAN Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Pasaport görevlilerine de laf etmeyeceğim.

O zorba, o kendini beğenmiş İsrail'in bile, sırf daha sonra Arap ülkelerine giremeyiz diye vizesini pasaporta tatbik etmediğini, bunu bize sormaya bile gerek duymadığını, direkt olarak bir kağıda tatbik ettiğini DE söylemeyeceğim. İsrail akıl ediyor, K.K.T.C. pasaport yetkilileri akıl etmiyor demeyeceğim.

ASLANLAR gibi gidip pasaportumu yenileyeceğim. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne 70 lira 15 kuruş hediye edeceğim. (70'i yeni pasaport için, 15 kuruşu form için...)

Neden? ASLANLIK böyle bir şey de ondan. Veronica'lar gibi "kertenkele", Emma'lar gibi "kaplumbağa", John'lar gibi "tavşan" olsaydık hiç böyle mücadelelerimiz olmazdı. ASLAN olunca hayat kolay olmamak. Bu yeleler, bu keskin dişler, bu kükreme bizlere boşuna verilmedi. ASLANLIĞIN bir bedeli olmalı öyle değil mi...

Hayır hiç sinirlenmiyorum. Şişli Emniyet Amirliği'ndeki yeşil gözlü memurla yaptığım sohbetten eğlenmeye çalışıyorum. Konsolosluktaki meşhur Yorgo Bey'in "Ne isiniz var motorla? Sağlamdır inşallah. Mopetle gitmiyorsunuz ha?!" takılmalarından tat almaya çalışıyorum. Kuyruktaki sıra kavgalarından yurdum insanı tahlili yapmaya çalışıyorum. İstiklal Caddesi'nin sabahın altısında ne kadar güzel olduğunu düşünüp, tatlı tatlı gülümsüyorum...

Şeytan diyor git gene Marmaris'e, bul İtalyan kaptanı, çık gene Simi'ye kaçak kaçak, dolan bütün ülkeyi pasaportsuz, her yerden de Yorgo'ya kartpostal gönder! "Naha buraya da geldim, naha burada da kaldım, bak senin yerine kalamar da lüplettim"..

Ama bu sefer dediğim gibi ASLAN olmaya karar verdim. İnadım inat, yelem iki kanat! GİDECEĞİM! Maceralarım sürecek...

DİĞER YENİ YAZILAR