Anatolian Houses: Çeşmesinden şarap akan otel

Kapadokya gezimin en şahane tarafı kaldığım oteldi diyebilirim. Göreme’deki ‘Anatolian Houses’ geçtiğimiz mayısta açılmış bir otel

Haberin Devamı

Kapadokya gezimin en şahane tarafı kaldığım oteldi diyebilirim.

Göreme’deki ‘Anatolian Houses’ geçtiğimiz mayısta açılmış bir otel. Kapadokya’ya sayısı hayli artmış olan “kaya ev-kaya otel” konseptinin en ileri düzeyi diyebilirim.

Bildiğiniz gibi Kapadokya yöresinde insanlar binlerce yıldır kaya evlerin içinde yaşıyor. Daha doğrusu yaşıyordu. 30-40 yıl önce modern değil diye halk, kaya evleri terk edip, bildiğiniz beton ve tuğladan yapılmış evlere yerleşti.. Kaya evler ya ahır olarak kullanıldı ya da kaderlerine terk edildi..

Yumuşak kayaların oyulması suretiyle yaratılmış bu şahane evler -kimileri mağara diyor- son on, onbeş yıldır yeniden gündemde..

‘Ankara’nın Doğusu’ kitabında Sevan Nişanyan’ın dediği gibi “sırtını dağa vermenin tatmin edici duygusuyla müthiş kucaklayıcı, güven verici, huzur verici ve titreşimsiz” olan bu evler yavaş yavaş satın alınıp -evet onların da birer tapusu var- restore edilip otellere dönüştürülüyor. Dış görünüş Anıtlar Kurulu’nun izni olmadan değiştirilemiyor ama “içerde” istediğiniz gibi oymaya devam edebiliyorsunuz..

Yıllar içinde hakikaten inanılmaz güzel örnekler çıktı ortaya. Ürgüp’teki Esbelli Evi, Ürgüp Evi, 4 Oda, Uçhisar’daki Museum Otel, Les Maisons de Cappadoce hemen akla gelenler.. Sevan Nişanyan’ın yine aynı kitabında dediği gibi “dört duvar diktatörlüğünden kurtulan hayal gücünün gidebileceği yerin sınırı yok..”

Göremeli Hasan Kalcı, hayal gücünü ciddi olarak zorlayanlardan olmuş. Kendi doğduğu “kaya” da dahil olmak üzere tam 11 tane kaya evi satın alıp resmen bir “otel mahalle” yaratmış. Ortasında meydanı, çeşmesi -tek fark: Bu çeşmeden su yerine şarap akıyor!!- havuzu olan harikulade bir “mahalle”.

Göreme merkezdeki bu otel “butik sevmiyorum, beş yıldızlı lüks istiyorum, mağarada mı yatacağız” diyenlere nefis bir cevap niteliğinde... Mağarada yerden ısıtma, mağarada jakuzi, mağarada LCD ekran, mağarada “yuvarlak yatak fantezisi”, mağarada üç katlı suit, mağarada hamam, mağarada havuz ve daha neler neler.. Şıklık, yaratılıştan şık bir ortam içine ancak bu kadar güzel yedirilebilirdi. Ne eksik ne fazla bir şey yok. Sade ve kuvvetli.

Kimi odalarda kendinizi ‘Taş Devri Kralı’, kimi odalarda kendinizi Yüzüklerin Efendisi’ndeki “hobbit”ler gibi hissedebileceğiniz ama her halükarda benzersiz bir deneyim yaşayacağınız bir otel.. Ucuz, hatta orta halli bile değil ama değer.

Meraklısına tabii..

(www.anatolianhouses.com)

DİĞER YENİ YAZILAR