Başbakan ile ilk kez görüştü

Dolmabahçe’de dün duygu, acı ve mücadele yüklü bir doksan dakika yaşandı. Başbakan, 306 haftadır kayıp yakınları için her cumartesi günü Galatasaray Lisesi önünde oturma eylemi yapan gruptan 12 kayıp yakınını kabul etti.

Görüşmeye İHD İstanbul Şube Başkanı ile İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon Üyesi Sebla Arcan da katıldı. En dikkat çeken isim ise kayıp oğlu Cemil gelecek diye 31 yıldır kapısını kilitlemeyen 103 yaşındaki annesi Berfo Kırbayır oldu...

Hatırlanacağı gibi geçen yıl, 25 Aralık Cumartesi günü, gözaltında yakınlarını kaybedenler 300. kez Galatasaray Lisesi’nin önünde toplandı. Cumartesi Anneleri’nin bu buluşmasına ben de katılmış ve izlenimlerimi “Sağcılık Erdoğan’a hiç yakışmıyor” başlığı altında keleme almıştım. O yazıda, Başbakan’ın Cumartesi Anneleri hakkında “Ne iş yaptıklarını bilmiyorum. Birileri tarafından kullanılıyorlar” dediğini hatırlatıp şöyle devam etmiştim: “Ama eğer dün Galatasaray Lisesi’nin önünde bulunsaydı veya güvendiği birini oraya yollamış olsaydı çok ama çok fena yanıldığını, diğer bir deyişle o içleri yaralı insanların taleplerinden aşırı ve tepkisel bir tedirginlik duymasının son derece saçma olduğunu görürdü.”



Acılı öykülerini dinledi

Evet Başbakan dün Cumartesi Anneleri gerçeğini bizzat gördü. Sabah Galatasaray Lisesi’nin önüne gitmedi ancak 12 kayıp yakınını Dolmabahçe’deki çalışma ofisinde kabul etti, tam bir buçuk saat onların acılı öykülerini dinledi ve sonunda “Öncelikle insani bir durum söz konusu. Sizin dertleriniz bizim dertlerimizdir. Bize güvenin” diyerek devlet adına Cumartesi Anneleri’nin yıllar süren mücadelesine sahip çıkmış oldu.

30 dakikalı görüşme uzadı

En yakın danışmanlarına ek olarak AKP Grup Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Güldal Akşit ve kızı Sümeyye Erdoğan’ın da katılmış olması Başbakan’ın bu buluşmaya ne derece önem verdiğini gösteriyordu. Öyle ki normalde 30 dakika olarak tasarlanan buluşma, aradaki diğer randevular iptal edilerek 90 dakikaya taşındı.



Berfo Nine gerçeği

İHD yöneticilerinin giriş konuşmalarının ardından aileler adına ilk sözü 103 yaşındaki Berfo Kırbayır aldı. Cumartesi Anneleri’nin en sembol ismi olan “Berfo Ana”nın oğlu Cemil Kırbayır 12 Eylül askeri darbesinin hemen ardından Ardahan Göle’de gözaltına alındı ve “ilk gözaltında kayıp” olarak tarihe geçti. Berfo Ana’nın 31 yıldır, her gün gelecekmiş gibi oğlunu beklediği, bu yüzden evinin kapısını hiç kilitlemediği biliniyor.

Elmas Anne: Mezarı olsun

Cemil Kırbayır’ın ardından gözaltında kaybolan ikinci kişi olan Hayrettin Eren’in annesi Elmas Eren ise, birçok annenin ortak talebini “oğlum” diye seslendiği Başbakan Erdoğan’a iletti: “Ne olur çocuğumun kemiklerini bulun. Bulun da bir mezarı olsun. Onun başına gidip ağlayayım, dua edeyim.”



‘Evren yargılansın’ talebi...

Kimi kayıp yakınları “tek istediğimiz gerçeğin ortaya çıkması” derken, bazıları “sorumlular bulunsun ve mutlaka cezalandırılsın” diye ısrar etti. Hatta bir anne “Sizden Kenan Evren’i yargılamanızı rica ediyorum” dedi.
Bunun dışında, fail-i meçhul cinayetler ve gözaltında kayıplar için TBMM’de komisyon kurulması, bu konudaki uluslararası sözleşmelerin gecikmeden imzalanması talep edildi. Bu arada yakınlarının kaybolmasından sorumlu tuttukları bazı isimlerin Ergenekon, Balyoz gibi davalarda yargılandığını belirten aileler, bu davalara müdahil olarak katılma isteklerinin reddedilmesinden şikayet ettiler.

Buluşmaya katılanlar arasında Kimsesizler Mezarlığı’nda kardeşlerini bulmuş ve onları defnetmiş oldukları için kendilerini şanslı gördüklerini söyleyen Rıdvan Karakoç ve Hasan Ocak’ın kardeşleri de vardı, derdini Kürtçe anlatabilen Dargeçitli acılı bir anne de, 7 yaşındayken babası götürülüp kaybedilen başörtülü genç bir kadın da.

Erdoğan: Bize güvenin

Aileler öykülerinin anlatırken, Erdoğan’ın sağında oturan Bahçekapılı, kendilerine sunulmuş olan dosyalardan ilgili konuyu bulup Başbakan’a ek bilgiler verdi. Erdoğan tüm öyküleri merakla dinledi, sık sık notlar aldı ve arada ailelere çok ayrıntılı sorular sordu.

‘Talimatları vereceğim’

Nihayet buluşmanın sonunda kısa bir konuşma yapan Erdoğan, 10 Ağustos 2004’de İğneada’da kaybolan Tolga Ceyhan olayı dışındaki tüm kayıpların kendi hükümetlerinden önce olduğunu, Tolga’nın durumundan da ilk kez haberdar olduğunu, hemen gerekli talimatları vereceğini söyledi.

Erdoğan kayıp yakınlarının anlattığı öykülere inandığını göstermek için, yıllar önce yaşamış olduğu gözaltı deneyiminde başına gelenlerden ve tabii ki bir şiir okuduğu için mahkum edilmiş olmasından söz etti ve “Maalesef ülkemizde bir zamanlar böyle şeyler oldu” dedi.
Erdoğan’ın şu sözleri Cumartesi Anneleri’nin geç de olsa devlet tarafından sahiplenildiğini gösteriyordu: “Biz her türlü hukukdışı uygulamaya karşı olan, bunlara karşı sonuna kadar mücadele etmiş ve edecek olan bir hükümetiz. Çetelere, karanlık güçlere karşı mücadelemizi sizler de biliyorsunuz. Sizin dertleriniz bizim derdimizdir. Bize güvenin.”