Gazete Vatan Logo

Şerbet tadında lohusalık!

Kırmızı kurdeleler, lizözler, loğusa şerbeti… Doğum sonrası yeni annelere destek verildiğini gösteren en güzel geleneksel doneler. Peki bu geleneğin en önemli dönemlerinden olan lohusalığa bakalım tıpta nasıl yaklaşılıyor?

Doğumunuz gerçekleşti. Hamileliğin yorgunluğunu yavaş yavaş üzerinizden atmaya başladınız. Heyecanla beklediğiniz bebeğiniz belki de şimdi mışıl mışıl kucağınızda uyuyor.
Bazı anneler doğum sonrasını çok stresli geçirir. Bunun en önemli nedeni doğum sonrasındaki altı haftanın lohusalık döneminde geçirilmesi.
Lohusa anneler genellikle bir süre yalnız bırakılmaz. O dönemdeki bakımları çok önemli çünkü lohusalıkta yakalandıkları bazı hastalıklar sonrası için büyük sorunlara neden olabilir.
Evlerde lohusa şerbetleri içilir. Geleneğimizin bir parçası. Tabii bu arada yogun düşmüş anneye enerji vermesi açısından tıbbi olarak da işe yarar bir şey. Anlatırken eminiz gözünüzde böyle bir sahne canlandı bile. Anne adaylarımızın henüz doğum yapmadan doğum sonrası stresi yaşamamaları için Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Alper Mumcu ‘Lohusalık dönemi’ne dair içinizi rahatlatacak bilgiler veriyor.

Masum şımartılma lohusalık!
Doğumdan sonraki ilk altı hafta lohusalık olarak adlandırılır. Bu dönemde hamileliğin annede yarattığı fizyolojik ve psikolojik değişimler, hamilelik öncesindeki haline döner. Yeni annelerimize eşlerinden, ailesinden ve arkadaşlarından büyük ilgi gösterilmesi gerekir. Psikolojik olarak lohusaların anneliğe hazırlanması şart.
Her organ ve sistemin önceki haline dönmesi farklı zaman alır. Bazen doğum ve lohusalık döneminde ortaya çıkan hastalıklar hayatı tehdit eder boyuta ulaşır. Lohusalık dönemi çok erken, erken ve geç lohusalık olarak üç döneme ayrılır. Çok erken lohusalık doğumdan sonraki ilk 24 saati, erken lohusalık ilk bir haftayı, geç lohusalık da geri kalan süreyi takip eder.
Üreme organları altı haftada normal haline döner ve emzirmeyen annelerin büyük bir kısmı bu dönem sonunda adet görmeye başlar. Doğum sonrası fark edilen ilk değişiklik rahmin boyutunda olur. Bu küçülmeye involüsyon denir.

Lohusalık sıkıntıları
Doğumdan hemen sonra ciddi ve ani değişiklikler yaşanır. Bu nedenle yeni annelerimizin en az 24 saat gözlem altında tutulması gerekir.
Annelerimizin sık aralıklarla tansiyon ölçümleri yapılır, kanamalar kontrol edilir. Doğum sırasında verilen ve sancıları destekleyen ilaçlar, tansiyonda ani artışlara neden olur. Bu dönemde bulantı ve kusmalar görülür.
Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte doğumda plasentanın çıkmasından hemen sonra annede titreme nöbeti görülür. Ama bu telaş edilecek bir durum değil. Bir süre sonra kendiliğinden geçecektir.

Enfeksiyon riskine dikkat
Lohusalık humması olarak da bilinen rahatsızlık, doğumdan ilk 24 saat sonra ortaya çıkar. Aynı gün içinde olmamak kaydıyla birkaç kez ateşin 38 dereceye çıkar. En sık rastlananları üreme, boşaltım ve meme enfeksiyonları. Doğum eyleminin uzaması, zarların erken açılması gibi durumlar enfeksiyon riskini artırır. En sık görülen enfeksiyon rahim içinin iltihaplanması. Buna endometrit adı verilir. Genelde üçüncü gün ortaya çıkar ve ateş 40 dereceye kadar yükselir. Doğum sonrası rahim içinden gelen löşi sıvısı kötü kokulu olur. Olay bazen karın boşluğuna kadar yayılır. Bu durumda rahim muayenesi çok hassas ve ağrılı olur.
Enfeksiyonun kan yoluyla yayılması hayatı tehdit eder. Tedavide yatak istirahatı, sıvı desteği ve uygun antibiyotik kullanımı önerilir. Yüzde 5 gibi bir oranda idrar yolu enfeksiyonu da ortaya çıkar. Genelde ikinci veya üçüncü günde belirti verir. Anlayacağınız lohusalık döneminizde kendinize her zamankinden çok daha fazla özen göstermelisiniz.

Kanama
Erken lohusalığın en önemli komplikasyonu kanama. Normal doğumdan sonra 500 mililitreden fazla kanama olması anormal olarak kabul edilir. En önemli ve ciddi nedeni ise atoni. Atoni doğumdan sonra rahmin kasılmaması ve dolayısı ile açıkta olan damarların kapanamamasına denir. Bu son derece acil ve hayatı tehdit eden bir durum. Çok kısa zamanda çok fazla miktarda kanama olur. Uygun ortamlarda yapılmayan doğumlarda acil ameliyat şartları yoksa, bazen maalesef anne kaybedilir. Bu nedenle evde doğum yaparak son derece büyük bir risk alınmış olunur. Tedavide önce elle rahim masajı yapılır ve damar yolu ile rahim kasılmasını sağlayan ilaçlar verilir. Eğer tedavi sonuç vermezse acil bir operasyonla rahmin alınması dahi gerekebilir.

Emboli
Anne hayatını tehdit eden başka bir durum ise Amniyon sıvısı embolisi. Burada bebeğin amniyon sıvısı annenin kan dolaşımına geçer. Akciğerler, beyin gibi organlara giden damarlarda tıkanıklığa yol açar. Anne çok kısa bir sürede hayatını yitirir. Tedavisi ne yazık ki çok güç ve yüz güldürücü değil. Modern tıpta en önemli anne ölüm nedeni amniyon sıvısı embolisi olarak bilinir.

RAHİM KÜÇÜLMESİ
Hamilelik süresince rahim yaklaşık on bir kat büyür, ancak doğumdan sonra süratle küçülmeye başlar. Bebek doğduktan hemen sonra yaklaşık 20. hamilelik haftasında eski boyutuna döner.
Doğumdan sonra 1. haftanın sonunda, 12. hamilelik haftasındaki büyüklüğüne dönen uterus (rahim), 6. lohusalık haftanda hamilelik öncesi boyutuna iner. Doğumdan hemen sonra rahim kasılmalarının gücü doğum sırasındaki güçlerden çok daha fazla olur. Bu ağrılar birkaç gün kadar devam eder.
İyileşmenin tam olmadığı durumlarda şiddetli kanamalar görülür. Doğumdan sonra rahim içinden gelen sıvıya Löşi denir. Löşi içeriği açısından enfeksiyona çok müsait bir ortam. Bu nedenle hijyene çok dikkat etmelisiniz.
Doğum sırasında çok fazla zorlanan ve esneyen vajina dokusu yavaş yavaş iyileşmeye başlar ve üç hafta sonunda düzelir. Ancak asla doğum yapmadan önceki gerginliğine gelemez.
Hamilelik boyunca genişleyen ve esneyen karın kasları ve pelvik kaslar altı hafta sonra toparlanır. Bu dönemden sonra size egzersiz öneriyoruz.
Dolaşım, boşaltım, endokrin gibi diğer sistemlerde olan değişiklikler de altı hafta sonunda normal haline döner.

BİRAZ DİNLENMEK GEREK!
Günümüzde normal doğumdan sonra bir gün, sezaryenden sonra ise iki gün hastanede kalınması yeterli. Doğum sonrası evinize gittiğinizde doğum şekli ne olursa olsun mümkün olduğunca dinlenmelisiniz! Ancak bu dinlenme yatak istirahatı şeklinde olmamalı! Sürekli yatmak yarardan çok zarar getirir. Evin içinde dolaşın, basit ev işlerini yapın. Böylece hem kendinize olan güveniniz tazelenir, hem de kan dolaşımınız hızlanır.
Eve çıktığınızda dilediğiniz ve size dokunmadığını bildiğiniz her şeyi yiyip içebilirsiniz. Protein içerikli gıdalarla taze meyve ve sebzeleri özellikle öneriyoruz. Süt veren annelerin günde 2600 ile 2800 arasında kalori almalı.
Bebek dünyaya geldikten sonra bağırsak hareketlerinde yavaşlama ve kabızlık olur. Bu nedenle dışkıyı yumuşatan lifli gıdalar ve bol sıvı alın.
Normal doğumdan sonra hemen, sezaryen sonrasıysa ikinci günden itibaren ayakta duş şeklinde banyo yapabilirsiniz. Banyo sırasında zorlanmadıkça vajinaya su kaçmaz. Vajinanın yıkanmasıysa sakıncalı olur. Normal doğum sırasında açılıp dikilen epizyotomi (kesi) genelde doktor solak olmadığı sürece sağ tarafta olur. Otururken ve yatarken sağ tarafa ağırlık vermemek gerekir. Epizyo ağrısını gidermek için ılık oturma banyoları yapabilirsiniz. Doğum sonrası karın kaslarınızı güçlendirmek için egzersiz iyi gelecektir. Ancak spora altı hafta sonra başlayın ve kasları çok zorlayan hareketlerden kaçının.
Bu dönem cinsel isteksizlik yaşayabilirsiniz. Genelde istek on ikinci haftadan sonra eski haline döner. Doğumdan sonraki üçüncü haftadan itibaren cinsel ilişkiye izin verilir. Altı haftadan sonra doktorunuza kontrole gitme vakti. Kendinizi iyi hissetseniz de kontrolünüzü ihmal etmeyin.

Haberin Devamı