Saniye saniye ölümü bekledik

Türkiye’nin yüreğini ağzına getiren 40 saatlik kurtarma hikayesi, Erzurum’un İspir İlçesi’nden Cuma günü saat 17.00’de yolcularını alan şoför Hasan Aslan yönetimindeki Öz İspir Seyahat’e ait 25 EC 912 plakalı midibüsün, Rize’ye haretiyle başladı...

Sürücü Aslan, normalde kış koşullarında Artvin ya da Gümüşhane güzergahından gitmesi gerekirken, üçte bir daha kısa olan, kışın saat 17.00- 07.00 saatleri arasında araç trafiğine kapalı Ovit Dağı güzergahını takip etti.

Saat 18.00 sıralarında Ovit Dağı Geçidi’ne yaklaşıldığında yoğun kar yağışı ile karşılaşan sürücü yolun kapalı olduğunu gösteren tabelalara da aldırmayıp devam etti. Midibüs, Ovit Dağı’nın İkizdere İlçesi’ne 67 kilometre uzaklıktaki ve 2 bin 600 metre yükseklikteki Biberoğlu Yaylası kesimine ulaştığında çığ düştü. Hem önüne hem de arkasına düşen çığ nedeniyle hareket edemeyen midibüste çoğunluğunu Atatürk Üniversitesi öğrencilerinin oluşturduğu 16 yolcu ile sürücü Hasan Aslan ve yardımcısı Semih Sayın mahsur kaldı.

Bakan da katıldı

Mahsur kalanların cep telefonuyla haber vermesi üzerine, Rize ve Erzurum’la çevre illerden Sivil Savunma ve AKUT ekipleriyle çeşitli kulüplere üye dağcılar bölgeye hareket etti. Karayolları ekipleri ile belediyelerden oluşturulan ekipler iş makineleriyle yol açma çalışması başlattı. Gece boyu süren çabalar yoğun kar yağışı ve tipi nedeniyle sonuçsuz kalırken, Cumartesi sabahtan itibaren ekipler takviye edildi. Olay yerine helikopter istendi. Ancak, helikopterler, sis ve çığ riski nedeniyle olay yerine ulaşamadı. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da önceki akşam bölgeye gelerek kurtarma çalışmalarına nezaret etti.

Dağcılar devreye girdi...

Kriz masasındaki yetkililer, midibüste mahsur kalanlarla irtibat kurarak, ekipleri yönlendirdi. Helikopterle ulaşmanın da mümkün olmayacağı anlaşılınca bölgeyi çok iyi bilen dağcı ekibi Karayolları Şube Şefliği’nden mahsur kalanların bulunduğu 10 km uzaklıkta midibüsün bulunduğu noktaya hareket etti. Kaçkar Dağcılık Kayak Rafting İhtisas Spor Kulübü (KDRK) Başkanı Mehmet Emin Ayhan ve dernek üyelerinden Sultan Beyaz ile Hasan Köse, sarp ve kayalık bölgeye kadar ilerledikten sonra yaklaşık 3 saatlik yürüyüş ardından bugün saat 00.30’da 18 kişinin mahsur kaldığı midibüse ulaştı. Yanlarında götürdükleri su ve gıda maddelerini midibüste mahsur kalanlara veren dağcılar, Ovit Dağı’nda oluşturulan kriz merkezinde Bakan Yıldırım ile Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu’nu telefonla bilgilendirdi. 10 kişilik sağlık ekibi yaya olarak hareket etti. Ancak, sis ve tipi nedeniyle ekipteki 6 kişi dönmek zorunda kaldı. Sağlık ekibi, soğuktan etkilenen iki yolcuya tıbbi müdahalede bulundu. Ekip, mahsur kalanlar için bot, çorap, çamaşır ve kara batmadan yürümeyi sağlayan hedik istedi. Yetkililerin saat 06.00’da yptıkları toplantı sonunda, mahsur kalan 18 kişinin yaya olarak getirilmesi kararı alındı. Seçilen dağcı ekibi istenen malzemelerle mahsur kalanlara ulaştı. Dağcılar 18 kişiyi, ambulansların bulunduğu 3 km kadar karda bata çıka indirdi. Kurtarılar yolcular duygularını şöyl anlattı: “İnsanlığın bittiği bir yerden geliyoruz. Gözlerimizi kapattığımızı saniye saniye ölümü bekliyorduk. Arabaya iki kez çığ düştü. . Yaşınır, anlatılmaz. Mazot yoktu ısınamıyorduk. Umudumuz tükenmişti. Allah bizi ailelerimize bağışladı.”

’Yol kapalı’ denmedi

Hasan Arslan (Şoför): Çığ düşmesi sonucu yolda kaldık. Bu çığı yolcularla açtık. Daha ileride bir çığ daha vardı. Çığın 200 metre ilerisinde karayollarının iş makineleri çalışıyordu. Bir yolcuyla birlikte operatörün yanına gidip konuştuk.Ekiplerin çalıştığı yerde bir otobüs ile 2 kamyon vardı. Onları kurtarmışlardı. Kurtarma konusunda biraz tartıştıktan sonra bize ’Gelip sizi kurtaracağız’ dediler. Bize gelmeyeceklerini söyleselerdi biz bir şekilde geri dönerdik. Önümüzdeki araçları kurtarıp bizi bıraktılar. Şikayetçiyim.

‘Baba donuyoruz’ diyen Funda’nın en mutlu anı...

Bir akrabası ile yaptığı telefon konuşmasında, “Baba donuyoruz, kurtarın bizi” diyen ve telefon konuşmasını tüm Türkiye’nin dinlediği 20 yaşındaki Funda Fener’in babası ile kavuşması görenleri duygulandırdı. Kızına sarılan Köksal Fener, “Bundan büyük mutluluk olamaz. Kızıma kavuştum. Hiç ümidimi kesmemiştik. Ona kavuşacağımız biliyordum. Allah’a şükür kavuştum” dedi.

‘Sonumuz Yazıcıoğlu gibi olacak diye korktuk’

Deniz Hacıfazlıoğlu (24): Hayattan bir ara ümidi kestik. Ölümü bekledik. Kurtarma ekipleri yakınımızda olan bir midibüsü kurtardı. Bizi orada ölüme terk edip gitti. 40 saat boyunca hayatta kalma mücadelesi verdik. Hep aklımızdan Muhsin Yazıcıoğlu’nun kazası geçti. Sonumuz Muhsin Yazıcıoğlu gibi olacak diye korktuk.

Doğan Kaya (29): Bir anda çığ bize vurup attı. O anları hatırlamak bile istemiyorum. Her an korku ve panik içerisindeydik. Hiçbir şey görünmüyordu. Otobüsün etrafı karla kaplıydı. Karanlıktı ve çok soğuktu. Soğuktan dolayı zor anlar yaşadık. Özellikle bayan arkadaşlar daha da zorlandı. Bugün de bize ulaşılamasaydı yarın 18 cenaze almaya gelirlerdi.

‘Hepimiz açtık’

Yavuz Kapısız: 2-3 gündür arıyorlardı, ancak kimse bize ulaşamıyordu. Kimse bizi kurtaramayacak gibi düşünüyorduk, artık dünyadan vazgeçmiştik. Tam o anda Kaçkar Dağcılık Kulübü yardıma geldi. \vıÜü\v0 2 gün boyunca açtık diyebilirim. Aracın yakıtı dün gece saatlerinde bitti. Dünden beri arabada hep birbirimizle yakınlaştık, ısınmaya başladık. Bayılanlar, sinir krizi geçirenler oldu.

‘Aç ve susuz kaldık’

Hızır Deniz (19): Aç ve susuz kaldık. Bu gece de orada kalsaydık yarına donmuş olurduk. Hayattan koptuk, saniye saniye ölümü bekledik. Ağlayanlar ve donma tehlikesi geçirenler oldu. Aracın iki kapısı da çığ düşmesi sonucu açılmıyordu. Camdan çıkıp ihtiyacımızı giderdik. İlk gece iki kez çığ geldi. O anlar çok korkunçtu.

‘Kaderimize terk edildik’

Savaş Yaşar: Çığ nedeniyle durduk. Araçta bir kürek vardı. Kürekle yolu açmaya çalışırken aracın şoförü bir yolcuyla birlikte yaklaşık 200 metre aşağıda çalışan ekiplerin yanına gitti. Biz de bu sırada çığı kürek ile açtık. Ekiplerin yanına gidenler 30 dakika sonra geri dönüp bize operatör ile konuştuklarını gelip yolu açacaklarını söylediler. Ancak uzun bir süre beklememize rağmen gelen ve giden olmadı. Kaderimize terk edildik.

‘Şoförü uyardık’

Saliha Kaşıkçı: Yiyeceğimiz yoktu, az bir şeyler almıştık. Onlarla idare etmeye çalıştık. Çok açtık. Araç şoförünü kar yaşığı nedeniyle yolun kapalı olduğu konusunda uyardık. Tabii tepki oldu, çünkü uyarılmıştı şoför.

Deniz Yıldız: Araç çok soğuk oldu. Zaman zaman aracı çalıştırıp kaloriferle ısınıyorduk. Yanımızda getirdiğimiz bazı bisküvileri yedik. Umutsuzluğa çok düştük. Saatlerce bize gelen olmayınca büyük umutsuzluk yaşadık. Sonra ilk olarak bizi ekipler geldi aldı. Çok mutluyuz.

‘5 metre karda 3 saat yürüdük’

n Sultan Beyaz (18 kişiye ilk ulaşan Kaçkar Dağcılık Kayak Rafting İhtisas Spor Kulübü dağcısı): “Yer yer 5 metreyi bulan karda 3 saat yürüdük ve gece yarısı midibüsü bulduk. Götürdüğümüz yiyecekleri ve battaniyeleri verdik. Sabah Genelkurmay’ın helikopteri 3 kez tepemizde dolaştı ancak inemeyince malzemeleri atıp döndü. Saat 07.00 sıralarında mahsur kalan yolcuları alarak inişe geçtik. Aşağıda araçların bulunduğu yere güçlükle ulaştık.

Bakan: Ovit’e tünel yapılacak

ULAŞTIRMA Bakanı Binali Yıldırım kurtarılan 18 kişiyi ziyaret ederek ‘geçmiş olsun’dileğinde bulundu, Başbakan Erdoğan’ın da selamını getirdiğini söyledi. Yıldırım, Ovit yolunun, Erzurum’la Rize’yi birbirine bağlayan en kestirme yol olduğunu belirterek, “Yol, Kasım- Nisan arasındaki aylarda geçit vermiyor. Kar tünelleri yapıyoruz. Sahilden İkizdere istikametine bölünmüş yol ve Ovit zirvesini daha düşük bir rakımda geçilmesi için tünel çalışmalarını başlattık. Bu tüneli yaparak yolu orta vadede yıl içerisinde açık tutmayı amaçlıyoruz” dedi.