Ramazanda kalp hastaları nasıl beslenmeli?

Adıyaman Halk Sağlığı Müdürü Mustafa Kutlu, sağlıklı bireylerde orucun tıbbi açıdan yararlı olduğunu belirtti. Kutlu, oruç tutmanın kan yağlarını düzenler ve iyi huylu olarak bilinen (HDL) kolesterol düzeyini olumlu yönde etkilerken kötü huylu kolesterol (LDL) ile trigliserid düzeyleri de dengede bıraktığını söyledi.

Mustafa Kutlu açıklamasında, “Koroner kalp hastalığı için bir risk faktörü olan homosistein’in oruç tutanlarda en düşük düzeylere gerilediği gösterilmiştir. Bazı noktalara dikkat edilirse oruç tutmak koroner kalp hastalığını olumsuz yönde etkilemez ve ani krizlere yol açmaz. Kalp hastaları iftarda uzun süreli açlık sonrasında yüksek kalorili ve aşırı yağlı, kızartılmış besinler, sakatat ve hamur işlerini hızlı tükettiğinde ve gündüz içilemeyen sigaraları iftar sonrası ardı ardına içtiğinde kalp krizi görülme riski en üst seviyeye çıkıyor.

İftarda kesinlikle hızlı yemek yenmemelidir. Öncelikle ekmek ve peynirle, mümkün olduğu kadar hafif bir kahvaltı şeklinde oruç açılmalı, sonrasında çorba gibi bol sulu, kızartılmamış, aşırı yağlı olmayan gıdalar tercih edilmelidir. Komposto ve hoşaf gibi sulu besinler mutlaka yemekte bulunmalıdır. .Besin değeri yüksek beyaz et, sıvı yağlarla yapılmış sebze ağırlıklı beslenme kalp sağlığını korur.

Kalp hastalarının yapması gereken diyet çok zorlayıcı değildir. Sağlıklı kişilere de kaliteli yaşam sürmeleri için önerilen beslenme tarzıdır ve Ramazan ayında daha da önem kazanmaktadır., Tereyağı, sakatatların yağları, koyun etinin içerdiği yağlar ve sığır etinin görünen yağlarıyla margarinler uzak durmak çok önemlidir. Tüm bunların yanında aşırı kalorili hamur işleri ve tatlılardan kaçınılması da gereklidir. Hamur işlerinden vazgeçilemiyorsa; kızartılmamış, fırında pişirilmiş, bol sebzeli olması ve ölçülü yenmesine dikkat edilmelidir. Kalp ve damar sağlığı açısından olumsuz etkileri olan bu besin maddelerinden yalnızca Ramazan ayında değil, kişinin tüm yaşantısı boyunca uzak durması sağlık açısından çok önemlidir.

Ramazanda oruç tutacak kalp hastalarının sağlıklarını korumaları için gün içinde uyumaları, iftar ve sahur arasındaki vakitlerde ise bol miktarda sıvı tüketmeleri gerekir. Sıvı miktarı gün içinde normalde alınması gereken sıvı miktarına eşit olmalıdır. Sıvı miktarı kişinin kilosu, boyu günlük aktivitesi ve sıvı kaybına göre değişmekle birlikte ortalama 3 litredir. Bu sıvının bir kısmı yiyeceklerle gelir. Oruç tutan kalp hastalarının vücuttaki su kaybını ve hazımsızlığı önlemek için tükettikleri sodanın içindeki sodyum tansiyona ve vücutta daha fazla sıvı tutulmasına neden olur. Tansiyon yükselmesi de kalp yetmezliğine neden olur. Hoşaf, komposto gibi besin değeri olan ürünlerle zenginleştirilmiş sıvı, enerji de takviye etmesi açısından Ramazanda oldukça önemlidir” ifadelerini kullandı.